"Çözüm Süreci Var Diye Yol Kesilmesine Müsaade Etmeyiz" - Son Dakika
Güncel

"Çözüm Süreci Var Diye Yol Kesilmesine Müsaade Etmeyiz"

"Çözüm Süreci Var Diye Yol Kesilmesine Müsaade Etmeyiz"

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "Çözüm Süreci var diye yol kesilmesine bundan sonra müsaade etmeyiz." dedi.

24.10.2014 23:13  Güncelleme: 23:35

Başbakan Yardımcısı Akdoğan: (2)- Yalçın Akdoğan: "(Çözüm Süreci var) diye yol kesilmesine bundan sonra müsaade etmeyiz. 'Çözüm süreci var' diye Cumhurbaşkanımıza hakaret edilmesine, Başbakanımıza hakaret edilmesine sessiz kalmayız. Hangi dilden anlıyorsa siyasette aynı şekilde karşılık veririz. Burada yeni bir dil geliştirecekler. Bu sürecin mimarı olan Tayyip Erdoğan'a bu süreci şu anda hayata geçiren Davutoğlu'na kimse ileri geri konuşamaz. Konuşursa da siyaseten cevabını alır"-"Dün PYD'yi nasıl görüyorsak bugün de öyle görüyoruz. Dün de ona silah yardımı yapılmasına karşıydık, Amerika yaptığında da karşı çıktık. Kaygılarımızı ifade ettik. Türkiye'nin pozisyonunda bir değişiklik olmadı"-"Geçmişte devlete atfedilen ne kadar olumsuzluk varsa bugün daha beterini örgüt yapıyor. Biz buna sessiz kalamayız arkadaşlar. Sonuna kadar kamu düzenini, kamu güvenliğini tesis edeceğiz. Bu öncelikli zemindir ve bu olmadıktan sonra hiçbir şey konuşmayız"ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "(Çözüm süreci var) diye yol kesilmesine bundan sonra müsaade etmeyiz. 'Çözüm süreci var' diye Cumhurbaşkanımıza hakaret edilmesine, Başbakanımıza hakaret edilmesine sessiz kalmayız. Hangi dilden anlıyorsa siyasette aynı şekilde karşılık veririz. Burada yeni bir dil geliştirecekler. Bu sürecin mimarı olan Tayyip Erdoğan'a bu süreci şu anda hayata geçiren Davutoğlu'na kimse ileri geri konuşamaz. Konuşursa da siyaseten cevabını alır" dedi.Akdoğan, partisinin Altındağ İlçe Teşkilatı Danışma Meclisi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, birilerinin " AK Parti'de bozgun meydana getirebilir miyiz?" diyerek çok uğraş verdiğini belirtti.Önce Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı adayı olmaması için uğraşıldığını ancak beceremediklerini ifade eden Akdoğan, sonra da cumhurbaşkanı seçilmesin diye çalışıldığını, bunun da sonuçsuz kaldığını anlattı. Akdoğan, AK Parti'de de bir sıkıntı meydana getirilmek istendiğini ancak bunun da başarılamadığını dile getirerek, şöyle devam etti: "Yeni hükümetin kurulmasında bir sıkıntı meydana getirelim' dediler. Beceremediler. En son ellerinde bir Kobani kaldı. Bunun üzerinden nasıl bir tuzak kurarızın peşine girdiler. Bakın açık söyleyeyim. Kobani konusunda ne yapıldıysa Türkiye yaptı. 200 bin insanı Türkiye kabul etti. 700'e yakın tır insani yardımı, insani yardım koridoru açarak, oraya tırları biz gönderdik. Özgür Suriye Ordusuyla işbirliğini zorlayan Türkiye oldu. Hava bombardımanlarını zorlayan Türkiye oldu ama bir taraftan 'Türkiye bizi kurtarsın' dediler öbür taraftan tezkereye 'hayır' dediler. İşte ana muhalefetin çok bilen Genel Başkanı bir taraftan 'Kobani'ye girilsin, çıkılsın' diyor, öbür taraftan tezkereye hayır oyu veriyor."-"Türkiye'nin pozisyonunda bir değişiklik olmadı"Kobani konusunda insani bir duyarlılıkla hareket ettiklerini vurgulayan Akdoğan, şöyle konuştu: "PYD hak etmediği halde, çok yanlışlar yaptığı halde Türkiye'ye hasmane tavırlar sergilediği halde, biz insanlara sahip çıktık. Şimdi diyorlar ki 'zikzak çiziliyor, çark ediliyor'. Çark falan edildiği yok arkadaşlar. Biz dün PYD'yi nasıl görüyorsak bugün de öyle görüyoruz. Dün de ona silah yardımı yapılmasına karşıydık, Amerika yaptığında da karşı çıktık. Kaygılarımızı ifade ettik. Türkiye'nin pozisyonunda bir değişiklik olmadı. Bana diyorlar ki 'sen koridor açılmaz, açmayacağız' dedin, 'Bunun siyasi, hukuki meşruiyeti yok' dedin. Şimdi koridor açıyorsunuz. Onu dedim ama arkasından bir cümle daha kurdum 'biz PKK için koridor açmayız'. PKK'nın silah geçirmesine de izin vermeyiz, adam geçirmesine de ama peşmerge ayrı bir durum. Onun hukuki bir varlığı var. Irak ordusunun bir parçası peşmerge. Bu, aynı anlama gelmiyor ve bundan çok rahatsız oluyor. PYD'de de rahatsız oluyor. Özgür Suriye Ordusu'nun müdahil olmasından da peşmergenin müdahil olmasından da rahatsız oluyor. Niye? Çünkü başkalarını istemiyor. Kürtlere ilk zulmü PYD yaptı. Biz ilk burada kabül ettiğimiz göçmenler PYD'nin zulmünden kaçan Kürtler'di. Sonra Araplar, sonra Türkmenler zulme uğradı. Kimi IŞİD'in zulmüne uğradı kimi Esed'in zulmüne uğradı. O gün Kürtlere zulmeden oradan onları tasviye edenler şimdi bağrıyorlar. Peki kardeşim sen Esed'in zulmune ortak olmadın mı? Esed Arapları katletti, Nusayriyleri katletti, Türkmenleri katletti, bir cümle kurdun mu? Bugün senin bu sözlerine kim inanacak?"