15 Temmuz'da Albay Ertürk'ün Şehit Edilmesine İlişkin Dava - Son Dakika
Güncel

15 Temmuz'da Albay Ertürk'ün Şehit Edilmesine İlişkin Dava

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi öncesinde 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'nda yapılan toplantı ile kalkışma günü tugayda yaşananlar ve burada darbecilerle çatışan Piyade Kurmay Albay Sait Ertürk'ün de aralarında bulunduğu 4 kişinin şehit...

23.01.2018 18:25

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi öncesinde 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'nda yapılan toplantı ile kalkışma günü tugayda yaşananlar ve burada darbecilerle çatışan Piyade Kurmay Albay Sait Ertürk'ün de aralarında bulunduğu 4 kişinin şehit edilmesine ilişkin davanın ilk duruşması başladı.

Bakırköy Adliyesi'nde oluşturulan salonda, İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nce yapılan ilk duruşmada, 66 tutuklu ve 31 tutuksuz sanık ile taraf avukatları hazır bulundu.

Sanıkların kimlik tespitinin ardından iddianame okundu. Verilen aradan sonra sanıkların ifadelerinin alınmasına geçildi.

Sanık eski uzman erbaş Semih Yavuz Yılmaz, kışla garajında görevli olduğunu, 15 Temmuz 2016'da da normal mesaiye geldiğini söyledi.

Yılmaz, 30 Ağustos törenleri için tankları hazırladıklarını anlatarak, "Kışlada silah kaybolduğu için ikinci bir emre kadar mesailer uzatılmıştı. 3. Kolordu Komutanlığından 15-16-17 Temmuz'da terör saldırısı ihbarı alındığına dair mesaj geldi. Bunun için hazırlık yapılması emri verildi." dedi.

Bayrampaşa Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'ne terör saldırısı olduğu, destek için hazırlandıklarını dile getiren Yılmaz, şunları anlattı:

"22.30'da eşim aradı. Nerede olduğumu sordu. Nöbet tuttuğumu, polise terör saldırısı olduğunu, destek için gidileceğini söyledim. Eşim, 'Darbe girişimi varmış.' dedi. İnternetten Başbakanın 'kalkışma' açıklamalarını öğrendim. Durumu askerlere anlattım, onlar da tedirgin oldu. 23.30'da bizi nizamiyede topladılar. Halk, kışlaya geldi. Onlara da bizim bilgimiz olmadığını, sakin olmaları gerektiğini söyledik. Geri çekilmelerini istedik. Kalkışmayı öğrendikten sonra bana ulaşılmaması için, herhangi bir emir altında kalmamak için 00.30'da telefonumu ve telsizimi kapattım. 01.30'da iki servisle askeri öğrenciler geldi. Havaya ateş ettiler. Halk kaçışmaya başladı. Ben askerlere silah kullanmamaları emrini verdim. Askeri öğrenciye ne yaptıklarını sordum. Komutanlardan emir aldıklarını söylediler. Askeri öğrenciler, kışladan ayrıldıktan sonra biz bölgeyi terk etmedik. saat 03.00'da şehit Albay Sait Ertürk dışarıya çıktı. Halka sakin olmalarını, olaya el koyduklarını söyledi. Saat 05.00 civarı 12 polis geldi. Üsteğmen Burak Uluçınar onları karşıladı. Albayın yanına çıktılar. Polisler 10 dakika sonra geri geldi, bizim silahlarımızı istedi. Bir süre sonra tabur tarafından ateş açılmaya başladı. Albayın olduğu binaya doğru hedef gözetmeksizin ateş ediliyordu. Polis silahlarımızı aldı. Polise, 'Biz de çatışalım' dedik, 'Çıkmayın, vurulursunuz.' dedi. 16 Temmuz'da öğlen saatlerinde polis tarafından ifademiz alınmak üzere Bayrampaşa Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'ne götürüldük."

