BAKÜ/ Başbakan Ahmet Davutoğlu, Suriye krizinin artık sadece oradaki çatışan grupların arasındaki bir iç kriz olmadığını, uluslararası bir kriz olduğunu belirterek, "Ya hep beraber oturup bunu çözeceğiz ya da hep beraber olumsuz sonuçlara katlanmak zorunda kalacağız" dedi.
Başbakan Davutoğlu, Azerbaycan dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.
DAEŞ'in Fırat'ın batısından ve Türkiye sınırından temizlenmesi sırasında misilleme tarzında yapılacak eylemlerin DAEŞ'e hizmet anlamına geleceğine işaret eden Davutoğlu, "Fırat'ın batısında PYD'nin olmaması konusunda Amerika ile mutabakat sağlandı mı" sorusuna, "Bu konuda bizim kararlılığımız biliniyor" karşılığını verdi.
İncirlik Üssü'nü kullanmak için başka ülkelerden başvuru olup olmadığının sorulması üzerine Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi:
"İngiltere'nin aldığı bir karar var biliyorsunuz. İngiliz üsleri şimdi kullanılıyor ama İncirlik de kullanılabilir gerektiğinde. Sayın Cameron ile Brüksel'de parlamento kararı öncesinde konuştuk. İngiliz parlamentosunun aldığı karar bu anlamda DAEŞ'e yönelik operasyonları güçlendirecek doğru bir karar. Almanya'dan da bazı uçak takviyeleri geliyor biliyorsunuz. Merkel ile geçtiğimiz günlerde bir telefon görüşmesinde bu konuları ele almıştık. Şu anda Türkiye-Suriye sınırı, NATO'nun da sınırı olması hasebiyle bir güvenlik sınırı haline dönüşmüş durumda. Bu konuda NATO'nun ve NATO üyesi ülkelerin göstereceği her dayanışma Suriye'nin istikrarı yanında, bölgede bazı provokatif eylemlerin ortaya çıkmasına da engel olacak niteliktedir."
Başbakan Ahmet Davutoğlu, İncirlik Üssü'nün kullanılmasına yönelik Almanya'dan talep geldiğini ifade ederek, "İngilizler de parlamento kararıyla koalisyona katıldıklarına göre, öncelikle koalisyon unsurlarına açıldığı için bu alanı da değerlendirebilirler ama zaten Kıbrıs'taki İngiliz üsleri olduğu için orayı ilk önce kullanıyor" dedi.
Bir gazetecinin, "Suriye sınırındaki 98 kilometrenin kapatılması yabancı basında da tartışılıyor. ABD'lilerin 98 kilometre için Türkiye'den asker istediği, bizim ancak 30 bin asker ile bunu çözebileceğimiz yanıtını verdiğiniz doğru mudur" sorusunu da yanıtlayan Davutoğlu, "Doğru değil. Bu tür müzakereler böyle yürümez. Ortak yapılan operasyonlar beraber planlanır, ihtiyaçlar belirlenir. Bu tür şeyler spekülatif" değerlendirmesinde bulundu.
"Çözümün kısa zamanda geleceğini beklemek doğru olmaz"
Kontrol dışı birçok grubun olduğu Suriye'de çözümün kısa zamanda gelmesini beklemenin doğru olmayacağını vurgulayan Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Maalesef öyle bir düzeye geldi ki 'sonu yaklaştı' demek kolay değil. Uluslararası toplumun parçalandığı bir ortamda ve Suriye'de birçok kontrol dışı grubun çıktığı bir atmosferde çözümün kısa zamanda geleceğini beklemek doğru olmaz. Ama hatırlarsanız 2012'de, 2013'te defaatle çağrıda bulunduk. Ortada bu kadar çok terör örgütü yokken, Suriye toplumu bu kadar parçalanmamışken, uluslararası toplumda Suriye konusunda böylesine karşıtlıklar ortaya çıkmamışken, mesela Türkiye, Rusya, Amerika, İran, Suudi Arabistan arasında birçok ortak izlenim varken, çok daha kolay mesafe alınabilirdi ama o zaman uyarılarımız dikkate alınmadı. Şimdi ise yine de 1 Ocak'ta başlayacak olan müzakereler bağlamında Viyana sürecinde diplomaside bir hareketlenme bekliyoruz, olacak. Aslında son gelişen olaylarda Suriye'deki riskin nasıl Türkiye-Rusya, Türkiye-Rusya-NATO gerilimine yol açtığı ortada. Demek ki Suriye krizi artık sadece oradaki çatışan grupların arasındaki bir iç kriz değil, uluslararası bir kriz. ya hep beraber oturup bunu çözeceğiz ya da hep beraber olumsuz sonuçlara katlanmak zorunda kalacağız. Onun için aslında bütün gelişmeler herkese bir ders olacak mahiyette. Böylesine bir kontrolsüz bölge varken, kimse kendini emniyette hissedemez kolay kolay."
(Sürecek)
Son Dakika › Ekonomi › Başbakan Davutoğlu (3) Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?