AK Parti Genel Başkan Danışmanı ve İstanbul Milletvekili Durmuş Ali Sarıkaya, ekonomisini sağlama almış, halkıyla barışmış, iç barışı için bütün gerekli adımları atan, halkına sağlıkta, eğitimde, kadınlarına, gençlerine her türlü hizmeti götüren Türkiye'nin bir şekilde önünün kesilmesi için terör düğmesine basıldığını söyledi.
Suriçi Grubu Derneği'nin toplantısına katılan Sarıkaya, derneğin ismine atıfta bulunarak, "Hayatımızın her aşamasında önümüzde mutlaka bir sur olacaktır. Suru aşmak her zaman bizim için bir hedefti. O ruhla Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Bey, medrese-i yusufiyeye girip çıktıktan sonra bu partiyi kurup, bu surda kalıcı bir gedik açmak için arkadaşlarıyla bir yola çıktı" diye konuştu.
Sarıkaya, Erdoğan'ın 1994'te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduktan sonra kentte yaptığı hizmetleri anımsatarak, onu sadece İstanbul'un değil, diğer illerin de sevdiğini kaydetti.
Millette, " 28 Şubat'ta bu toplumun üzerinden silindir gibi geçmeye çalışanlara bir ders ver Sayın Başkan" iradesi oluştuğunu belirten Sarıkaya, 2001'de bu davayı ayağa kaldırmak, halkın taleplerini yerine getirmek için AK Parti'nin kurulduğunu anımsattı.
Sarıkaya, 2002'de AK Parti iktidara geldiğinde ülkenin durumunun her alanda kötü olduğunu vurgulayarak, Erdoğan'ın AK Parti kadrolarıyla çalışma başlatıp, omuz omza verilerek ülkenin nasıl ayağa kalkacağını gösterdiğini dile getirdi.
Durmuş Ali Sarıkaya, "Dünyada ekonomik sırada ülkemiz 27'nciydi. Şu anda 16'ncıyız. Hedefimiz neydi? 2023'te ülkemizi ilk 10 içine sokmak. 2053 ve 2071 hedeflerimiz var. Bunları ilan etmeye başladık. Dış politikada, çevremizde bir düşman çemberi vardı. Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız el ele verip bu dış politika algısını yıkmaya çalıştı, elhamdülillah yıkıldı da. Kardeş coğrafyalarımızda gönül bağlarımız oluşmaya başladı" dedi.
Arap Baharı'na değinen Sarıkaya, bunu istemeyen malum güçlerin, düğmeye basarak, dış politikadaki açılım ve dost halklar, dost milletlerle buluşma sürecine engel olmaya çalıştıklarını anlattı.
"Terör düğmesine bastılar"
Sarıkaya, vazgeçmediklerini, bundan sonra da vazgeçmeyeceklerini belirterek, mazlumlara yardımlar yapıldığını, 2- 2,5 milyon civarındaki Suriyeli'nin misafir edildiğini, bunlar için yaklaşık 7,5 milyar dolar harcandığını kaydetti.
Eğitim, sağlık ve ekonomide gelişmeler yaşandığını ifade eden Sarıkaya, ülkenin 2023 hedeflerinin yürütülmesi için atılan dev adımların hemen akabinde Gezi olaylarının patladığını söyledi.
"Hangi el geldi de düğmeye bastı, bu olaylar başladı. Niçin?" diye soran Sarıkaya, birilerinin 2023'te Türkiye'nin ilk 10 ekonomi arasına girmesini, mazlum ve mağdur kardeşleriyle buluşmasını istemediğini vurguladı.
Sarıkaya, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Cumhurbaşkanımızın Davos'ta o çıkışı yapmasını istemiyor. İstenilen şey şu: 'Daha önce nasılsa, Türk lideri gelsin, önümüzde otursun, yapacakları şeyleri kağıtla yazıp verelim, sözlü söyleyelim, onlar önümüzde el pençe divan dursun, talimatlarını alsınlar, dönsünler.' Hem Başbakanımız hem Cumhurbaşkanımız, bunun böyle olmayacağını net, açık yüzlerine vura vura, belirte belirte söylemekten geri durmadı. Bu, birilerini rahatsız etti. Ekonomisini sağlama almış, halkıyla barışmış, iç barışı için bütün gerekli adımları atan, halkına sağlıkta, eğitimde, kadınlarına, gençlerine her türlü hizmeti götüren Türkiye'nin bir şekilde önünün kesilmesi gerekiyor. 'Seçim yaptık, seçimde de galip geliyorlar'. 'Öyle yaptık olmadı, böyle yaptık olmadı. Çatı adayı koyduk, olmadı. Kumpaslar yaptık, olmadı. 17-25 Aralıkları yaptık, tutmadı. Halk bunları desteklemeye devam ediyor. Ne yapmamız lazım? Normal yollardan bunlar gitmiyor. Onun için başka yollar bakalım. Ne yapalım? Gezi yapalım. Gezi olmadı mı, 17-25'i deneyelim. O da mı olmadı. O zaman terör düğmesine basalım'. 7 Haziran sonrası yaşananlar malumunuz. Birden DAEŞ, PKK ve DHKP-C aynı anda düğmeye bastılar. Aslında düğmeye basan parmaklar, eller, bir de onun vücudu, beyni, arkadaki kim? Ahtapot kolları gibi. Ama devletimiz ne dedi: 'Biz, kararlıyız. Devletimiz ve milletimizin huzurunu kimse bozamaz'. Bizden böyle bir çıkış beklemiyorlardı."
