Merkez Bankası Eski Başkanı Canevi Açıklaması

Merkez Bankası eski Başkanı ve İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Yürütme Kurulu Üyesi Yavuz Canevi, Amerika ve AB arasındaki Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı'nın (TTIP) Türkiye'nin dışarıda bırakılarak yapılandırılmasının Türkiye'yi haksız rekabete maruz bırakacağını belirterek, "Türkiye'nin bu müzakerelerin içinde ya da paralel bir şekilde yanında olmayı başaracak bir strateji izlemesinden başka seçeneği yok" dedi.

İstanbul Sanayi Odası'nda (İSO) düzenlenen "Amerika ve AB Arasındaki Serbest Ticaret Anlaşması Bizi Nasıl Etkileyecek" başlıklı seminerde konuşan Canevi, yatırım ortaklığıyla AB ve ABD arasındaki ticaret hacminin olası boyutlarına ilişkin veriler paylaştı.

Canevi, şunları aktardı:

"Boyutları başarıyla tamamlandığı varsayımıyla düşünülürse, bu zincirin kayıp halkası olmak Türkiye'ye çok maliyetli olacaktır ve mevcut asimetri  giderek artacaktır. Boyut ve derinlik deyince, ilk çalışmalara göre ortaya çıkan tabloya göre, ABD ekonomisinin kazancı yılda 95 milyar avro, AB ekonomisinin kazancı 119 milyar dolar düzeyinde olacak.

Unutmayalım ki TTYO sadece bir teknik bir anlaşma değil, aynı zamanda küresel değerlerin yeniden oturtulacağı geçiş döneminde yeni jeoekonomik ve jeopolitik stratejinin önemli bir parçasıdır. Bu nedenledir ki Türkiye'nin bu müzakerelerin içinde ya da paralel bir şekilde yanında olmayı başaracak bir strateji izlemesinden başka seçeneği yoktur. Türkiye bu zincirin kayıp halkası olmamalıdır."

-"Avrupa üzerinden bu sorunu çözebileceğimizi düşünmüyorum. En önemli yolumuz Amerikan Kongresi'ne yoğunlaşmak"

Türk -Amerikan İş Adamları Derneği (TABA/AmCham) Başkanı Ekim Alptekin ise, Amerika ve AB arasındaki serbest ticaret anlaşmasının Türkiye'yi de dahil eden bir yapıya bürünmesi için Amerikan Kongresi'nin ikna edilmesi gerektiğini kaydetti.

ABD'de bu anlaşmaya yeni Marshall Yardımı nitelendirmeleri yapıldığını, Türkiye'nin böyle bir anlaşmanın dışında kalmaması gerektiğini dile getiren Alptekin, Türkiye'nin "Amerikan Kongresi" adını genelde sözde soykırım tezkeresiyle duyduğunu dile getirerek, Türkiye'nin lobiciliği daha profesyonel düzeyde ilerletmesinin gerekli olduğuna dikkati çekti.

Alptekin, "Dikkatli incelerseniz Amerika'yla iligili karar alım süreçlerinde her zaman Kongre'de kilitleniyoruz. Bugün artık bu işe biraz zaman harcamalıyız, biraz para harcamalıyız. Türk-Amerikan vatandaşları olarak Kongreye toplam akan paramız 300 bin dolar düzeyinde. Bunu bir Yunan lobisiyle karşılaştırırsanız onlar yılda 4-5 milyon dolar veriyorlar. O yüzden artık daha profesyonel çalışmalıyız" diye konuştu.

Amerika'daki lobicilik çalışmalarında hükümet başta olmak üzere bütün sivil toplum kuruluşları ve iş dünyasının etkin rol oynaması gerektiğini vurgulayan Alptekin, şunları kaydetti:

"Burada Türkiye ekonomisi söz konusu. Bütün kurumlara görevler düşüyor. Bugüne kadar Amerika'yla serbest ticaret anlaşması imzalamış ülkelere bakarsak hepsi oradaki lobi şirketlerini işe almışlar. Süreci öyle yönetmişler.

Yeni bir şeyler icat etmemize gerek yok. O denenmiş yolları denersek başarılı olacağımızı düşünüyorum. Avrupa üzerinden bu sorunu çözebileceğimizi düşünmüyorum. En önemli yolumuz Amerikan Kongresi'ne yoğunlaşmak."

Avrupa Komisyonu adına ABD ile Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) anlaşmasını yürüten, Ticaret Genel Müdürlüğü, ABD ve Kanada Birim Yöneticisi Damien Levie de, TTIP Müzakereleri, AB'nin beklentileri ve AB'nin ticaret ortakları üzerindeki etkileri konulu bir sunum yaptı.

TTIP'nin yeni bir fikir olmadığını ifade eden Levie, bu fikrinin son 2 yıldır gündeme gelmesinin ekonomik olumsuzluklardan kaynaklandığını söyledi.

Levie, yatırım ortaklığının yürürlüğe girmesiyle ekonomik durgunluklar yaşayan dünya ekonomilerinin doğrudan ya da dolaylı olarak genişleyeceğini dile getirdi.

"ABD ve Türkiye arasındaki ticaret hacmi artmalı"

İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ali Eren de anlaşmanın henüz 1. raundunun gerçekleştiğini belirterek anlaşmanın şartlarının netleşmesi için uzun bir sürecin bulunduğunu aktardı. Eren, Türkiye'nin Avrupa'ya olan ticaretinin tatmin edici olmasının yanında geleceğe ilişkin umut da verdiğini belirterek, Türkiye ve ABD arasındaki ticaret hacminin artması gerektiğini söyledi.

TEPAV Ticaret Çalışmaları Merkezi Direktörü Bozkurt Aran ise Transatlantik ortaklığının aslında önceki hiçbir ticaret anlaşmasına benzemediğini öne sürerek, ABD'nin yıpranan imajını tazelemek için bu ortaklığı tesis ettiğine işaret etti.

Seminerde aktarılan bilgilere göre, AB ve ABD arasında bir serbest ticaret ve yatırım alanı oluşturmayı hedefleyen TTIP müzakerelerinin ilk turu 8 Temmuz 2013'te başladı. Başarıyla sonuçlanması halinde TTIP,  dünya GSYH'sinin yarısını ve dünya ticaretinin 3'te 1'ini oluşturan iki önemli aktörü ortak bir pazar içinde bir araya getirecek. - İstanbul