2015 Dünya Hak İhlalleri" Raporu

Uluslararası Hak İhlalleri İzleme Merkezi'nce (UHİM) hazırlanan "2015 Dünya Hak İhlalleri" raporunda, "Pek çok Avrupa ülkesinde sığınmacıları önlemek için sınırlara dikenli tel ve duvarlar örüldüğü, Bazı Avrupa devletlerinin, kabul edeceği sığınmacıları din ve etnik kökenlerine göre seçeceğini duyurduğu" belirtildi.

UHİM Genel Sekreteri Veysel Başar, Malta Köşkü'nde düzenlenen toplantıda, rapora ilişkin basın bildirisini okudu.

Başar, canlı yaşamını ilgilendiren her alanda ihlallerle dolu bir yılı geride bıraktıklarını ifade ederek, Avrupa'ya ulaşmak için yola çıkan binlerce sığınmacının yaşamını yitirdiğini söyledi.

Avrupa devletlerinin Akdeniz üzerinden gelen sığınmacı akınını durdurmak için teknelerin batırılması fikrini tartıştığını kaydeden Başar, "Pek çok Avrupa ülkesinde sığınmacıları önlemek için sınırlara dikenli tel ve duvarlar örüldü. Bazı Avrupa devletleri, kabul edeceği sığınmacıları din ve etnik kökenlerine göre seçeceğini duyurdu" dedi.

ABD başkanlığı aday adaylarından Donald Trump'un, Müslümanların ABD'ye alınmaması gerektiği yönündeki açıklamalarının İslam karşıtlığını tırmandırdığını aktaran Başar, şu bilgileri verdi:

"ABD'de sivil gruplar, silahlarıyla İslam karşıtı eylem yaptı. Bir silah firması Müslümanları öldürmek için özel silah tasarladı ve adını 'Haçlı' koydu. Almanya'da binden fazla islamofobik eylem gerçekleşti. 800 mülteci yurdu saldırıya uğradı. Fransa'da Charlie Hebdo ve Paris saldırıları sonrasında ülkede yaşayan Müslümanlara potansiyel terörist gözüyle bakılmaya başlandı ve yüzlerce şiddet eylemi gerçekleşti. İsviçre'de Müslümanların okul açmasına izin verilmiyor. CIA'in 11 Eylül sonrasında mahkum ettiği Müslümanlara sistematik olarak işkence yaptığı raporlandı ancak raporun Kongre kararıyla kamuoyuna açıklanmayıp, sümenaltı edilmesine karar verildi."

"Batı medyası, PKK ve YPG terör örgütlerini 'özgürlükçü' olarak lanse ediyor"

Başar, Türk hava sahasını ihlal eden Rus uçağının düşürülmesi nedeniyle Rusya'nın Türkiyeli öğrencileri sınır dışı ettiğini, Rus üniversitelerinin de kurulan ilişkileri dondurduğunu açıkladı.

Rusya'nın ekim ayında Suriye'de hava operasyonlarına başladığını hatırlatan Başar, bu saldırılarda binlerce sivilin öldüğünü söyledi.

Uluslararası medyanın ABD ve Avrupa devletlerinin politikaları doğrultusunda yayın yaptığını belirten Başar, "Ülkemizde artan terör olayları karşısında Batı medyası, PKK ve YPG gibi terör örgütlerini özgürlükçü yapılanmalar olarak lanse ediyor. Fransa'daki saldırıları günlerce ana gündem olarak işleyen uluslararası medya organları, her gün bir yenisi gerçekleşen İslam karşıtı olayları görmezden gelmeyi tercih etti. Bunun 2015'teki en tipik örneği Kuzey Karolina'da üç Müslüman gencin öldürüldüğü cinayet olayıydı. Avrupa medyası Suriyeli sığınmacılarla ilgili yayınlarında olumsuz bir dil kullandı. Charlie Hebdo dergisi ise Aylan Kürdi'nin sahile vuran cesedini espri malzemesi yaptı" diye konuştu.

DAEŞ'in Suriye ve Irak'taki binlerce yıllık medeniyet birikimlerini yok ettiğini belirten Başar, şu ifadeleri kullandı:

"Benzer bir tavır son dönemde artan terör olaylarında Türkiye'de de sergileniyor. PKK'nın son dönemde gerçekleştirdiği terör eylemlerinde başta camiler olmak üzere ülkemizin tarihi birikimini hedef aldığı görülüyor. İsrail geçtiğimiz yıl Mescid-i Aksa'ya yüzlerce baskın düzenledi ve sivil halkı hedef almaya devam etti. Filistin Merkez İstatistik Bürosu'nun raporuna göre, Filistin topraklarının yüzde 85'i işgal altında. Abluka nedeniyle Gazze dünyada işsizliğin en yüksek olduğu yer haline geldi. Arakan ve Doğu Türkistan gibi dünya üzerindeki diğer sorunlu bölgelerde yaşanan soykırım ve asimilasyon politikaları da 2015 yılında hız kesmeden devam etti."

"Çevre sorunları arttı"

Veysel Başar, küresel şirketler ve devletlerin, çevre sorunlarının artmasına ve canlı türlerinin yok olmasına neden olduğunu dile getirdi.

Çin'de her yıl 1 milyon 600 bin insanın hava kirliliği sebebiyle hayatını kaybettiğini bildiren Başar, şunları kaydetti:

" Birleşmiş Milletler'in verilerine göre, her gün 2 milyon ton atık, su kaynaklarına bırakılıyor. Dünya genelinde 2,5 milyar insan temel temizlikten yoksun. Gelişmiş devletler elektronik atıklarını Afrika ülkelerine boşaltmaya devam ediyor. Dünya Sağlık Örgütü rakamlarına göre, internetten satılan ilaçların yüzde 50'si sahte. Dünya üzerinde ilaç kullanımı hızla artıyor. Türkiye antibiyotik kullanımında zirvede yer alırken, 8 milyon kişi de antidepresan kullanıyor. Her yıl 6 milyon kişi, tütün tüketimi nedeniyle hayatını kaybediyor. Şekerli ve gazlı içecekler her yıl dünyada yaklaşık 200 bin kişinin ölümüne neden oluyor. Sağlıksız beslenme milyonları obeziteye iterken, Türkiye'de de obezite oranı yüzde 30'lara ulaştı."

Başar, raporun lokal sorunların arkasında yatan küresel problemleri ortaya çıkarabilmek amacıyla hazırlandığını söyledi.