Sanık eski uzman erbaş Muharrem Aktaş, 15 Temmuz günü yeni er ve erbaşlara atış eğitimi verildiğini, rutin bir gün olduğunu anlatarak, şunları kaydetti:

"Saat 17.00'da terör eylemi istihbaratı olduğu mesajı geldi. 16.00'da kışlada silah kaybolduğu için mesailer uzamıştı. Akşam atışı için tekrar atış alanına gittik, 21.00'da bölüğe döndük. 22.00'da tabur içtimasına çıktık. Bayrampaşa Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'ne terör saldırısı olduğu, desteğe gideceğimiz emri verildi. Biz araçlarla nizamiyeden çıkarken çevrede kimse yoktu. Bir süre gittikten sonra arkamızdaki araç vatandaşlar tarafından durduruldu. Araç komutanımızın emriyle geri geri diğer aracın yanına gittim. Bir amca, 'Siz kime hizmet ediyorsunuz' dedi. Araç şoförü bendim, 'Polise saldırı oldu, desteğe gidiyoruz.' dedi. Amca, 'Darbe girişimi var, kışlanıza dönün.' dedi. Kışlaya döndük. Üzerimizden ilk şoku atlattık. Başbakan ve Cumhurbaşkanı'nın açıklamalarını öğrendik. Askerleri yatırdık. Hiçbir olaya karışmamamız, polisin talimatıyla hareket etmemiz söylendi. Öğlen polisler bizi emniyete götürdü."

Sanık uzman erbaş Hasan Can da 15 Temmz günü yaşadıklarını anlatırken bir an duraksadı ve "Kusura bakmayın biraz heyecanlanıyorum.' dedi. Mahkeme başkanı da "Sen rahat ol Murat." ifadesinden sonra sanık Can, "Efendim, burada hayatım söz konusu. Kusura bakmayın, heyecanlıyım." diye konuştu.

Hakimden sanığa, "Burada tiyatromu çeviriyoruz"

Sanık eski uzman erbaş Murat Tepecik de 14 yıldır görev yaptığını, bunun 9 yılında Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde çalıştığını dile getirdi.

Hakimin, "Orası da bizim memleketimiz. Biz de gittik, görev yaptık. Ortaklar karakolunda mı görev yaptın. Ben Şemdinli'de çalıştım." ifadesi üzerine sanık Tepecik, "Evet." dedi.

Sanık, garajda araçların bakımıyla görevli olduğunu, saat 18.30'da Atatürk Havalimanı'na terör eylemi ihbarı üzerine hazırlık emri verildiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Araçlar hazırlanırken, sandıklarla silah getirildi. Başçavuş Sadık İpek, bu sandıkların araçlara yüklenmesini söyledi, sonra komutanların odasına gitti. 22 askerle garajda kaldım. Yönetmelik gereği açıkta yanıcı, patlayıcı madde bulunması yasaktır. Ben de askerlerin de silahlarını alarak odaya kilitledim. 21.30'da içtima alanına gittik. Üsteğmen Gökhan Sevinç, dışarı çıkabilecek araç olup olmadığını sordu. Üsteğmen Lütfü Demirhan araçları istedi, Sadık başçavuş da sandıkların da araçlara yüklenmesini söyledi. İçtima alanında bir saat bekledik. 23.00'da eşimin mesajıyla olaylardan haberdar oldum. Televizyondan Başbakan'ın açıklamalarını gördüm. Lütfü üsteğmen, 23.15'te Bayrampaşa Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nü sordu. Ben olaylardan haberdar olduğum için kimseye güvenemedim. Telefonumu uçak moduna aldım, kendimi odaya kilitledim. Araçlar çıktı 40 dakika sonra döndüler. İfademize başvuracaklar diye sabaha kadar polisi bekledik ve onlarla emniyete gittik."

Sanık Lütfü Demirhan, sanık Tepecik'e sorusunda, "Sana amirin dışında emir veren oluyor muydu?" demesi üzerine hakim, "Emirleri amirler verir. FETÖ'de 'abiler' veriyor, hepimiz biliyoruz. Tiyatro mu çeviriyoruz." ifadelerini kullandı.

