Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Türk-İş camiasının 28 Şubat'ta, 27 Nisan e-muhtırasında ve 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasındaki tavrının belli olduğunu belirterek, "Daha fazlasını arayanlar internete girsinler 15 Temmuz'daki haykırışımızı izlesinler." ifadelerini kullandı.
Türk-İş'ten yapılan yazılı açıklamaya göre Atalay, Konfederasyona bağlı sendikaların genel mali sekreterleri ile muhasebe müdürleri için Bolu'daki bir otelde düzenlenen eğitim programına katıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan Atalay, asgari ücretle ilgili bazı açıklamalarının amacından saptırıldığını belirterek sosyal medya üzerinden mesnetsiz eleştirilere maruz kaldıklarını aktardı. Bunları "hayretle" izlediğini belirten Atalay, şunları kaydetti:
"Altını çizerek vurguluyorum; kullandığım 'Biz' kelimesiyle işçisi, işvereni, muhalefeti, iktidarı, sivil toplum örgütleri ve bütün kurumlarıyla Türkiye'yi ifade ettim. Maalesef sosyal adaleti ve milletimizin refahını sağlayabildiğimiz sürece bütün zorlukların üzerinden geliriz. Geçmişte bunun bir sürü örnekleri oldu. Konumuzun asgari ücret olduğu ortamda bununla ilgili yoğun çalışma içindeyken bu tür yayınları kamuoyuna yaymak insafsızlık ve merhametsizliktir."
"O gece 50 bin kişiye konuşan Ergün Atalay'dır"
Türk-İş'in ve şahsının demokrasiden ve özgürlüklerden yana olduğunu vurgulayan Atalay, "Türk-İş camiasının 28 Şubat'ta, 27 Nisan e-muhtırasında ve 15 Temmuz'daki hain darbe girişimi sırasında tavrı bellidir. 15 Temmuz gecesi Sakarya Kent Meydanı'nda 50 bin kişiye gece konuşan Türk-İş Başkanı Ergün Atalay'dır. O gece, 'Biz bir milyonluk bir aileyiz bu bir darbe değil işgal girişimi. Buradan Türk-İş'in ailelerine sesleniyorum, herkes bayraklarını alacak sokağa çıkacak' çağrısını yaptım. Türk-İş bütün dönemlerde duruşunu en iyi şekilde tuttu. Daha fazlasını arayanlar internete girsinler 15 Temmuz'daki haykırışımızı izlesinler." ifadelerini kullandı.
Atalay, şöyle konuştu:
"Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun konvoyuna Artvin'de saldırı oldu, havaalanına gittim yanında durdum, Cumhurbaşkanımız şiir okuduğu içim ceza alınca İstanbul Büyükşehir Belediyesinin önünde oldum, cezaevinden çıkarken orada oldum. 27 Nisan'da ve 15 Temmuz'da demokrasinin yanında oldum. Ölene kadar demokrasiden yana olmaya devam edeceğim. Bizim sırtımızda işçinin tulumu var. Haklı olduğumuz meselede sorunlarımızı söylemeye devam edeceğim. Tenkit edeceğim, şikayet edeceğim ama dökmeden kırmadan. Grevse grev, eylemse eylem, kanunun verdiği yetkiyi de kullanmaya devam edeceğim."
"Görevimiz bu meseleyi çözmek ama çözemedik"
Uluslararası Sendikalar Konfederasyonunun (ITUC) Danimarka'nın Başkenti Kopenhag'da geçen hafta düzenlenen 4. Dünya Kongresi'nde hitap ettiğini anımsatan Atalay, Türkiye'ye yönelik propagandalara tepki gösterdiğini belirtti.
Atalay, oradaki konuşmasında, Türkiye'ye bu yılın 10 aylık bölümünde 41 milyon turistin geldiğini dile getirerek, "Ülkemle ilgili yabancı televizyonlar kötü propaganda yapmaya devam ediyorlar. Bilinmeli ki Paris ne kadar güvenli ise Türkiye de o kadar güvenlidir." ifadelerini kullandığını aktardı.
İZBAN'daki grev
Demiryolu-İş Sendikasının İZBAN'da greve çıkmasına da değinen Atalay, "Bir orta yol bulamadık. Bizim görevimiz bu meseleyi çözmek ama çözemedik. Grev, sendikalar için en son konuşulacak şey. Arkadaşlarımız yedi senedir tren kullanıyorlar, aldıkları ücret bin 900 lira." değerlendirmesinde bulundu.
Son Dakika › Güncel › 15 Temmuz'daki Haykırışımızı İzlesinler' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?