Uludağ Ekonomi Zirvesi (6) - Son Dakika
Ekonomi

Uludağ Ekonomi Zirvesi (6)

Uludağ Ekonomi Zirvesi (6)

RIZANUR MERAL.Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde Hürriyet Gazetesi Yazarı Vahap Munyar moderatörlüğünde yapılan 'Yeni Girişimler Yeni Nesil Liderler' oturumunda Fiba Holding AŞ Yönetim Kurulu Üyesi Murat Özyeğin, Akfen Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın,...

30.03.2013 17:05

Uludağ EKONOMİ ZİRVESİ (6)

RIZANUR MERAL: ULUDAĞ DAVOS'UN ÖTESİNE GEÇEBİLİR

Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde Hürriyet Gazetesi Yazarı Vahap Munyar moderatörlüğünde yapılan 'Yeni Girişimler Yeni Nesil Liderler' oturumunda Fiba Holding AŞ Yönetim Kurulu Üyesi Murat Özyeğin, Akfen Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) Başkanı Rızanur Meral, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi konuşma yaptı.

İlk sözü alan TUSKON Başkanı Rızanur Meral, Ekonomi Zirvesinin Davos'a benzetmemek gerektiğini söyledi. Meral, zirvenin güzel bir girişim olduğunu belirterek, Türkiye'den bir şeyler katarak Davos'un ötesine geçilebileceğini belirtti. Türkiye'de sivil toplum anlayışının 80'lerden sonra Turgut Özal'ın teşvikiyle başladığını ve Türkiye'nin bir çok şehrinde işadamları dernekleri kurulduğunu ifade eden Meral, AK Parti iktidarının ardından ise tek parti iktidarının getirdiği imkanlarla federasyonlar ve konfederasyonların oluştuğunu dile getirdi.

TUSKON'un 20 yıllık bir süreçten sonra kurulduğunu aktaran Meral, 80 ilde 7 federasyon ve 192 dernekten oluştuklarını belirtti. Türkiye'nin yeni pazarlara ve yeni açılımlara ihtiyacı olduğunu ifade eden Meral, "Türkiye'nin ihtiyacı dışarıya açılmak, ürünlerini dışarıda satmak, bunu birinci hedef olarak ele aldık. Ondan sonra toplantılar yapmaya başladık. Yurt dışından iş adaları getirip Türk iş adamalarının masasına oturttuk iş yapsınlar. Afrika'yı düşündük. Niye Afrika? Renkli bir ülke, farklı bir şey yapmamız gerekiyordu, bizi tanımayan bu coğrafya ile iletişim kuralım istedik. İlk heyette 31 ülkeden 500 işadamı getirdik. Türk insanını tanımaktan çok memnun kaldılar. Bize şunu söylediler, Tük işadamının bu kadar cana yakın, bu kadar dürüst olduğunu bilmiyorduk, artık sizden alışveriş yapacağız' dediler. Çok verimli görüşmeler oldu. Çok güzel işler o toplantılarla başladı. Ama biz bu yeterli değil dedik, insanları bir de oralara götürmek lazım" dedi.

Yatırımcıların yurtdışına vize ve uçak sorunu nedeniyle gidemediklerini söyleyen Meral, "Paris aktarmasında gelen işadamları, bakanları havaalanından bırakmadılar. Nasıl yaptılarsa bakanları, işadamlarını oradan bırakmadılar. Biz anladık ki direk uçuş olmazsa ihracat olmaz. THY'den talepte bulunduk, hemen yeni seferler başladı" diye konuştu.