Savunmaların alınmasına devam eden mahkeme, duruşmayı yarına erteledi.

İddianameden

Soruşturma sonucunda hazırlanan 600 sayfalık iddianamede, aralarında subayların da bulunduğu tamamı rütbeli 55'i tutuklu, 4'ü firari 132 sanık yer alırken, haklarında "darbeye teşebbüs" suçundan daha önce dava açılan 14 şüpheli hakkında "kasten öldürmek" ve "kasten öldürmeye teşebbüs" suçlarından bu dosya üzerinden soruşturma yapıldığı belirtiliyor.

İddianamede, görev yapan ve kalkışmaya destek için bölgeye giden 55'i tutuklu, 4'ü firari 118 rütbeli sanığın, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Tu¨rkiye Cumhuriyeti hu¨ku¨metini ortadan kaldırmaya veya go¨revini yapmasını engellemeye tes¸ebbu¨s", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya go¨revini yapmasını engellemeye tes¸ebbu¨s" ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ve on beşer yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.

Darbe giris¸iminin kars¸ısında durmak ve kıs¸la gu¨venligˆini sagˆlamak amacıyla hareket eden Albay Sait Ertürk ve mu¨s¸teki Albay Davut Ala'nın, emniyet gu¨c¸leri ile koordine sagˆlanarak, kıs¸ladaki darbeci askerleri teslim almak ic¸in zırhlı arac¸ların korumasında Topkule Kıs¸lası'na girdikleri anlatılan iddianamede, kıs¸ladaki darbeci askerlerin, "teslim olun" c¸agˆrıları ve emniyet gu¨c¸lerinin u¨zerine yogˆun s¸ekilde ates¸ etmeye bas¸laması üzerine c¸ıkan c¸atıs¸mada polis memuru Serdar Gökbayrak ve Albay Sait Ertürk'ün vurularak şehit olduğu, polis memurları Ferdi Akyün, Veysel Akdağ, Muslahattin Murat Birlik, Kemal Cavit Alpdemir ve Yas¸ar Demiral'ın ise yaralandığı anlatılıyor.

Topkule Kışlası'ndan darbecilere destek olmak için hareket eden ve I·stanbul Emniyet Mu¨du¨rlu¨gˆu¨ Vatan Yerles¸kesi'nin ic¸erisine inmeye çalışan helikoptere, emniyet güçlerince ateş açıldığı belirtilen iddianamede, inmek ic¸in uygun bir alan arayan helikopterden, alc¸alma esnasında kalabalıgˆın u¨zerine ates¸ edildiği ve ac¸ılan ates¸ sonucu darbe giris¸imini engellemeye c¸alıs¸an Mehmet Güder'in şehit olduğu kaydediliyor.

66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlıgˆı'ndan A Haber televizyon kanalının is¸gali ic¸in hareket eden şüphelilerin önünün, TEM Otoyolu'nda Fatih Sultan Mehmet Ko¨pru¨su¨ istikametinde Gaziosmanpas¸a tır garajı mevkisine geldiklerinde, polisler ve vatandas¸lar tarafından kesildiği belirtilen iddianamede, şüphelilerin polislerle ve vatandas¸larla yolun ac¸ılması hususunda girdikleri tartışma sırasında s¸u¨phelilerce ates¸ edilmesi u¨zerine olay yerinde bulunan ve darbe giris¸imini engellemek amacıyla sokagˆa c¸ıkan Servet Asmaz'ın yaralandığı ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiği aktarılıyor.

İddianamede, 4 kişinin şehit edilmesi ile polis ve vatandaşların yaralanmasına ilişkin 36 şüpheli hakkında "kasten öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan da müebbet hapis cezası istenirken, 23 şüphelinin "kamu malına zarar vermek" suçundan hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.

Avrupa Yakası'na ilişkin toplantı

I·stanbul Avrupa Yakası'nda yer alan 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlıgˆı'nda darbe teşebbüsünü planlayan grup tarafından toplantı yapıldığı belirtilen iddianamede, darbecilerin tugayı kalkışma sırasında Avrupa Yakası'ndaki hedeflerin is¸gal edilmesinde en kilit rolu¨ oynayacak s¸ekilde konumlandırdıkları bildiriliyor.

İddianamede, darbe tes¸ebbu¨su¨nden gu¨nler o¨nce tugayda yapılacak faaliyetle alakalı c¸alıs¸malara başlanıldığı, elde edilen verilere go¨re, en gec¸ 14 Temmuz'da tugaydaki u¨st ru¨tbeli subayların toplandığı kaydediliyor.

Darbe tes¸ebbu¨su¨ sırasında tugay ic¸erisinde emir komuta zincirinin du¨zgu¨n c¸alıs¸ması ic¸in bazı go¨revlendirmelerde degˆis¸ikligˆe gidildigˆinin tespit edildiği anlatılan iddianamede, buna go¨re 15 Temmuz 2016'da Tugay No¨betc¸i Amirligˆi nöbetinin U¨stegˆmen Alper Karacaoğlu'ndan alınarak, Harekat ve Egˆitim S¸ube Mu¨du¨ru¨ Binbas¸ı Ahmet Baykal'a verildiği, bu go¨revlendirmenin Tugay Kurmay Bas¸kanı Yarbay Osman Akkaya tarafından yapıldığı ifade ediliyor.

"Darbeciler, tankları 30 Ağustos için yürütmüş"

İddianamede, İstanbul'daki ana darbe davasının sanığı dönemin Tugay Komutanı Mehmet Nail Yiğit ve Tugay Komutan Yardımcısı Yusuf Sarı'nın koordinesinde verilen söz konusu emirlerin akabinde, normalde Kara Kuvvetleri Komutanlıgˆı'na tayini c¸ıkan, bu nedenle 13 Temmuz 2016'da go¨revini s¸u¨pheli Yarbay Fatih Sönmez'e devreden Tank Tabur Komutanı Serbu¨lent Eken'in, Tugay Komutanı Yiğit ile Yusuf Sarı tarafından darbe giris¸imi kapsamında kendisine verilen go¨revleri yerine getirmek ic¸in kıs¸lada eski go¨revinde bırakıldığı anlatılıyor.

Sanık Kurmay Yarbay Fatih Sönmez'in Tank Tabur Komutanı olarak atandıgˆı halde Lojistik Destek Komutanlıgˆı'na görevlendirildiği, Serbu¨lent Eken'in 14 Temmuz'da bu kapsamda Yusuf Sarı, Kadir Yıldız ve Ahmet Baykal ile koordineli olarak arac¸ ve personel degˆis¸imi konusunda faaliyet yürüttükleri belirtilen iddianamede, bu kapsamda hangi tankların hangi personel ile darbe giris¸imine katılacagˆının isim isim belirlendiği, şüpheliler Eken, Yıldız ve Enver Muratoğlu'nun arac¸ların bakımını yaptırdığı, yakıt ikmallerini tamamlattığı ve mu¨himmatları hazırlattırdığı ifade ediliyor.

Tank Tabur Komutanı Serbu¨lent Eken'in, tanklara üçer tank mermisi dağıttırdığı, ayrıca tank taburuna 12 bin MG-3 mu¨himmatı ve 19 bin 200 Hk-33 mu¨himmatı getirilmesini sağladığı, aynı s¸ekilde Piyade Tabur Komutanı Kadir Yıldız'ın, personelinin itirazlarına ragˆmen, Zırhlı Personel Tas¸ıyıcı arac¸lara kule silahlarını yüklettiği belirtilen iddianamede, verilen emirler dogˆrultusunda hazırlanan tankların, 30 Agˆustos to¨renlerine yaklas¸ık 1,5 ay olmasına ragˆmen, kıs¸la ic¸erisinde hazırlık amacı ile yürütüldüğüne dikkati çekiliyor.

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel 15 Temmuz'da Albay Ertürk'ün Şehit Edilmesine İlişkin Dava - Son Dakika


Advertisement