İran'da iş yapmayı planlayan Türk girişimciler İstanbul'da düzenlenen seminerde bir araya geldi. Seminer de İran'nın Türkiye için önemi, ekonomisi, eğitime verdiği değer, iş potansiyeli, genç nüfusunun yanı sıra yatırımcı için avantajları ve dezavantajları masaya yatırıldı.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu(DEİK) ve Deloitte ev sahipliğinde düzenlenen İran'da İş Yapma Semineri İstanbul'da yapıldı. Seminer de İran'nın Türkiye için önemi, ekonomisi, eğitime verdiği değer, iş potansiyeli, genç nüfusunun yanı sıra yatırımcı için avantajları ve dezavantajları ele alındı. Seminere, DEİK/Türkiye - İran İş Konseyi Başkanı Bilgin Aygül, İran ve Doğrudan Yabancı Yatırım, İran Ticaret, Sanayi, Madenler ve Tarım Odaları Yönetim Kurulu Üyesi Ferial Mostofi, Deloitte Türkiye CEO'su Humphry Hatton, Deloitte Orta Doğu Ofis Temsilcisi Asad Jafree, Deloitte Orta Doğu Ofis Temsilcisi Abid Shakeel, Deloitte Orta Doğu Ofis Temsilcisi Nick Beer ve Deloitte Türkiye Baş Hukuk Müşaviri Lerzan Nalbantoğlu'nun katıldı.
"Türkiye ile İran arasındaki lojistik iki ülke ihracatı için önemli"
Seminerin açılış konuşmasını yapan DEİK/Türkiye-İran İş Konseyi Başkanı Bilgin Aygül ambargoların kaldırılmasının ardından İran'ın tüm dünyanın ilgi odağı haline geldiğini söyledi. İran'ın batılı sanayi ve rafineri altyapısı olan bir ülke olduğunu belirten Aygül, Türkiye'nin İran'a komşu olmasıyla bir avantaj sağladığını vurguladı. İran'ın 80 milyon genç nüfusu olduğuna dikkat çeken Aygül, Türkiye'nin İran ile Tercihli Ticaret Anlaşması olduğunu vurgulayarak, 2012 yılında 22 milyar ABD Dolarından aşağı seviyelere çekildiğini söyledi. Aygül, Türkiye ile İran arasındaki lojistik iki ülke ihracatı için önemli olduğunu dile getirdi.
"Ekonomik ve toplumsal reformlar yatırımcının lehine"
Türkiye ile İran arasındaki dostluğun çok geçmişlere dayandığını ve kültürlerinin benzer olduğunu söyleyen İran ve Doğrudan Yabancı Yatırım, İran Ticaret, Sanayi, Madenler ve Tarım Odaları Yönetim Kurulu Üyesi Ferial Mostofi, "Yaptırımların kaldırılmasından ardından İran'ın küresel ekonomiye entegrasyonunda fırsat yakaladı. Dünyanın en büyük gaz rezervi ile en büyük 4'üncü petrol rezervinin İran'dadır. Demir, çinko, bakır ve kurşun gibi sektörleri önemlidir" dedi. İran ekonomisinin MENA Bölgesine göre ham petrol ve doğalgaza daha az bağımlı olduğunu belirten Mostofi, modern teknolojinin kullanımıyla sektörlerin güçlendirilmesinin hedeflendiğini ve iletişim teknolojileri, denizcilik, havacılık, uzay, tarım gibi sektörlerin bu kapsamda ele alındığını aktardı. İran ekonomisinin potansiyelinin altında olduğunu vurgulayan Mostofi, yaptırımların kaldırılması ile İran'ın kaçırdığı fırsatları ve küreselleşmeyi yakalayacağını bildirdi. Ekonomik ve toplumsal reformların yatırımcı lehine olduğunun altını çizen Mostofi, Tahran'ın Silikon Vadisi'nden 1000 mil uzaklıkta olmasına rağmen İran'ın online girişimcilerinin kendini geliştirdiğini belirtti. Ticaret ve ekonomik ilişkilerini geliştirmek için Serbest Ticaret Bölgeleri'nin oluşturulduğuna dikkat çeken Mostofi, İran'a yatırımların artması için yabancı yatırım hizmet merkezinin oluşturulduğunu sözlerine ekledi.
"Birincil yatırımlar devam ediyor"
Deloitte Türkiye CEO'su Humphry Hatton ise, İran'daki fırsatlar ile çok yakından ilgilendiklerini ve 2016 yılının Ocak ayında Nükleer Anlaşmasının kaldırılması anlaşmasının imzalandığını ve İran'a ilginin arttığını bildirdi. Birincil yaptırımların hala devam ettiğini ve Amerikan vatandaşları ve yerlilerinin teşvik ve yatırımının olmayacağı belirten Hatton, Dubai'de kurulan ofisin atlama tahtası olarak kullanıldığını dile getirdi. Pek çok şirketin İran'a yatırım yapabilmesi için İstanbul'u merkez olarak baz aldığını ifade eden Hatton, İran'ın dünyanın en büyük 18'inci ekonomisi olduğunu ve Türkiye'nin hemen arkasından geldiğini vurguladı. İran'da enflasyonun batıya göre yüksek olduğunu; fakat son yıllarda iki haneli rakamlardan tek haneli rakamlara indiğini ifade eden Hatton, İran'da okuma yazma oranının yüksek olduğunu, eğitime büyük önem verilerek, teşvik edildiğini söyledi. ABD'nin birincil yaptırımlarının hala devam ettiğini bildiren Hatton, bankacılık alanındaki yaptırımlarında pek çok yatırımcının çekinceli davrandığını ifade etti. İran'ın ekonomisinin yaptırımların kaldırılması ile ortaya çıktığını belirten Hatton, fikri mülkiyet hakkının markalar için büyük açıdan önem taşıdığını anlattı. İran'da enerji fiyatlarının ve iş gücü maliyetlerinin düşük olmasıyla yatırım için cazip bir pazar olduğunu aktaran Hatton, İran'ın 300 milyonluk Ortadoğu ve Orta Asya pazarına erişim sağladığını söyledi. - İSTANBUL
Son Dakika › Ekonomi › İran'da İş Yapmayı Planlayan Türk Girişimciler İstanbul'da Buluştu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?