Almanya'daki Türklere ait önde gelen sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Alman basınında son dönemde artan Türkiye karşıtı haberlere tepki gösterdi.
Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) Genel Başkanı Süleyman Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Köln'e yapacağı ziyarete bir hafta kala Alman basınında Türkiye'yi kötüleyen asılsız haberlerin servis edilmeye başlandığını söyledi.
Türkiye'ye yönelik karalama çalışması başlatıldığını ve Alman basınının topyekun hareket ettiğini vurgulayan Çelik, "Alman basının sanki bir merkezden iş yapılıyorcasına geçen yıl olduğu gibi bu sene de Türkiye karşıtı propaganda aynı şekilde devam ediyor. Sanki buradaki basına birileri bir şey fısıldamış ve bunun gerçekleşmesi için Türkiye aleyhtarlığı yapılıyor" ifadesini kullandı.
Süleyman Çelik, Türkiye'nin son yıllarda yaptığı ekonomik atılımların, demokratikleşmenin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan sayesinde gerçekleştirildiğine dikkati çekerek, Türkiye karşıtı bazı kesimlerin bunu görmezden geldiğini belirtti.
Türkiye'deki en ufak bir olumsuzluğun hemen Alman medyasınca ön plana çıkartıldığını anlatan Çelik, "Türkiye ve biz bunu hak etmiyoruz. Hükümeti burada itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar ancak buradaki milyonlar hükümeti alkışlıyor. Bunu herkes görmeli" dedi.
Türkiye'nin son 12 yıldaki gelişme ve büyümesinin birilerini rahatsız ettiğini vurgulayan Çelik, son dönemde kimsenin hayal bile edemeyeceği dev projelerin hayata geçirilmesinin birtakım ülkelere ekonomik olarak zarar vereceğini, bunun da Türkiye karşıtı propagandanın sebebi olabileceğini bildirdi.
Türkiye'de olduğu Almanya'da da hükümeti ve Başbakan Erdoğan'ı sevenlerin ve sevmeyenlerin olduğunu ifade eden Çelik, şöyle devam etti:
"Buradaki birtakım zümreler Türkiye aleyhtarlığı yapıyorlar. Bunlar dernekleşmişler. Bu dernekler maalesef içinde bulundukları Avrupa ülkeleri tarafından özellikle destekleniyorlar. Hem finansman hem de manen destekleniyorlar. Bu derneklerin söylemleri de bunların verdikleri haberler de buradaki yetkililerce değer arz ediyor. Bu haberler üzerinden buradaki kamuoyu etkilenmeye çalışılıyor. Oysa burada Başbakanımızı destekleyen milyonlar var. Küçücük grupların söylemleri referans alınması çok yanlış. Başbakanımızın 24 Mayıs'ta geleceğini 2,5 ay öncesinden Alman yetkililere bildirdik. Buna karşın Türkiye aleyhtarlığından hiçbir zaman için vazgeçmemiş sivil toplum kuruluşlarına yürüyüş, miting yapabilmeleri için bize yakın bir yerde imkan tanınması, motive edilmesi, destek verilmesi kabul edilebilir bir durum değil. Bunun yanında bazı irili ufaklı dernekler cumartesi günü hep birlikte protesto yürüyüşü, miting yapacaklar. Ne kadar mücadele edilse de Başbakanımızı karşılamaya gelenlerin yarısının yarısını dahi toplayamayacaklar. Avrupa'da yaşayan Türk toplumunun Başbakanımıza sevgisi çok fazladır. Onların yürümesi miting yapması sessiz çoğunluğu da rahatsız etmiyor."
"Alman basının Türkiye karşıtı asılsız haberlerle yaptığı karalama kampanyasını kınıyorum. Bu tutum ve davranışları Avrupalı Türkler olarak yadırgıyoruz" diyen Çelik, basının objektif hareket etmesi gerektiğini ancak Alman basınının tarafsızlık ve objektiflik ilkelerine uygun hareket edilmediğini kaydetti.
Yapılan asılsız taraflı haberlerle Türkiye'nin büyük kısmının hükümetle ilgili olumsuz düşünüyormuş gibi bir algı oluşturulmaya çalışıldığını anlatan Çelik, Gezi Parkı eylemleri sırasında da aynı şeyin yapıldığını ve Avrupa'daki Türk toplumunun çoğunluğunun rencide edildiğini bildirdi.
