Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen
Bağış, "Çözüm Süreci"nin önemine işaret ederek, "Türkiye bu sorunlarını
çözerse, bu terör belasını geride bırakabilirsek, bizi hiçbir güç tutamaz" dedi.
Bağış, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'ndan düzenlenen "5. Alışveriş
Merkezi Yatırımları Konferansı"nın açılışında sektör temsilcilerine hitap etti.
Türkiye'nin tarihinde hoşgörü ve birlikte yaşama kültürünün önemli yer tuttuğunu
anlatan Bağış, "Dışarıdan bakıldığı zaman kendi içinde kargaşa yaşayan, kendi
içinde belli bir kesimin sorunlarının olduğu, çatışma imajı verdiği bir ülkenin
yatırım çekmesi de çok zor, turizmde patlaması da çok zor. Gerçekten uluslararası
alışverişin bir merkezi olması da kolay değil" dedi.
Türkiye'nin bir "Çözüm Süreci"nden geçtiğini hatırlatan Bağış, "Milli
Birlik ve Beraberlik Projesi" ile sadece belli bir kesimin değil, Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşlarının tümünün, anayasal eşitlik platformunda, huzur içinde
yaşayacağı bir ülkeyi hedeflediklerini anlattı.
Bağış "Çözüm süreci çok önemli. Türkiye bu sorunlarını çözerse, ki çözmek
için ne kadar çok çaba sarf ettiğimizin sizler de farkındasınız, bu terör
belasını geride bırakabilirsek, bu ülkede tarih boyunca olduğu gibi birlikte
huzur içinde ter döküp üretip daha refah ve zenginlik içinde yaşamayı ortaya
koyabilirsek, bizi hiçbir güç tutamaz" diye konuştu.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün (OECD) Türkiye'nin 2050 yılında
Avrupa'nın İngiltere'den sonra en büyük ikinci ekonomisi olacağını öngördüğünü
anlatan Bağış, "Bizim o güne iyi hazırlanmamız lazım. Bu ülkenin kendi tarihi
dokusunda olan bu kardeşlik anlayışını yeniden ortaya koyabilirsek, bizim
önümüzde hiçbir engel yok" dedi.
-Fatih projesi-
Öğrencilere tablet bilgisayar dağıtılmasını içeren Fatih Projesi'ne de
değinen Bağış, "Fatih Projesi Hollanda'nın toplam nüfusu kadar öğrenciye, 16
milyon yavrumuza, Hakkari'nin dağ köyündekine de, Edirne'nin ovasındakine de,
internet üzerinden dünyayla bütünleşme olanağı verecek bir proje. Avrupa'nın en
genç ve dinamik nüfusu bilgiyle bütünleştiği zaman ortaya muazzam bir vizyon,
potansiyel çıkacak" diye konuştu.
-"Her adımda alışveriş merkezi" uyarısı-
Türkiye'de 1988'den bu yana 300'ün üzerinde alışveriş merkezi yapıldığını,
bu sayının 2015'te 410'u bulacağı bilgisini veren Bağış, " "Eskiden bizler yurt
dışına alışveriş yapmaya giderdik. Şimdi insanlar İstanbul'a, Türkiye'ye
alışveriş yapmaya gelmeye başladılar. Bu bile sektörün Türkiye'ye neler
kazandırdığının çok bariz bir göstergesi" dedi.
Bağış, konuşmasında alışveriş merkezi sektörü temsilcilerini uyararak, "Her
adımda bir alışveriş merkezi yaparsak, en büyük zararı kendimize veririz.
Alışveriş merkezlerini yaparken, o bölgedeki küçük esnafın ve onların ailelerinin
ihtiyaçlarını göz ardı edersek, yine en büyük zararı kendimize verebiliriz.
Bunların küresel bir vizyonla, rekabet farkındalığını da göz önüne alarak çok iyi
planlanması lazım. Hem sektörün kendi içinde daha dinamik olmasını, hem de
ülkenin ekonomisinin daha dinamik olmasını sağlayacak hassasiyetin gösterilmesi
lazım" diye konuştu.
"Ülkemizdeki alışveriş merkezlerinin üçte birinin İstanbul'da olması da
aslında düşündürücüdür" diyen Bağış, sektör temsilcilerinden Türkiye'nin başka
şehirlerine de yatırım yapmalarını istedi.
-AB süreci-
Bağış Türkiye'nin son 10 yılda sergilediği ekonomik gelişmede, AB üyelik
sürecinin rol oynadığını söyledi. Türkiye'nin yılda ortalama 15-20 milyar dolar
küresel yatırım çektiğini, sadece alışveriş merkezlerinin son 10 yıl içinde
Türkiye'ye 30 milyar dolar yatırım getirdiğini anlatan Bağış, şunları kaydetti:
"Bunun arkasında AB sürecimizin çok büyük etkisi olduğunu görürsünüz. 2004
Türkiye AB ile müzakerelere başlayabilmek için 45 yıllık bir beklentinin sonunda
tarih aldığında, bir anda Türkiye küresel yatırım için çok daha cazip bir ülke
haline geldi. Çünkü AB sürecindeki bir ülkede demokrasinin, şeffaflığın, hukukun
üstünlüğünün çok daha farklı bir noktaya geleceğine inanan insanlar istikrarı
gördükçe, Türkiye'nin öngörülebilir bir ülke olduğunu gördükçe, Türkiye'nin
benimsediği ve bundan sonra benimseyeceği kuralların AB müktesebatıyla uyumlu
olacağını fark edince, bu ülkeye daha fazla yatırım yapmaya başladılar."
Türkiye'de 4 binin üzerinde Alman şirketinin, binin üzerinde Fransız
şirketinin faaliyet gösterdiğini hatırlatan Bağış, "Çok enteresandır, Türkiye'de
en çok yatırımı olan ülkeler, Türkiye'nin AB sürecine en temkinli yaklaşan
ülkelerdir. Türkiye'den en çok yatırım çeken ülkeler ise Türkiye'nin AB sürecine
destek veren ülkelerdir" dedi.
Bağış, sektör temsilcilerinden, katıldıkları uluslararası toplantılarda,
Türkiye'nin AB sürecine temkinli yaklaşan ülkelerin siyasetçilerine Türkiye'nin
ekonomik potansiyelini hatırlatmaları çağrısı yaptı.
Muhabir: Tayfun Salcı
Yayıncı: Sabri Çelebioğlu - ISTANBUL
Son Dakika › Güncel › AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?