"AFRİKA'YA 13.4 MİLYAR DOLAR MAL SATMIŞIZ"

Afrika'da önemli çalışmalar yaptıklarını söyleyen Meral, "Bizden başka hala çok yoğun çalışan yok. 2006'da'da başladık, 2008 de buraya yapılan ihracat 7.8 milyar dolara çıkmış. 2012 yılında 13.4 milyar dolar mal satmışız, 6 milyar dolar mal almışız. Buradan şunu görüyoruz, hedeflemiş olunca çok güzel çalışılıyor. Şimdi kadınları iş hayatına sokmamız lazım. İş kadınlarını çok ön plana çıkarttık. Rusya'dan 55 iş kadınını Türkiye'ye getirdik. 300 iş kadınımız ile görüştürdük, ardından işkadınlarımız Moskova'ya, Brezilya'ya gittiler. Çok güzel bağlantılar yaptılar. 8 iş kadını yönetimimizde var. Türkiye'de en fazla iş kadını yönetiminde bulunan biziz" dedi.

Angola'da düzenlenen bir fuara 85 Türk firmasını götürdüklerini belirten Rızanur Meral bir anısını şöyle anlattı: "Bir giyim firmamız götürdüğü tüm malları sattı. 15 milyon dolar kar yaptı. Hatta sabah kendi takım elbisesini temizleyip ütüleyip onu da sattı."

ÖZYEĞİN: BANKACILĞI ÖZLEMİŞİZ

Fiba Holding AŞ Yönetim Kurulu Üyesi Murat Özyeğin, bankacılıktan tamamen çıkmadıklarını dile getirerek, "Rusya, Romanya ve Hollanda'daki bankaları koruduk. Biz bankacılığa girerken neyi yapmayacağımızı biliyorduk. Dev bankalarla yarışmanın çok zor olduğu bir ortamdaydık. Bu saatten sonra Türkiye sıfırdan kredi kartı yaratmak maceraperestlik. Yapılamaz. Biz de büyük bir banka ile anlaştık. ATM bankacılığı ile yarışılamaz. Biz ticaret, KOBİ, kurumsal bankacılığa yöneldik. Ölçek ekonomisinin daha az olduğu kredilerle uğraşıyoruz. Özlemişiz. Babam da çok özlemiş. Önümüzdeki aylarda üst 15 yöneticimize bankamızda hisse satacağız. Ortak yapacağız. Kendilerinin yükseltebilecekleri bir potansiyel olacak. Kendi içimizden yeni girişimciler yaratmak bizim prensibimiz. Diğer şirketlerimizde de böyle bankamızda da böyle olacak. Büyüyen bir sektörde kendimize yer edineceğiz" dedi.

Babasıyla farklı fikirleri olsa da ikisinin de ortaklaşmadığı konularda hareket etmediklerine dikkat çeken Özyeğin, babasının kendisine hata yapma imkanı tanığını vurguladı.

BÜYÜKEKŞİ: NE KADAR DEĞER YARATTIĞINIZ ÖNEMLİ

TİM Başkanı Mehmek Büyükekşi de, Türkiye'nin son 10 yılda ihracatta büyük bir başarısı sağladığının altını çizerek, Türkiye'nin mutlaka katma değeri yüksek ürünler ve yeni teknolojilere yönelmesi gerektiğini söyledi.

Savunma sanayi, hastane ekipmanları, sağlık, enerji sektörü, nano teknoloji alanlarında yaptıkları çalışmalardan olumlu sonuçlar aldıklarını anlatan Büyükekşi, "Bir diğer konuda ne kadar çok değer yaratabiliriz. Bunun altında da 4 ana konu var. İnovasyon, Ar-Ge, tasarım, marka. Tasarım ve Ar-Ge' de ihracatçı birliklerimize görev verdik. Tasarım ve Ar-Ge dalında yarışmalar yaptık. 10 bin civarında katılım oldu. Amacımız bir yandan sanayiciler, bir yandan üniversiteler, öğrenciler ve hocalar bir araya getirmek. Özellikle tasarım yarışmalarından birinci olan üniversite öğrencilerini Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yurt dışına gönderiyor" dedi.