-"Biz herkes için ses çıkardık"Dünyaya da seslenen Akdoğan, meseleye Batı'nın da Avrupa'nın da çifte standartla yaklaştığını söyledi. Yüzbinlerce insanın ölmesine, kimyasal silahların kullanılmasına, Esed'e, PYD'nin yaptığı zulme ses çıkarmayanların şimdi IŞİD'e ses çıkardıklarını dile getiren Akdoğan, "IŞİD'e hep beraber ses çıkaralım, hep beraber mücadele edelim. Peki siz dün niye ses çıkarmadınız? Diyaba'da Türkmenler katlediliyor, ses çıkarıyor musunuz? Ne yapıyorsunuz? Burada adil olmak gerekiyor. Biz herkes için ses çıkardık. Araplar, Türkmenler, Kürtler, kim öldürülürse öldürülsün ve Türkiye'ye karşı tavrı ne olursa olsun, hasmene bir tutum içinde bile olsa can havliyle Türkiye'ye doğru koşan sığınan, koşan insanlara kucak açtık" şeklinde konuştu.Bunların birbiriyle karıştırılması gerektiğini ifade eden Akdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Dün bir şeye çok bozulmuşlar. Ben 'bu olayları Öcalan tahrik etti' dedim. Çok alınmış beyefendiler. Peki kim tahrik etti? Ben mi tahrik ettim? HDP tahrik etmedi mi? Öcalan, kardeşiyle verdiği mesajlarda 'çözüm de yok' demedi mi, insanları direnişe çağırmadı mı? O zaman sizin hesabınıza göre, Öcalan etkisiz eleman. Ne dese bir anlamı yok, öyle mi diyorsunuz? Öyle demiyorsanız, o sözün bir karşılığı olur ve sizin bataklıkta şu anda debelenmenize sebep olan da işte sizin yanlış bakış açınızdı. Şimdi dış güçlere atıyorlar topu. Yabancı istihbarat örgütleri yapmış. Sen niye çanak tuttun o zaman. O arazi de zulmedenler kimdi, yakıp yıkanlar kimdi? Yabancılar mı tuttu bunları parayla yaptırdı? Senin gençlik teşkilatların yapmadı mı bunu? Bu kabul edilebilir bir durum mudur?"Akdoğan, bir haftadır bölgeden gelen il başkanlarını, oda başkanların, belediye başkanlarını, kim varsa dinlediklerini anlattı. "Bölgede kim halka zulmediyor? Devlet mi zulmediyor? Devlet şefkat ve merhamet elini götürüyor, yatırım götürüyor, hizmet götürüyor" diyen Akdoğan, şunları kaydetti: "Yol kesen, haraç alan kim? İnsanları dağa kaçıran kim? Geçmişte devlete atfedilen ne kadar olumsuzluk varsa bugün daha beterini örgüt yapıyor. Biz buna sessiz kalamayız arkadaşlar. Sonuna kadar kamu düzenini, kamu güvenliğini tesis edeceğiz. Bu öncelikli zemindir ve bu olmadıktan sonra hiçbir şey konuşmayız. İnsanımıza sonuna kadar sahip çıkacağız. Şimdi haktan, özgürlükten bahsedenler, oradaki insanın yaşama hakkını yok ediyorsunuz. Yaşam hakkı olmadan hangi özgürlük kullanılabilir. Siz o zulümleri yaparken, orada Kürt'ün işyerini yakarken, Kürt iş adamının makinesini yakarken, Kürt seçmen oy kullanmaya giderken baskı yaparken, bunları siz yapmıyor musunuz? Bunlara seyirci kalamayız arkadaşlar, 'çözüm süreci var' diye yol kesilmesine bundan sonra müsaade etmeyiz. 'Çözüm süreci var' diye Cumhurbaşkanımıza hakaret edilmesine, Başbakanımıza hakaret edilmesine sessiz kalmayız. Hangi dilden anlıyorsa siyasette aynı şekilde karşılık veririz. Burada yeni bir dil geliştirecekler. Bu sürecin mimarı olan Tayyip Erdoğan'a bu süreci şu anda hayata geçiren Davutoğlu'na kimse ileri geri konuşamaz. Konuşursa da siyaseten cevabını alır."Genel seçimlerin yeni Türkiye'nin inşaasında çok önemli bir kilometre taşı olduğunu belirten Akdoğan, anketlere göre AK Parti'nin oyunun şu anda yüzde 50'lerin üzerinde bulunduğunu aktardı.Toplantıya AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Haluk İpek de katıldı.(Bitti) -Başbakan Yardımcısı Akdoğan

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel 'Çözüm Süreci Var Diye Yol Kesilmesine Müsaade Etmeyiz' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement