Sosyal Demokrat Parti (SPD) Meclis Grup Başkanı Thomas Oppermann, neonazi terör örgütü NSU'nun cinayetlerinin uzun yıllar boyunca aydınlatılamamasını eleştirerek, "Bu Alman güvenlik birimlerinin en büyük hezimetlerinden birisidir. Federal ve eyalet iç istihbarat yetkilileri toptan başarısız olmuşlardır" ifadesini kullandı.
Başbakan Angela Merkel'in koalisyon ortağı SPD'nin etkili isimlerinden Oppermann, Der Spiegel dergisine verdiği röportajda, Almanya'da 2000-2007 yılları arasında 8'i Türk 10 kişinin öldürülmesinden sorumlu tutulan aşırı sağcı terör örgütü NSU'nun eylemlerinin uzun yıllar karanlıkta kalmasının istihbarat birimlerine olan güveni sarstığını belirtti.
"Ne yazık ki aşırı sağ uzun yıllar boyunca sistematik olarak hafife alındı" görüşünü paylaşan Oppermann, güvenlik ve istihbarat birimlerinin aşırı sağcı tehdidin üzerine yeterince gitmediğini, federal birimler ve eyalet birimleri arasında yeterince işbirliği yapılmadığını kaydetti.
İstihbarat birimlerinin NSU üyeleri hakkındaki bilgileri yeterince değerlendirmemesi, diğer birimlerle bilgi paylaşmaması nedeniyle bu cinayetlerin önlenemediğini kaydeden Oppermann, "Bu Alman güvenlik birimlerinin en büyük hezimetlerinden birisidir. Federal ve eyalet iç istihbarat yetkilileri toptan başarısız olmuşlardır" değerlendirmesini yaptı.
-Alman istihbarat birimleri denetlenmeli-
Güvenlik birimlerinin uzun yıllar boyunca aşırı sağa karşı "yapısal bir görme bozukluğu" yaşadığını ifade eden Oppermann, son yıllarda ortaya çıkan skandalların ardından Federal Meclis'e istihbarat birimlerini daha etkili şekilde denetleme yetkisi verilmesi gerektiğini bildirdi.
Oppermann, Federal Meclis'in istihbarat servislerinin denetlenmesinden sorumlu Parlamento Kontrol Komitesi'nin (PKGr) bugüne kadar skandalların ardından harekete geçtiğini, bunun değişmesi gerektiğini belirterek, "Artık istihbarat servisleri Meclis tarafından sistematik bir şekilde denetlenmeli. Bu bugüne kadar olmadı. Birçok skandalı bu komite de medyadan öğrendi, hükümetten bize bilgi gelmedi" ifadesine yer verdi.
Sistematik denetimin, NSU cinayetleri ve NSA dinleme skandallarıyla ortaya çıkan Alman istihbarat servislerinin tartışmalı bazı uygulamalarını engelleyebileceğini belirten Oppermann, şunları ifade etti:
"İstihbarat servislerinde çalışanlar yaptıklarının bugün ya da yarın Federal Meclis tarafından denetlenebileceğinin bilincinde olmalılar. Bugünkü koşullarda hiçbiri böyle bir bilinçle hareket etmiyor."
-NSU'nun karanlık bağlantıları-
Almanya'da, 2000-2007 yıllarında 8'i Türk 10 kişiyi öldüren, çok sayıda soygun gerçekleştiren NSU terör örgütünün varlığı ve cinayetlerdeki rolü, 4 Kasım 2011'de tesadüf sonucu ortaya çıkmıştı.
NSU üyelerinden Uwe Böhnhard ve Uwe Mundlos, 4 Kasım 2011'de bir banka soygununun ardından saklandıkları karavanda ölü bulunmuş, terör örgütü üyelerinin intihar ettikleri öne sürülmüştü. NSU terör örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle halen yargılanmakta olan Beate Zschaepe ise NSU üyelerinin son kullandıkları hücre evini ateşe verdikten sonra polise teslim olmuştu.
NSU'yu kuran neonazilerin, yıllarca hücre evlerde faaliyet göstermelerine rağmen Alman güvenlik birimleri tarafından tespit edilememiş olması, Almanya'da büyük bir skandala yol açmış, daha sonra NSU üyelerinin geçmişte bazı istihbarat muhbirleriyle ilişki kurdukları ortaya çıkmıştı.
Almanya iç istihbarat teşkilatında aşırı sağcı gruplara ve kullanılan muhbirlere ilişkin bazı belgelerin, 4 Kasım 2011'den günler sonra imha edilmesi de kuşkulara yol açmıştı. - Berlin
Son Dakika › Güncel › Almanya'daki Terör Örgütü Nsu Davası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?