2kamu Çalışanları Eylemde, Gültan Kışanak Muhabir ve Sırrı Süreyya Önder Kameraman Oldu

Sağlık ve eğitim başta olmak üzere, kanun hükmünde kararnamelere karşı Türkiye genelinde olduğu gibi Ankara'da da kamu çalışanları greve gitti. Sabah saatlerinde çalıştıkları hastanelerin önünde toplanan sağlık çalışanları Kolej Meydanı'nda buluşurken, eğitimciler ise Milli Eğitim Bakanlığı'na yürüdü. Bu arada KCK operasyonunda gazetecilerin gözaltına alınmasına tepki gösteren BDP Eş Başkanı Gültan Kışanak eylemi DİHA adına muhabir, BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ise kameramanlık yaptı.

Ankara'da ilk eylem YKM önünde gerçekleşti. Sabah saatlerinde YKM önünde toplanan Eğitim-Sen üyesi yaklaşık 2 bin kişi burada sloganlar attı. Burada belli bir süre bekletilen grup daha sonra pankartlar açıp, 'Parasız eğitim, parasız sağlık', 'Öğretmen düşmanı Bakan istifa', 'Bilim düşmanı bakan istifa' ve 'Güdümlü sendika istemiyoruz' sloganları atarak Milli Eğitim Bakanlığı'na yürüdü. Yürüyüş sırasında Atatürk Bulvarı'nda 2 şerit trafiğe kapatıldı. Bakanlık önünde de sloganlar atıp, düdük çalarak eylemlerini sürdüren grup adına açıklama yapan Eğitim-Sen Ankara 2 Nolu Şube Başkanı Dengiz Sönmez, herkesin eşit, parasız ve nitelikli kamu hizmetine ulaşabilmesi için bu eylemi yaptıklarını belirterek, "Bütçeden eğitim için ayrılan pay azaldı. Eğitim emekçilerinin ekonomik ve özlük haklarında hiçbir iyileştirme yapılmadığı, hatta geri gittiği bir dönemde kimse bizden bu koşullara rıza göstermemizi beklemesin. Şahsiyetli eğitimci istiyorum diyen Bakan'a buradan sesleniyorum. Sayın Bakan sende olmayanı başkasından nasıl istersiniz? Buradan haykırıyoruz taleplerimiz yerine gelmediği sürece eylemlerimiz sürecek" dedi.

Konuşmaların ardından eylemciler sloganlar atarak kamu çalışanlarına destek olmak için eylem yapılan Ziya Gökalp Caddesi'ne geçti.

İKİNCİ EYLEM ZİYA GÖKALP'TE

Başkentteki ikinci eylem yeri ise Ziya Gökalp Caddesi oldu. Kolej Kavşağı'nda toplanan KESK ve diğer sendika üyeleri burada pankartlar açıp, sloganlar atarak Ziya Gökalp Caddesi'ne yürüdü. Yaklaşık 5 kişilik eylemci gruba, 30'a yakın CHP ve BDP milletvekili de destek verdi. Ziya Gökalp Caddesi üzerinde gerçekleştirilen eylemde, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Lami Özgen, grev otobüsü üzerine çıkarak yaptığı konuşmada Türkiye'nin dört bir yanında, hak ve özgürlüklerine sahip çıkan kamu emekçileri olarak, sadece kendileri için değil, insanca bir yaşamı hak eden bu ülkenin tüm insanları için grevde olduklarını söyledi.

'Türkiye'nin her yerinde yüreği aydınlık bir gelecek için çarpan tüm dostlara selam gönderiyorum' diyen Özgen, "Grevli toplu sözleşme mücadelesi yürüten kamu emekçileri yine yok. Bu bütçede 659 TL'ye mahkûm edilen milyonlarca asgari ücretli yine yok. Bu bütçede kıdem tazminatı gasp edilmek istenen işçiler yine yok. Bu bütçede gübre parası bulamayan çiftçiler, köylüler yine yok. Bu bütçede vergi yükü altında ezilen küçük esnaf yine yok. Kısacası Bu Bütçede insanca bir yaşam sürdürmek isteyenler yine yok. İsyanımız buna, bunun için alanlardayız. Emekçilerin hakları verilmeden de alanlardan ayrılmıyacağız" dedi.

Özgen, 21 Aralığın en uzun gecenin en kısa gündüzün yaşandığı gün olduğunu da hatırlatarak, "Bu gün karanlık her zamankinden daha erken çökecek. Gece her zamankinden daha uzun sürecek. Ama inanın yarın aydınlığa daha fazla yakınlaştığımız bir gün olacak. Çünkü bizler biliyoruz ki, karanlığın en koyu olduğu an aydınlığın da en yakın olduğu zamandır. Buradan hep birlikte söz veriyoruz. Çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakmak için; Karanlığın, baskıların, yoksulluğun, sefaletin dünyasına karşı, emeğin dünyasını kurmak için mücadelemizi yükselteceğiz" diye konuştu. Konuşmaların ardından eylem olaysız dağıldı.

GÜLTAN KIŞANAK MUHABİR, SIRRI SÜREYYA ÖNDER KAMERAMAN OLDU

Buarada alana gelerek eylemcilere destek veren BDP Eş Genel Başkan Gültan Kışanak ile BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, grev otobüsünün üzerine çıkarak KCK operasyonları kapsamında gazetecilerin gözaltına alınmasını protesto etti. Gazetecilerin gözaltına alınmasına tepki göstermek için Dicle Haber Ajansı'na (DİHA) ait bir kamerayı eline alan Sırrı Süreyya Önder, elinde mikrofon tutan Gülten Kışanak'ı görüntülemeye başladı. Kışanak konuşmasında, halkın haber alma hakkına yönelik baskıcı tutumu protesto ederek, bu nedenle gözaltına alınmaları kınadıkları söyledi. Bir süre DİHA adına muhabirlik yapan Kışanak, daha sonra ajansın bürosuna geçerek haberini yazdı. BDP Milletvekilleri İdris Baluken, Adil Kurt ve İbrahim Binici ile birlikte DİHA'nın bürosuna geçen Kışanak, bilgisayar başına geçerek yazdığı haberin başlığını ise 'Emekçilerden AKP'ye kırmızı kart' başlığını attı. Kışanak burada yaptığı açıklamada ise şunları söyledi:

"Gazetecilik toplumun özgürlüğünü ilgilendiren bir alan. Uzun yıllar bu mesleği icra etmeme rağmen şimdi yeniden heyecanlanıyorum. Şimdi olduğu gibi 93 yılında da bir çok gazeteci gözaltına alınarak susturulmaya çalışılmıştı. Ben de gözaltına alınan muhabirlerin arasındaydım. 120 kişi gözaltına alındığımızda hapis olduğumuza değil de gazeteyi çıkaramayacak olmamıza üzülmüştük. Daha sonradan dayanışma yoluyla gazetenin çıktığını öğrendiğimizde çok büyük bir mutluluk yaşamıştık. 90'lı yıllarda sürdürülen bu sindirme politikası şimdi AK Parti tarafında yürütülmeye çalışılıyor. Ancak bu politika iflas etmiştir. Basın emekçilerinin en kısa zamanda özgürlüklerine kavuşmasını diliyorum."