Annenin Bebeğini Öldürdüğü İddiasına İlişkin Dava

Hastanede 8 aylık bebeğini boğarak öldürdüğü iddiasıyla yargılanan Özlem A'ya, akıl sağlığı yerinde olmadığı gerekçesiyle herhangi bir ceza verilmezken, hastanede tedavi edilmesi hükme bağlandı.

İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, sanık Özlem A. katıldı.

Duruşmada, Adli Tıp İhtisas Dairesi'nin raporunun mahkemeye gönderildiği, tutanağa geçirildi.

"Bebeğimin yoğun acı çektiğini düşünüyordum"

Savunması alınan Özlem A, "Bebeğimin tedavisi sırasında yoğun acı çektiğini düşünüyordum. Hatırlayamıyorum. Şu anda da yoğun bir ilaç tedavisi görüyorum. Elektroşok tedavisi de gördüm" dedi.

Sanığın avukatı Kazım Yiğit Akalın da müvekkiliyle ilgili Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi ile Adli Tıp Kurumu'ndan 4 rapor alındığını belirterek, "Tüm raporlarda, müvekkilimin 'olay sırasında cezai ehliyetinin olmadığı' belirtilmiştir. Bu durumun hassasiyetine göre, yargılamanın bir an önce sonlandırılmasını talep ediyoruz" diye konuştu.

Esas hakkında görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Taner Tabel de mahkeme heyetine mütalaasını sundu.

Mütalaada, öldürülen bebeğin öz annesi olan sanığın 3 Nisan 2015 sabahında Sarıyer'deki evindeyken çocuğunu çatı katı camından aşağıya düşürdüğü ve hastaneye kaldırılan bebeğin tedavi görmeye başladığı kaydedilerek, sanığın taburcu edilmek üzere olan bebeğini, şiddetli acı çektiğini düşündüğü için hastanenin tuvaletine götürüp eliyle boğmaya çalıştığı ve hastane çalışanları tarafından nabzı atmadığı fark edilen, morarmış bebeğin annenin elinden alınarak tedavisine başlandığı aktarıldı.

Sanığın vicdan azabıyla bunalıma girerek bu eylemi gerçekleştirdiği vurgulanan mütalaada, yapılan müdahaleyle, kalbi duran bebeğin hayata döndürülmesine rağmen, 18 Nisan 2015'te öldüğünün kayıtlara geçtiği ve bu şekilde sanığın çocuğunu öldürdüğünün anlaşıldığı bildirildi.

Mütalaada, İstanbul Adli Tıp Kurumu 4. Adli Tıp İhtisas Dairesi'nden 26 Ağustos 2015 tarihinde alınan rapora göre, "sanığın, suç sırasında ceza sorumluluğunu ortadan kaldıracak derecede psikotik depresif tablo içinde olduğu yönünde tıbbi kanaate varıldığı" belirtilerek, rapora göre sanığın suça karşı ceza sorumluluğunun olmadığı ve sanık hakkında tedavi amaçlı, akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanmasının uygun bulunduğu ifade edildi.

Sağlık raporlarına göre, sanığın ceza sorumluluğunun bulunmadığının anlaşıldığına işaret edilen mütalaada, sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kaydedilerek, güvenlik tedbiri uygulanması yönünde karar alınması istendi.

Karar

Davaya ilişkin kararını açıklayan mahkeme heyeti, "çocuğunu kasten öldürdüğü" gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması istemiyle yargılanan sanık Özlem A'nın, suçunun sabit görüldüğünü belirterek, Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesi'nin 7 Ağustos 2015 tarihli heyet raporuna göre, "sanığın olay sırasında ceza sorumluluğunu ortadan kaldıracak mahiyet ve derecede (psikotik özellikli major depresif bozukluk) akıl hastalığı bulunduğu"nun tespit edildiğini bildirdi.

Adli Tıp 4. İhtisas Kurulu'nun 26 Ağustos 2015 tarihli raporuna göre de sanığın suça karşı ceza sorumluluğunun olmadığının sabit görüldüğünü kaydeden heyet, cezai ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığını kararlaştırdı.

Sanık Özlem A. hakkında, tedavi ve koruma amaçlı güvenlik tedbiri uygulanmasına ve sanığın yüksek güvenlikli sağlık kurumlarında koruma ve tedavi altına alınmasına hükmeden heyet, tedavi sürecinde alınacak sağlık raporlarında, sanığın toplum açısından tehlikeliliğinin kalktığı ya da önemli ölçüde azaldığının tespit edilmesi halinde sanığın, mahkeme kararıyla serbest bırakılabileceğini de karara bağladı.