"Jeotermal Enerjiyi Turizme Kazandırmalıyız"

Türkiye Jeotermal Enerji Kaynakları Araştırma ve Değerlendirme Vakfı (JEVAK) Başkanı Mehmet Ali Doğan, jeotermal enerji kaynaklarının bir an önce ülke turizmine kazandırılması gerektiğini söyledi.

Balıkesir'in Edremit İlçesi Güre Beldesi'nde kurulu olan Hattuşa Astrya Termal Resort'un üyeleri Çanakkale'de Kolin Hotel'de düzenlenen yemekte bir araya geldi. Aynı zamanda Doğan Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı da olan JEVAK Başkanı Mehmet Ali Doğan gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye'nin jeotermal zenginliği açısından dünyada yedinci, Avrupa'da ise beşinci sırada olduğunu ve ülkedeki jeotermal enerji kaynaklarının hızla turizme kazandırılması gerektiğini söyledi. Türkiye'nin yaklaşık 31 bin 500 megavat gücünde bir jeotermal enerji potansiyeline sahip olduğunu belirten Doğan, doğrudan kullanımda 20 milyar dolarlık yatırım potansiyelinin bulunduğunu kaydetti. Şu anda sahip olunan potansiyelin sadece yüzde 4'ünün kullanıldığını dile getiren Doğan, "Maalesef potansiyeli yeteri kadar kullanamıyoruz. Bunun nedeni, yıllardır uygulanan yanlış enerji politikaları. Çünkü dünya tarihine baktığımızda, bütün savaşların sebebi enerji kavgalarıdır. Bu sebeple enerjimizi kullandırmamışlar. 2006 yılında TBMM Enerji ve Teknoloji Komisyonu üyeliğim sırasında yasalaşmış olan Jeotermal Kanunu ve Yenilenebilir Enerji Kanunu sayesinde ülkemizde geç de olsa jeotermal, güneş, rüzgar enerji kaynakları kullanılmaya başlanmıştır" dedi.

Jeotermal enerjinin çok farklı alanlarda değerlendirilebildiğini belirten JEVAK Başkanı Mehmet Ali Doğan, "Jeotermali diğer enerjilerden ayıran en temel faktör, tıpkı sineğin yağını çıkarırcasına değişik amaçla kullanma şansımızdır. Diyelim ki bir jeotermal kaynağınız var. Sıcaklığı 120 derece. 120 derece ile 80 derecelik enerjide elektrik üretebiliyorsunuz. 80-60 derece arası şehir ısıtma ve soğutmaları yapabiliyorsunuz. 60-40 derece arasında sera ısıtması yaptıktan sonra o enerjiyi hala atmıyorsunuz. 40 derecelik akışkanla termal sağlık turizmi yapıyorsunuz. Yani her değişik dereceyi değişik amaçla kullanabiliyorsunuz. İşte bu Türkiye'nin zenginliği. Türkiye deprem kuşağında olan bir ülke. Deprem külfetinin nimeti jeotermal enerji. Yani tehdit bir fırsattır" diye konuştu.

TERMAL SAĞLIK TURİZMİ

Türkiye'de kıyı turizmi bulunduğunu da belirten Doğan, geçen yıl Türkiye'ye 31 milyon turist geldiğini ve 25 milyar dolar bıraktığını kaydetti. Doğan, "Kişi başına bin dolar bile değil. Oysa termal sağlık turizminde 12 ay turizm var. Yine Kültür ve Turizm Bakanlığı kayıtlarına göre kıyı turizmine gelen 5 turistin bıraktığı parayı, termalde sadece 1 kişi bırakmaktadır. Termal turizm müşterisi genelde 40 yaşını aşmış, ekonomik problemlerini çözmüş bir kitledir. Çünkü başta biz Türkler olmak üzere bütün insanlar ne yapıyoruz? 40 yaşımıza kadar sağlığımızı yitirmek için para harcıyoruz, 40 yaşından sonra da tekrar sağlığımızı geri kazanmak için para harcıyoruz. O yüzden termal sağlık turizmi çok çok önemli. Yatırımcı açısından bakıldığında da önemli. Diyelim ki Antalya'da, Kemer'de, Bodrum'da bir oteliniz var. Büyük yatırım yapmışsınız. 6 ay dolu, 6 ay boş. Sürekli işletme olmayınca, işletme kalitesi aşağıya düşüyor. Kış gelince, müdürü, aşçıyı işten çıkarıyor. Bir dahaki sene aynı nitelikli elemanı bulma şansınız yok. Termalde, 12 ay turizm var, karlılık var. İstihdam açısından ülke için çok önemli" dedi. - Çanakkale