"Atılan adımlar, suistimal edildi"
Sarıkaya, ülkenin evlatlarını, enerjisini kaybetmeye tahammülü olmadığını, 2023 hedeflerine ulaşılması için ülkenin ilk 10 ekonomi arasına sokulması amacıyla bazı adımların atılması gerektiğini, fakat atılan adımların, bu iyi niyetin ve samimiyetin karşılığının birilerince suistimal edildiğini söyledi.
Devletin de bunun üzerine gereğini yaptığını dile getiren Sarıkaya, şöyle devam etti:
"Başbakanımız ve Cumhurbaşkanımızın söylediği gibi, terörün beli kırılmıştır. Terör doğuda, güneydoğuda nefes alamamaktadır. Kahpece saldırılarına, suikastlere devam etmeye çalışıyorlar fakat hem ciddi bir zayiat vermişlerdir hem de ciddi manada psikolojileri ve altyapıları dağılmış vaziyettedir. Doğuda ve güneydoğuda yapılamayanlar, şimdi de başka maşalar eliyle şehirlerimizde yapılmaya çalışılıyor. Ankara'da gerçekleşen menfur hadise. 100 küsur canımızı kaybettik. Kimdir bunun arkasındakiler, hangi amaçla bu saldırıları yapmaya devam ediyorlar? Çünkü biliyorlar ki 1 Kasım seçimlerinde AK Parti tek başına iktidar olursa 2023 süreci hızlanarak devam edecek. Bu nedenle, 'Biz, bu kutlu yürüyüşün önünü kesmek için başka atraksiyonlara girelim' dediler. "
Seçimlerden sonra hükümet kurulması için diğer partilerin ziyaret edildiğini hatırlatan Sarıkaya, muhalefeti eleştirdi.
Sarıkaya, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın seçimden önce ve sonra kullandığı dilin hafızalarda olduğunu belirterek, "7 Haziran öncesi saz çalan, barış türküleri söyleyen bir parti genel başkanı. 7 Haziran'dan sonra ne olduysa, hangi dağdan hangi talimat geldiyse birden dil değişti. Dağdan gelen talimatlar değişti. Öz güven patlamasıyla devlete kafa tutmaya çalıştılar. Özerlik çalışmaları başladı. Bu millet, size bunun için mi oy verdi?" şeklinde konuştu.
"Görevimizi yapmaya devam edeceğiz"
Devletin kararlılığını göstermeye devam edeceğini söyleyen Sarıkaya, seçimlerden sonra Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun toplumun kesimlerini ve sivil toplum kuruluşlarını dinlediğini, 1 Kasım seçimleri için partiden nelerin beklendiğinin sorulduğunu, anketler yaptırıldığını, bunların sonucunda da beyannamenin ilan edildiğini anlattı.
Bu süreçte sadece bu beyannamenin, halka vaatlerin konuşulmasını istediklerini aktaran Sarıkaya, "Bombalamaya kadar sadece vaatlerimiz ve yapacaklarımız konuşuluyordu. Birileri bundan rahatsız oldu. Emeklilere, gençlere, asgari ücretlilere, sağlık çalışanlarına, engellilerimize, esnafımıza, KOBİ'lerimize vereceğimiz şeyler konuşulmasın istendi. Çünkü çok güçlü bir beyannameyle geldik. Başkanlarımız alanlarda, sizler toplumun arasında yaşıyorsunuz. İnanılmaz bir teveccüh oluşmaya başladı. Dendi ki, '1 Kasım'da AK Parti tekrar tek başına iktidarı alacak görünüyor. Dolayısıyla bizim başka bir şeyler yapmamız lazım'. İnşallah biz bu çabadan, gayretten vazgeçmeyeceğiz" diye konuştu.
Sarıkaya, İstanbul'daki büyük projeleri anımsatarak, "Türkiye'nin İstanbul'la birlikte yeni kazanacağı ivmeyi hazmedemeyenler, görevlerini yapmaya devam edecekler. Biz de görevimizi yapmaya devam edeceğiz. Söylediğim gibi, o surda mukaddes bir delik açtık. Bundan sonra geriye dönüş yok. Bizim yolumuzu geri döndüremezler. Ayaklarımızı titretemezler, önlerinde diz çöktüremezler hem dışarıdakiler hem içerideki kulakları. Milletimizin duası, sizlerin destekleriyle bu kutlu yürüyüş devam edecek" dedi.
Son Dakika › Güncel › AK Parti Genel Başkan Danışmanı Sarıkaya Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?