"Alman basınının, Türkiye ile ilgili olumlu yazdığına hiç şahit olmadım"
Avrupa Türk İslam Birliği (ATİB) Genel Başkanı İhsan Öner ise Türkiye ve Almanya arasında son dönemde soğuk rüzgar varmış gibi bir hava estirildiğine dikkati çekti. Alman basının çok ciddi şekilde Türkiye ile ilgili olumsuz propaganda yürüttüğünü vurgulayan Öner, şöyle konuştu:
"Zaten, Alman basınının Türkiye ile ilgili olumlu yazdığına hiç şahit olmadım. Söyledikleri Türkiye'de basın hürriyeti yok, o yok, bu yok... Almanlar medyanın ciddi bir Türkiye karşıtlığı var. İslamofobi ve Türkiye aleyhtarlığı bu ülkenin gerçekleri... Şimdi de Soma'daki maden faciasını da kullanarak farklı çalışmalar yapılıyor. 40 yıldır Almanya'dayım, Türkiye lehine çok nadir değerlendirme yaptığına şahit oldum. Bu yeni bir şey değil. Buradaki İslamofobi ve yabancı düşmanlığının artmasının sebebi Alman basınıdır. Her ortamda söylüyorum bunun sebebi siyasiler ve medyadır. Türk cinayet işlediğinde töre cinayeti oluyor, Alman cinayet işlediğinde aile dramı şeklinde kamuoyuna sunuluyor. Irkçıların yabancı düşmanlarının yaptıkları görülmüyor. Olaylar tek yönlü ele alınıyor, Türkiye aleyhine, Müslümanlar aleyhinde olayları değerlendiriyorlar. Yıllardır bunu böyle yapıyorlar. Genel manada Alman medyası kendi ülkelerinde olan şeyleri Türkiye'deki olayları yaptıkları gibi abartmıyorlar. Ilımlı olmak, dürüst ve samimi olmak lazım. "
"Bunlar Almanya'nın bütününü temsil etmiyor"
Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) Avrupa Genel Başkanı Cahit Kerenciler de Alman medyasında son günlerde çıkan Türkiye karşıtı ve eleştirel haberlere tepki göstererek, "Alman medyasında Başbakan Erdoğan'ın Köln ziyaretine karşı eleştirileri yapan ne kadar basın varsa bunun arkasında duran güçler var. Bu güçler de Türkiye'yi hazmedemeyen güçler. Türkiye'nin son zamanlarda yaptığı büyük hamleleri hazmedemeyen güçler. Ama bunlar Almanya'nın bütün yapısını temsil etmiyorlar" dedi.
Başbakan Erdoğan'ın Cumartesi günü Köln'de yapacağı konuşmadan sonra tüm bu eleştirilerin biteceğine inandığını kaydeden Kerenciler, şunları kaydetti:
"Başbakan Erdoğan sıradan bir siyasetçi değil. Türkiye Cumhuriyeti'nin 80 senede yapamayacağı bir hamleyi yapmıştır. Avrupa yolunda en büyük ilerlemeyi sağlamıştır. Tüm Ortadoğu içinde Türkiye bugün 1 numara yerini almıştır. Bunları hazmedemeyenler, hazmedemediklerinden dolayı bu eleştirileri yapıyorlar. Türkiye'nin son yıllarda sağladığı büyük gelişme nedeniyle bugün bu Türkiye karşıtı eleştiriler yapılıyor."
Almanya'daki Türkler olarak Almanya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin gelişmesinden yana olduklarını vurgulayan Kerenciler, "Medyada Türkiye karşıtı yayınlar yapılıyor ama halkta Türkiye'ye karşı böyle ağır eleştirileri yok. Halkta çok pozitif eleştiriler, görüşler var. Türkiye çizgisini değiştirmeden devam etmeli. Kesinlikle Avrupa ile entegrasyon devam ettirilmeli. Avrupa'ya kapılarını sonuna kadar açarak bu yoluna devam etmesi eleştiriler. Bugün medyada yer alan eleştiriler bunlar geçicidir. Almanya'da bu tür eleştiriler kısa zamanda yapılır ve geçer unutulur" şeklinde konuştu.
"Aklıselim davranılmalı"
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Berlin Başkanı Veli Karakaya ise Türkiye ile Almanya'nın stratejik ortak olduklarını belirterek, Türkiye'nin de güçlü bir ortak olmasının Almanya'nın menfaatine olacağını söyledi.
Çatlak seslerin neden ortaya çıktığını anlayamadığını vurgulayan Karakaya, "Ben de bir Alman vatandaşı olarak Türkiye ile Almanya'nın güçlü bir partner olmasını isterim. Basın birtakım güç odaklarının isteği doğrultusunda kamuoyu oluşturmaya çalışıyor. Olayın aslı budur. İnsanların birçoğu doğru söylemiyor" ifadesini kullandı.
Başbakan Erdoğan, hakkında iki yıldır bazı basın yayın kuruluşlarında çıkan haberleri tamamen kamuoyu oluşturmaya yönelik çalışmalar olarak gördüklerine dikkati çeken, Karakaya, "Aklıselim davranılmalı. Yalan ve Iftira kampanyaları ile hiçbir sorun çözülemez. Almanya hükümet sözcüsünün söylediklerine katılıyorum, Türkiye ve Almanya önemli bir ortaktır, Erdoğan hoş gelsin" dedi. - Berlin
Son Dakika › Güncel › Almanya'daki Türklerden, Alman Basınına Tepki - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?