"GENÇLERİ GÖZARDI ETMEMELİYİZ"

İlk tasarım yarışmasında yaşadıklarını anlatan Büyükekşi, "İlk tasarım yarışmamızı 1996'da ayakkabı üzerine yaptık. Mimar Sinan Üniversitesi'nde bir ayakkabı topuğu geldi. Biz 'böyle bir şey olur mu diye eledik. 3 yıl önce İtalya'da Prada'da gezerken vitrinde bizim elediğimiz ayakkabı topuğunun aynısını gördük. 17 yıl sonra Avrupa'da bunu gördük. Anladık ki gençleri mutlaka göz ardı etmemeliyiz" diye konuştu.

"FATİH PROJESİ ÇOK ÖNEMLİ"

Daha az enerji tüketimi, kalifiye eleman ve yükte hafif pahada ağır olan ürünler üretilmesi gerektiğini vurgulayan Büyükekşi şunları söyledi: "Bu yıl 90 milyon ton ihracat yaptık. Kilosu 1,5 liraya geliyor. Biz hepimizin cebinde bir ton ihracatımız kadar telefon taşıyoruz. Hem de ihraç ediyoruz. O yüzden Fatih Projesi çok önemli. Bu konuda önemli çalışmalar yapan firmalar var. Bizim çalışmalarımız diğer çalışmalara destek veriyor. Bizim özellikle Tekno Parkları, üniversiteleri davet etmemiz, yenilikçiliğe önem vermemiz gerekli. Önem verildiğinde Türkiye önemli bir ilerleme gerçekleştiriyor."

Bir hafta içinde TİM TV'yi kuracaklarını ifade eden Büyükekşi, "Türkiye markası algısını arttırabilmek için İngiliz şirketlerle anlaştık. Yurtdışında Türkiye markası algısını arttıracağız" dedi. Çin'de yapılan mallara Türk malı diye damga vurulduğunu söyleyen Büyükekşi, bu konuyu da çözeceklerini sözlerine ekledi.

HAMDİ AKIN: ÜRETİM DIŞ PAZARA GÖRE OLMALI

Akfen Lönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın ise, 1998 yılında TAV'ı kurduklarını dile getirerek şunları söyledi: "Biz hava alanı işletmeciliğini Devlet Hava Meydanları'ndan öğrendik. Devlet Hava Yolları lokal kaldı. Ama bizim lokal kalmaya ihtiyacımız yok tamamen uluslararası olmamız gerekli. Yeni nesil dendiğinde akla uluslararası lokasyona sahip olan, üretimi dış pazarlara göre yapan kişiler aklıma geliyor. Şirketler üretimi dış pazara göre yapmayı anayasasına koymalı. Yoksa bas bas bağırırsınız 'En iyi elma, domates bizde' diye. Alıcının isteğine göre şirketinizi yapılandıracaksınız. Uluslararası standartlara göre kurgulandığında her şey kolay oluyor. Başlangıçta o şirketin sahibi değil, büyük ortağı olacağınızı bilmelisiniz. Bir gün sizin elinizden gideceğini başkasının eline geçebileceğini hazmetmelisiniz. Hazmederseniz şirketi yönetenler ve içinde çalışanlar daha önemli oluyor. Şirketin yabancıların elinde olması önemli değil. Çalışanlar Türk. Biz başlangıçta dış pazara göre kendimizi kurguladık. İlk satışımızı paraya ihtiyacımız olduğunda yaptık" şeklinde konuştu.

"ÖZELLEŞTİRMELERİN İLK OYUNCULARI OLARAK ZARAR ETTİK"

Özelleştirmelere değinen Akın şöyle konuştu: Özelleştirmelerde ilk oyuncularız. Biz çok zarar ettik diyebiliriz. Devlet çok ciddi gelir elde etmeye başladı. Düşük fiyatlar nedeniyle iptal edilen özelleştirmeler var ama bence fiyatlar oldukça kuvvetli. Firmalarda kuvvetli. Biz giremiyoruz. Çok fazla bir şey de kalmadı özelleştirilecek. Ama devlette bitmez. Barış süreci de yeni yatırımları etkileyecek." - Bursa

Kaynak: DHA

Son Dakika Ekonomi Uludağ Ekonomi Zirvesi (6) - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement