Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, "İnsan odaklı yönetim diyorsanız kamu kendisini daha çok terbiye edecek. Devlet insan için vardır, önce insan. İnsanı mutlu edecek, onun hakkını hukukunu koruyacak, ona insanca davranacak ve ben doğrusu bu manada Türk bürokrasisinde büyük bir değişim görüyorum" dedi.
Atalay, Kamu Görevlileri Etik Kurulu, Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği Komisyonu tarafından düzenlenen " Türkiye'de Kamu Sektöründe Etiğin Güçlendirilmesi Projesi Tanıtım Konferansı'na katıldı.
Başbakan Yardımcısı Atalay konuşmasında, toplumların hukuk ve kurallarla yönetildiğini, kuralsız bir toplumun olmayacağını belirterek, hukukun boşlukları olabileceğini, etik kavramının da o boşlukların çimentosu gibi değerlendirilebileceğini söyledi.
Hukukla etiğin birleşmesiyle daha güçlü bir toplumsal yapının ortaya çıkacağını kaydeden Atalay, şöyle devam etti:
"Hukukun kaynaklarından birisi zaten ahlaktır, yani 4-5 kaynağından birisidir ahlak, hukuk da oralardan beslenir ama etik dediğimiz daha insanı, daha vicdanı öne çıkaran, insanın günlük davranışını ince kıvrımlarını, kılcal damarlarını bir anlamda ilgilendiren bir boyuttur.
Türkiye 11 yıldır istikrarlı bir süreç yaşıyor, biz ilk baştan beri daima
'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' sözünü benimsedik. İnsan odaklı bir yönetim, hukuk da ahlak da şeffaflığın sağlanması da yolsuzlukla mücadele de hepsi de bu konseptin içerisine yerleştirilebilir. İnsanı en öne alma, kamuya karşı insanı koruma, insanın toplumun vatandaşın oy verenlerin menfaatlerini koruma. Bu manada devlette de büyük değişim oldu bu 10 yılda. Doğrusu şunu görebiliriz; daha otoriter devletten daha insan yüzlü bir devlete doğru büyük bir geçiş olduğunu görürüz."
-İnsan yüzlü devlet-
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, sadece yasal düzenlemeler değil kamu yöneticilerinin tavırlarıyla da değişimin sağlandığını vurgulayarak, daha "insan yüzlü devlet" oluşturmada kuşakların psikolojik değişiminin de sağlanması gerektiğini söyledi.
"Şuna da inandık doğrusu; demokrasinin olmazsa olmazı, kamu yönetiminde saydamlık" diyen Atalay, vatandaşın kamuda ne olup bittiğini bilmesi için Bilgi Edinme Hakkı Kanunu, bunun dışında Kamu Görevlileri Etik Kurulu, Kamu Denetçiliği Kurumu, Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu, Kamu İhale Kanunu gibi birçok yasa çıkardıklarını, kamunun denetim ve saydamlığı noktasında önemli düzenlemeler gerçekleştirdiklerini söyledi.
AK Parti hükümetleri döneminin en başarılı olduğu alanlardan birisinin organize suçlarla mücadele olduğunu vurgulayan Atalay, şöyle devam etti:
"O operasyonlar falan ilk yıllarda çok yapılıyordu. Benim İçişleri Bakanlığım döneminde, şu an sayısı azaldı, sebebi bu. Çünkü Türkiye bu konuda çok mesafe aldı. Organize suçlarla mücadelede doğrusu biz çok mesafe aldık. Türkiye'de yolsuzluk mekanizmalarından birisi bankacılık sistemiydi. En fazla yolsuzluğun, soygunun olduğu yerler 90'lı yıllarda banka sistemiydi, o yıllarda 21 bankamız battı. Bu halka 100 milyar liranın üzerinde yük getirdi. Bizim ilk düzenlediğimiz şeylerden birisi Bankacılık Kanunu'dur, ilkeleridir. Bakın ne bir banka batar bu sistemin içerisinde ne de zayıflar. Bütün bankalarımız güçlü şekilde devam ediyor. Çünkü mekanizmalar çok güçlendi. Bunun yanında kaçakçılıkla mücadele, ceza kanunu değişti, suç gelirlerinin aklanması kanunu çıkarıldı, petrol piyasası kanunu ve doğrudan yabancı yatırımlar gibi kanunlar çıkardık."
Yabancı sermayenin Türkiye'ye gelişiyle ilgili en önemli sorunlardan birisinin güven olduğunu ifade eden Beşir Atalay, sermayenin "korkak" olduğunu, güven ve istikrarı aradığını belirtti.
Atalay, AK Parti döneminden önce yıllık 1 milyar doları bile bir, iki kere bulan yabancı yatırımın AK Parti döneminde ortalamasının 20 milyar dolar civarında olduğunu bildirdi.
Mekanizmaları güvenli hale getirdiklerini ve artık yabancı sermayenin korkmadığını dile getiren Atalay, e-Devlet uygulamalarına da önem verdiklerini, adrese dayalı nüfus sistemi gibi birçok uygulamanın hem bilgi edinmeyi hızlandırdığını hem de saydamlık sağladığını söyledi.
-İnsan odaklı yönetim-
Son 10 yılda hem devlette hem de yöneticilerde büyük değişiklikler olduğunu kaydeden Atalay, "Özellikle yerel yönetimler çok önemlidir, oralarda biz çok çaba sarfettik. Bütün mevzuat değişti, büyükşehir kanunu, belediyeler kanunu, il özel idareler kanunu, birlikler, belediye gelirleri kanunu, 5 tane temel yasa vardır hepsini yeniledik ve bugün yerel yönetimlerimizi de çok şeffaf hale getirdik, hepsinin 'Beyaz Masaları' vardır, vatandaşla irtibatta ve mali denetimlerini Sayıştay yapar" diye konuştu.
Vatandaşların da yerel yönetimleri başarıyla denetlediğine dikkati çeken Atalay, şunları kaydetti:
"İnsan odaklı yönetim diyorsanız, kamu kendisini daha çok terbiye edecek. Devlet insan için vardır, önce insan. İnsanı mutlu edecek, onun hakkını hukukunu koruyacak, ona insanca davranacak ve ben doğrusu bu manada Türk bürokrasisinde büyük bir değişim görüyorum. Özellikle İçişleri Bakanlığı görevim sırasında ülke genelinde yerel yöneticilerimizle çok muhatap oluyordum. O yerelde kaymakamlarımızın, valilerimizin vatandaşlara ne kadar sıcak olduğunu, eski otoriter devletin ceberrut yöneticileri değil, insan yüzlü devletin vatandaşa daha şefkatli davranan temsilcileri olarak onları alanda görüyoruz ve bundan çok memnun oluyoruz. Artık masasında, odasında oturan kaymakam, vali veya belediye başkanı değil vatandaşın içinden, kapısı vatandaşa açık, her gelenin ulaştığı yöneticiler... Yani gerçek demokrasiyi de ancak böyle kurabiliriz. Doğrusu saydamlığı da böyle sağlayabiliriz."
Atalay, Türkiye'nin yolsuzluk, rüşvet, örgütlü suçlar, kara para ve buna benzer uluslararası sözleşmelere taraf olduğunu da sözlerine ekledi.
-Projenin bütçesi yaklaşık 1 milyon 300 bin avro-
Konuşmasına Hatay'daki sınır kapısında meydana gelen patlamadan duyduğu üzüntüyü dile getirerek başlayan Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Jean-Maurice Ripert, AB'nin bu terörü kınadığını bildirdi.
Ripert, toplantıya Atalay'ın katılmasının Türkiye'nin konuya verdiği önemi gösterdiğini belirterek yolsuzluğun az da olsa AB kurumları içerisinde de görülebildiğini söyledi.
Avrupa Konseyi Ankara Program Ofisi Başkanı Adrian Butler de Türkiye'nin etiğin desteklenmesi ve yolsuzluğun önlenmesi konusunda en büyük desteği veren ülkelerden biri olduğunu vurguladı.
Hazine Müsteşarlığı Merkezi Finans ve İhale Birimi Başkanı Muhsin Altun, Türkiye'de Kamu Sektöründe Etiğin Güçlendirilmesi Projesi'nin 24 ay süreceğini ve yüzde 80'i Avrupa'dan karşılanmak üzere bütçesinin yaklaşık 1 milyon 300 bin avro olduğunu kaydetti.
Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sedat Murat da etik ve ahlaki davranışlar olmadan toplumun kontrol edilemeyeceğini belirterek, dünyada ekonomik krizlerin temelinde ahlaksızlık, açgözlülük ve hırs gibi kavramların yattığını bildirdi.
Muhabir: Cüneyt Ateş
Yayıncı: Tolga Özgenç - ANKARA
Son Dakika › Güncel › Atalay'dan Etik Vurgusu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?