Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Karadere: "Türkiye İkinci Altı Ayı Çok İyi Geçirmek...

Garanti Bankası ve Türkiye Kadın Girişimciler Derneği'nin (KAGİDER) 2008'den bu yana 25 ilde yaklaşık 5 bin girişimciyi ağırladığı "Kadın Girişimci Buluşmaları'nın bu yıl 3. toplantısı İstanbul ve Sivas'ın ardından Niğde'de gerçekleştirildi. Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere, bugüne kadar Garanti'nin iş sahibi kadınlara ve hakim ortağı kadın olan firmalara 2 milyar TL tutarında finansman sağladığını ve kadın girişimcileri desteklemeye de devam edeceğini söyledi. Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörü konusunda da değerlendirmeler yapan Karadere, bankacılık sektöründe bu yıl KOBİ kredilerinin yüzde 17-18 büyümesini öngördüklerini, Garanti'nin ise KOBİ kredilerinde yüzde 20-21 düzeyinde büyümeyi hedeflediğini ifade etti.

-"SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME İÇİN KADINLAR EKONOMİYE DAHA FAZLA KATILMALI"-

Toplantıda yaptığı konuşmada Garanti olarak her zaman, bir bankanın topluma, finansman kaynağı olmaktan çok daha fazlasını katabileceğine inandıklarını vurgulayan Nafiz Karadere, şu görüşleri dile getirdi:

"Bu yaklaşımla finansman ürünlerimizin yanı sıra, toplumu dinleyen ve artı değer katan projeler üretiyor, geliştiriyor ya da destekliyoruz. Girişimciliği,özellikle de kadınların girişimciliğini son derece önemsiyoruz. Peki neden konuyu bu denli önemsiyoruz? Çünkü; nüfusun diğer yarısının aklından, fikrinden faydalanmayan, işgücü potansiyelini kullanmayan, duygusunu, yaklaşımını, bakış açısını göz ardı eden toplumların gelişim sürecinde hep birkaç adım geride kalacağını düşünüyoruz. 2013 yılı Küresel Cinsiyet Uçurumu raporu, ülkemizde erkeklerin yüzde 76'sının, kadınların ise sadece yüzde 30'unun işgücüne katıldığını gösteriyor. Oysa, kadınların ekonomiye, dolayısıyla hayata daha fazla katılmasının, sürdürülebilir büyümeye ve toplumsal uzlaşmaya sonsuz katkı sağlayacağı şüphesiz."

-KADIN GİRİŞİMCİLERE 2 MİLYAR TL FİNANSMAN-

Karadere, Garanti olarak 2008 yılından bu yana Kadın Girişimci Buluşmaları adlı bilgilendirme toplantılarını hayata geçirdiklerini belirterek, "Şimdiye kadar toplam 27 ilde yaklaşık 5 bin girişimciye ulaştık. Bugüne kadar, iş sahibi kadınlara ve hakim ortağı kadın olan firmalara 2 milyar TL tutarında finansman sağladık. Bundan sonra da, bankamızın sürdürülebilirlik politikasının vazgeçilmez bir parçası haline gelen kadın girişimciliği konusunda proje geliştirmeye devam edeceğiz" dedi.

-"SEKTÖRDE KOBİ KREDİLERİNDE YÜZDE 17-18 BÜYÜME BEKLİYORUZ"-

Toplantının ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Nafiz Karadere, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) aldığı önlemlerle bireysel kredilerin hız kestiği 2014'te KOBİ kredilerin büyüklüğünü koruduğunu belirterek, "Geçtiğimiz yıla oranla bir parça gerileyecek olmakla birlikte sektörde KOBİ kredilerinin bu yıl yüzde 17-18 civarında artış göstereceğini düşünüyoruz. Türkiye yüzde 2-2,5 büyürken KOBİ kredilerindeki bu büyüme sağlık mı diye sorgulayabiliriz. Tüketici kredi talebinde büyüme regülatörün koyduğu önlemlerle geriliyor. Ama KOBİ'deki kredi talebi artışında çok daha cılız bir düşüş var. Kredi talebi şu an canlı ama nereden geldiğine bakarsak, yatırım amaçlı talep düşük. Daha çok işletme sermayesi olarak kullanılacak kredi talebi ile karşı karşıyayız. Ben ona kendi tabirimle günü kurtarma kredileri, günü çevirme kredileri diyorum" dedi.

-"DÜŞÜK FAİZLER KOBİ' LERİ POZİTİF ETKİLEYECEK"-

Yatırım iştahsızlığına neden olarak iç talebe işaret eden Karadere, "Senenin ilk altı ayında iç piyasanın fazla büyümesini beklemiyoruz. İç pazarda büyüme sıfıra yakın bir yerlerde olacak. Dolayısıyla Türkiye ilk altı ayda ihracat güdümlü bir büyümeye imza atacak. İç piyasada talebin düşük olduğu dönemlerde KOBİ'lerin yatırım konusunda çok iştahlı olmamalarını normal karşılamak lazım" diye konuştu. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'ndan (TCMB) gelebilecek bir faiz indiriminin KOBİ kredilerini canlandırabileceğini ifade eden Karadere, " Şu an yüksek enflasyon ortamındayız ama Türkiye'nin kendi değerleri içinde orta vadeli enflasyon beklentilerinde pozitif bir düşüş var. TCMB'nin ileriye dönük politikalarında, ılımlı da olsa bir faiz indirme politikası güdeceğini Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı açıkladı. Bunun da tabi bankaların fonlama maliyetlerini pozitif etkileyeceği, dolayısıyla kredi maliyetlerini aşağıya doğru çekeceği aşikar. Ancak 4 puanlık bir yükselme olmuştu, indirimin aynı oranda olmasını beklemiyorum. İkinci altı ayda daha düşük bir faiz ortamı KOBİ'lerin yatırım kararlarını pozitif etkileyecek ve KOBİ kredileri daha canlı hale gelecektir" dedi.

-"MARJLAR DARALIYOR"-

Faiz indirimiyle kredi talebini canlansa da banka karlarında daralma meydana geleceğini kaydeden Karadere, "Yılbaşındaki faiz artırımı sonrasında bankaların kar marjları daraldı. Yılın ikinci yarısında muhtemelen bir faiz indirimi durumunda bankaların karı daha da daralabilir.Bir taraftan da komisyon gelirleri üzerine getirilen düzenlemeler de söz konusu. Bunların bazıları duyuruldu bazıları duyurulmadı. Şu an itibariyle olumsuz etki yapıyor ama bu durumu uzun vadede değerlendirmeliyiz. Türkiye'nin büyümesi bu dönem çok iyi olmadığı için açığı hacimle kapatamıyor bankacılık sektörü. Marjınız daralabilir ama Türkiye'nin 7-8 ya da çift haneli büyüdüğü bir döneme denk gelirsiniz, işlem hacminiz artar. Marj daralmasına rağmen karlılığınız artar. Şu an hem marj daralıyor hem de Türkiye çok büyümediği için bankaların bilançoları da çok sınırlı büyüyor. Onun için de karlılık olumsuz etkileniyor" diye konuştu.

"-MERKEZ BANKASI GELİŞMELERİ ÇOK DETAYLI İNCELİYOR"-

Yılın ikinci yarısına dair olumlu beklentileri dış piyasaların da desteklediğini vurgulayan Karadere, "Dünya ekonomisinde pozitif gelişmeler var. Ufak tefek çatlak sesler gelse de, ABD krizi iyice bir geriye atmış görünüyor. Datalar çok iyi çıkıyor, ABD gibi bir dev yüzde 3 gibi bir büyümeye ulaşacak gibi görünüyor. Biz Türkiye olarak belki yüzde 3 büyüyemeyeceğiz ama onlar ulaşacak gibi. Avrupa geçen sene krizin göbeğinde iken pozitif büyüme çıkıyor. Yunanistan'da bile büyümeden bahsedebiliyoruz. Bu kısmı ile baktığımız zaman dış piyasalarda görüntü pozitife dönmüş durumda, bu önemli. Bir taraftan FED, diğer taraftan da ECB'nin para sıkılaştırma politikaları konusundaki temkinli davranacağız beyanları Türkiye'nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ekonomiler açısından pozitif gelişme" dedi. Ancak rüzgarın her an tersine dönebileceği uyarısını da yapan Karadere, FED'in faiz artımı öncesinde Türkiye'nin önündeki altı ayı iyi değerlendirmesi gerektiğini vurgulayarak, " Dış piyasalarda çok fazla değişken var. FED şu anda temkinli davranacağım diyor ama bu para sıkılaştırma politikasından vazgeçtim demiyor. Eski başkan açıklamıştı yeni başkan da teyit etti. ABD ekonomisi iyi devam ediyor dolayısıyla onlar da sıkılaştırma politikasına devam edecekler. FED son çeyrekte faiz artırım kararı alırsa bu bir anda dengeleri tersine çevirebilir ama ekonomi böyle bir şey. Sonuç olarak bizim önümüzde koca bir altı ay var. Türkiye'nin son çeyreği çok iyi geçirmesi lazım. Bunun için Merkez Bankası'nın gelişmeleri çok detaylı incelediğini biliyorum" diye konuştu.

-KREDİ KARTINDA TAKSİT SINIRLANDIRMASININ ETKİLERİ-

Bireysel kredi kartı harcamalarını düşürmek için getirilen sınırlamaların ticari hayatı dolaylı olarak etkilediğini belirten Karadere, ticari kartlara yönelik düzenlemeler de gelebileceğini söyledi. Bireysel taraf daralırken bankaların ticariye kaydığını dile getiren Karadere, şu görüşleri ifade etti:

"Sınırlama az olduğu için bankalar ticari tarafa yükleniyor. Şirketlerin de bu kartlara talebi fazla. Çünkü onunla mal aldığı zaman en azından bir ay kendisini sıfır maliyetle fonlayabiliyor. Dolayısıyla talep de geliyor ama burada dengeleri çok iyi göz etmek gerekiyor, çünkü bankaya çok ciddi bir zarar da doğabilir. Taksit sınırlaması bireysel tüketimin ithalatı ve cari açığı olumsuz etkilemesi nedeniyle getirildi. Yoksa ticari hayatı kısıtlamaya yönelik bir tedbir yok. Aksine ticari hareketliliğin devam etmesi isteniyor ama önlemler dolaylı olarak olumsuz etkiye neden oluyor. Mesela taksit sınırlaması bazı KOBİ'lerin satışlarını çok olumsuz etkiledi. Bu datayı biz onların cirolarından görüyoruz. Bazı sektörlerde yüzde 30-40 düşüş var. Durum böyle olunca sektör kendi yöntemlerini bulmaya başlıyor. Ne yapıyor, senetle satış yapıyor, kendisi başka türlü taksitlendirme yapıyor. KOBİ de satış yapmak durumunda, bir sene önceki cirosunun yarıya düşmesine müsaade edemiyor. Daha önce banka üzerindeydi taksit, şimdi o yükü kendi üzerlerine aldılar senet yapıyorlar" diye konuştu.