Kültür ve Turizm Bakanı Yalçın Topçu, eski Başbakanlardan Adnan Menderes'in idam edildiği tarih olan 17 Eylül'ün artık utançla değil, bütün demokrasi mağdurları adına, gelecek nesillere de bir mesaj olması anlamında, "demokrasi bayramı" olarak anılması gerektiğini bildirdi.
Topçu, eski Başbakanlardan Adnan Menderes'in ölüm yıl dönümü dolayısıyla yayımladığı mesajda, yakın tarihe utanç sayfası olarak geçen bir karanlık dönem ve hukuk garabetleriyle dolu sözde yargılamayla, Menderes'in haksız yere idam edilişinin 54. yılını hüzün ve ibretle andıklarını belirtti.
27 Mayıs 1960 askeri darbesinin ardından, "Yassıada yargılamaları" diye utançla anılan bir adalet cinayetiyle idamına karar verilen Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın, 16 Eylül 1961'de sabaha karşı, Başbakan Menderes'in ise 17 Eylül 1961'de saat 13.30'da İmralı Adası'nda idam edildiğini hatırlatan Topçu, Menderes'in, infazından 9 gün sonra, o zamanın Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu gereği evine gidilerek, kapısına idam hükmünün bir suretinin asıldığını, idam için kullanılan ipin, idam gömleğinin, cellat ve imam ile son gün yiyip içtiklerinin parasının da eşi Berrin Menderes'ten alındığını kaydetti.
Zorlu, Polatkan ve Menderes'in dışında idama mahkum olanların cezalarının müebbet hapse çevrildiğini anımsatan Topçu, şunları kaydetti:
"Milli iradeye namlunun doğrultulduğu, demokrasi hayatımızın derin bir yara aldığı, tam anlamıyla insaf ve vicdanın rafa kaldırıldığı, millet ve devlet geleceğinin adeta karartıldığı talihsiz bir dönem olan 27 Mayıs 1960 askeri darbesi dönemi, bugün birçok haksızlıkları ve zulümleriyle anılmaktadır. 27 Mayıs müdahalesinin etkisi sonraki yıllarda da sürmüş ve ülkemiz 1971 muhtırasını, 12 Eylül'ü, 28 Şubat'ı yaşama talihsizliğiyle yüz yüze kalmıştır. 27 Mayıs, ordunun ve aynı zamanda demokrasi dışı olağanüstü gücün gölgesinde şekillenmiş hukukun siyasallaşmasının miladıdır. 27 Mayıs'ın efsanevi mazlumu Adnan Menderes, Türkiye'nin çarıktan medeniyete geçişinin, 'beyaz devrim'in, Anadolu ihtilalinin sembolüdür. Onu katledenler ise temiz vicdanlarda, devlet ve millet düşmanlığının sembolleşmiş uğursuzlarıdır."
Menderes'in idam edilmeden yazdığı son mektubunda "Milletçe kazanılacak hürriyet mücadelesinde, sizi ve efendilerinizi yine de 1950'de kurtarabilirdim. Dirimden korkmayacaktınız ama şimdi milletle el ele vererek, Adnan Menderes'in ölümü sizi ebediyete kadar takip edecek ve bir gün sizi silip süpürecektir" dediğini anımsatan Topçu, Menderes'in bu sözlerini adeta vasiyet olarak gören aziz milletin, iradesine başvurulduğu her vakit, demokrasiden, sivilleşmeden, özgürlüklerden yana tavır gösterdiğini ifade etti.
"Türkiye, tarihiyle yüzleşmeli"
Menderes'in, bu milletin hürriyet mücadelesinin abideleşmiş bir şahsiyeti olarak, maşeri vicdanlarda sarsılmaz bir mevki kazandığını belirten Topçu, "Menderes millete hizmet yolunda canını vermiş bir kahramandır. Onu haksızca idam edenler, esasında kendi idam fermanlarını yazıyorlardı. Menderes, milletimizin ekseriyetinin vicdanında masum iken darbeciler her zaman mahkum olmuşlardır. Menderes gibi vatan ve hürriyet sevdalısı abide şahsiyetlere sahip çıkmak, onun ilke ve hayallerini takip etmekten geçer" ifadelerini kullandı.
Bakan Topçu, Menderes'in aziz hatırasına ve demokrasiye saygı düşüncesiyle, "17 Eylül Demokrasiye Saygı ve Menderes'i Anma Günü" adıyla, bu günün resmi gün olarak bayram havasında kutlanması gerektiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Menderes'in idam edildiği tarih olan 17 Eylül artık utançla değil, bütün demokrasi mağdurları adına gelecek nesillere de bir mesaj olması anlamında demokrasi bayramı olarak anılmalıdır. İnşallah bir an önce bu konu gündeme alınıp gerekli yasal düzenlemeler yapılarak hafızalarda kara gün olarak bilinen bu gün bayram gününe dönüştürülür. Türkiye, yakın tarihiyle yüzleşmeli, gerekirse hesaplaşmayı başarabilmelidir. Yakın tarihimizin gerçek kahramanlarına ise hakları olan itibarları iade edilmelidir. Artık milletimiz, 27 Mayıs'ları, 12 Eylül'leri lanetlemeli, hafızalardan kötü izler silinmeli, 17 Eylül'leri ise bayram havasında anmalıdır. Milliyetçi, muhafazakar ve demokrat ilkelerin belirlediği siyasi hayatında daha güvenli, daha özgür ve daha refah içinde bir Türkiye sevdasıyla demokratikleşme ve sivilleşme mücadelesi veren yakın tarihimizin en önemli siyasi mazlumları olan merhum Adnan Menderes ve arkadaşlarına Yüce Allah'tan bir kez daha rahmet diliyor, Türkiye'nin bir daha böyle karanlık dönemler yaşamamasını temenni ediyorum."
Son Dakika › Güncel › Adnan Menderes'in Vefatının 54. Yılı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?