Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yarın yapılacak Cenevre 2 toplantısında, "insanlığın harekete geçmesi ve Suriye'deki gelişmeler karşısında atılması gereken adımları artık bir an beklemeden atmasının gereğini Brüksel'den tekrar hatırlatmak istediğini" söyledi.
Erdoğan, Brüksel'deki temasları çerçevesinde Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy ve AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ile birlikte ortak basın toplantısı düzenledi.
Erdoğan, 911 kilometre sınırı olan bir ülke olarak Suriye'de gündeme gelen olayların Türkiye'yi ciddi manada rahatsız ettiğini belirterek, "Hele hele dün televizyonlara düşen 55 bin fotoğraf karesinin özetlendiği o görüntüler bir insanlık vahşetinin, bir katliamın, bir soykırımın ne denli ağır olduğunu, gerçekten sorumluluk mevkiinde olan bizleri ciddi manada rahatsız etmiştir" dedi.
- "Cenevre 2'yi çok önemsiyorum"
Bu noktada yarın yapılacak "Cenevre 2" toplantısını çok önemsediğini ifade eden Erdoğan, "Artık burada insanlığın bir harekete geçmesinin ve Suriye'deki bu gelişmeler karşısında atılması gereken adımları artık bir an beklemeden atmasının gereğini ben de Brüksel'den tekrar hatırlatmak istiyorum" diye konuştu.
Şu anda Türkiye'nin 700 bin sığınmacıyı misafir ettiğini hatırlatan Erdoğan, "Gelen bu sığınmacı kardeşlerimize her türlü desteği her türlü yardımı veriyoruz. Bunu bir insani vecibe olarak yerine getiriyoruz ve şu ana kadar 2 milyar doları aşkın bir harcamamız olmuştur ve bunu durdurmaya da niyetimiz yok. Maalesef bize şu ana kadar uluslararası camiadan gelen destek 130 milyon dolar civarındadır. Bu da duyarlılığın ne durumda olduğunu göstermesi açısından çok önemli" dedi.
Erdoğan, "Cenevre 2" toplantısının beklentilerin aksine olumlu neticeler vermesi temennisinde ve dileğinde olduğunu belirterek Birleşmiş Milletler (BM) camiasının özellikle de BM Güvenlik Konseyi'nin çok daha kararlı ve tutarlı adım atmasını beklediğini ifade etti.
- AB konusunda samimi gayret
"Türkiye olarak AB ile ilişkilerin ilerletilmesi yolunda her zaman samimi bir çaba, samimi bir gayret içerisinde olduk ve olmaya devam ediyoruz" diyen Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Özellikle tam üyelik müzakerelerinin başlamasından sonra Türkiye olarak üzerimize düşen her türlü sorumluluğu, yükümlülüğü yerine getirme noktasında son derece kararlı bir tutum içerisinde olmaya özen gösterdik. Ne var ki bütün gayretlerimize bütün iyi niyetli çabalarımıza rağmen AB ile ilgili müzakerelerimizde 3.5 yıllık bir durgunluk meydana geldi."
İlişkilerde yaşanan durgunluğun ardından geçen kasım ayında bir faslın müzakereye açıldığını, aralık ayında Türk vatandaşlarına vize muafiyeti sağlanmasına yönelik diyaloğun başlatıldığını ve eş zamanlı olarak geri kabul anlaşması imzalandığını hatırlatan Erdoğan, "Ardı ardına gerçekleşen bu önemli gelişmeler hiç kuşkusuz Türkiye - AB ilişkilerindeki canlanmaya işaret etmektedir. Brüksel'e uzun bir aradan sonra yaptığım bu ziyaretin Türkiye - AB ilişkilerinde önemli gelişmelerin yaşandığı böyle bir dönemin akabinde gerçekleşmesi, hem ilişkilerin seyri bakımından hem de karşılıklı beklentilerimizin açıklıkla dile getirilmesi bakımından son derece yararlı olmuştur" dedi.
Görüşmelerde Türkiye - AB ilişkilerindeki bu ivmenin daha ileriye taşınması yönündeki ortak isteğin teyit edildiğini belirten Erdoğan, "1963 yılında imzalanan Ankara Antlaşması'na dayanan köklü ve boyutlu ilişkilerimizde yeni fasılların açılmasıyla gerçekleşen canlanma hem Türkiye'nin hem de AB'nin ortak çıkarına hizmet etmektedir. Tam 51 yıldır devam eden bu ilişkinin, Ankara Antlaşması'nın 28. maddesinde ve müzakere çerçeve belgesinde de ifade edildiği gibi tam üyelik nihai hedefine odaklı bir takvim dahilinde süratle ilerlemesini arzu ediyoruz. Bu ahde vefa ilkesine dayalı haklı beklentimizi Van Rompuy ve Barroso ile bir kez daha paylaştım" diye konuştu.
(sürecek)
Son Dakika › Güncel › Avrupa Konseyi Başkanı Rompuy - 17 Aralık operasyonu - - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?