Avrupa'nın Dostları Toplantısı - Son Dakika
Güncel

Avrupa'nın Dostları Toplantısı

Başbakan Davutoğlu: (3) ''Ekonomide sürdürülebilir kalkınma, siyasette demokratik istikrar ve gerçek bir adil bölgesel düzen olması lazım bölgemizde.

15.01.2015 18:36

ANKARA (AA)- Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Ekonomide sürdürülebilir kalkınma, siyasette demokratik istikrar ve gerçek bir adil bölgesel düzen olması lazım bölgemizde. İşte bu bağlamda Türkiye, AB için kıymettir ve AB de Türkiye için stratejik bir hedeftir" dedi.

Türkiye Cumhuriyeti Avrupa Birliği Daimi Temsilciliği ile "Friands of Europi" tarafından ortaklaşa düzenlenen toplantıda İngilizce yaptığı, TRT tarafından da simültane tercüme edilen konuşmasında, Davutoğlu, demokratik istikrar yoksa, ekonomik politikanın da kalkınmanın da olamayacağını vurguladı.

Davutoğlu, "1990'lardan biz bunları öğrendik, dersimizi aldık. Koalisyon hükümetleri vardı ve ekonomik politikamız yoktu. Politikamız yoktu esasında" şeklinde konuştu.

Şimdi Avrupa'nın yaşadığı sıkıntının da bu olduğunu ifade eden Davutoğlu, birçok ülkede demokratik istikrarın bu sınavları geçemediğini, bazı ülkelerde solcular ve sağcıların popülist hareketlere girdiğini, Avrupa Birliği'ni reddettiklerini söyledi.

-"Şimdi sivil-asker ilişkilerimiz mükemmel"

"Bizim için Türkiye'de demokratik istikrar kavramı elzemdir, temeldir" diyen Davutoğlu, 10 yıllar boyunca askeri vesayetin olduğu yapılarda yaşadıklarını söyledi. Başbakan Davutoğlu, demokrasinin Türkiye için temel değer olduğunu, seçimde alnının teriyle halkının desteğini almış hükümetin askeri darbeyle veya başka bir şekilde yıkılamayacağını vurguladı.

Davutoğlu, "Başka çevreler adli yapı içerisinde, polisin içerisinde veya belli başka yerlerde yapılar yaratmaya çalışıp bizi yıkmaya çalıştılar. Eğer bunu yapmak istiyorsanız Anadolu'daki bütün köylere gitmeniz lazım. Köylerde hane hane dolaşıp oy istemeniz lazım. Hiçkimse halkın iradesi dışında, halkın iradesinin sağladığı meşruiyet dışında hiçbir gücü kullanıp iktidara gelemez" değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'de geçmişte yaşanan darbeleri anımsatan Davutoğlu, "Şimdi sivil-asker ilişkilerimiz mükemmel. Ama şaşırtıcı bir şekilde bürokrasi içerisinde teşkilatlanmış bir gruptan biz bunu gördük. Askeri darbelerde biz şunu görüyoruz, emniyet kuvvetleri adli kuvvetlerle darbeyi yaparsa herkesi, her şeyle suçlayıp, her şeyle cezalandırabilirler. Bizim için sıkıntılardan birisi buydu, biz bununla yüzleştik. Bekleyelim demedik, bununla yüzleştik" diye konuştu.

-"Avrupa'nın komşuluk bölgesi, Türkiye'nin de komşuluk bölgesidir"

Başbakan Davutoğlu, "Dışarıdan, içeriden kimse bizi yargılayamaz. Sadece halkımız yargılar. Bizim istikrarımız halkımızın sınavından geçmiştir. Şimdi yeni başbakan olarak ve partinin genel başkanı olarak haziran ayında ben de seçimlere gireceğim. İnsanlar bizi seviyorlarsa bize oy verirler. Ama bizim oyumuz tüm istatistiklere, kamuoyu araştırmalarına göre halen yükselmekte. Çünkü biz halkımız için zenginlik yarattık" ifadelerini kullandı.

Demokratik istikrarın hem Türkiye hem Avrupa için tek çözüm olduğunun altını çizen Davutoğlu, "Konuşmam planladığımdan daha fazla sürdü. Teorik analizimi tamamlamam gerekiyor. Çünkü bitirmezsem bu gece gözüme uyku girmez" şeklinde konuştu.

Güvenlik konusuna da değinen Davutoğlu, "Avrupa'nın komşuluk bölgesi Türkiye'nin de komşuluk bölgesidir. Türkiye'nin sınırları, Avrupa'nın güvenlik sınırlarıdır. Soğuk Savaş zamanında da bu böyleydi. Ama şimdi terörizm tehdidinden, diktatör rejimlerden dolayı Türkiye'nin sınırları, Avrupa'nın güvenlik sınırlarıdır" dedi.

Patriot füzelerini Türkiye'nin savunması için konuşlandırdıkları için Almanya, Hollanda ve ABD'ye müteşekkir olduklarını belirten Davutoğlu, "Türkiye'nin sınırları güvenliyse Avrupa'nın sınırları da güvenlidir. Eğer Avrupa güvenliyse biz de güvenliyiz" değerlendirmesinde bulundu.

-"Daha fazla Arnavut Türkiye'de yaşıyor"

Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ben sizlerden şunu istiyorum. Bu demokratik istikrarı, ekonomik büyümeyi sağladık. Bunları sağlarken bir negatif faktörümüz daha vardı. Suriye ve Irak'tan 2 milyon sığınmacı Türkiye'ye geldi. Belçika ölçeğinde bu nüfusu kıyaslayın. Bu insani krizi, insaniyet namına göğüsledik, 5 milyar dolar harcadık şuana kadar kamplar için. Bazı şehirlerimizdeki Suriyeli nüfusu Türk nüfusu geçti ama ben gurur duyuyorum, ulusumun ve sınır şehirlerinde yaşayan halkımızın gösterdiği bu tavırdan dolayı. Ben soruyorum, 2 milyon sığınmacı Avrupa'ya gelmiş olsaydı Suriye karşıtı kaç tane güvenlik sıkıntınız olurdu, sosyal patlamanız olurdu? Ama Türkiye'de vicdan var. Bizde Arap karşıtı bir beslenme yok. Suriye karşıtı bir beslenme yok. Çünkü bizler tüm bu tarihi olayların merkezinde olan bir ülkeyiz."

Başbakan Davutoğlu, Türkiye'nin zaman zaman farklı ülkelerden göçler aldığına dikkati çekerken, "Türkiye esasında Balkanlar'daki bütün ülkeleri içinde barındırıyor, bütün Kafkasya'yı içinde barındırıyor. Abartmıyorum, belki Arnavutluk'ta yaşayan Arnavut'tan daha fazla Arnavut Türkiye'de yaşıyor" dedi.

Aynı durumun Boşnaklar, Abhazlar, Gürcüler için de geçerli olduğunu vurgulayan Davutoğlu, Türkiye'nin "küçük bir Asya, Ortadoğu, Avrupa" olduğunun altını çizdi.

Türkiye'de 300-400 bin Uygur Türkü'nün de yaşadığını belirten Davutoğlu, "Tüm bu insani mevzularla ilgileniyoruz biz. Binlerce kilometre öteden o insanlar bize geliyor, ne var bizde? Sağlam bir insani vicdan var" diye konuştu.

-"Ben her sabah dünya küresini döndürüyorum"

Kendisinin Dışişleri Bakanı iken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da Başbakanken bu politikadan dolayı suçlandığını vurgulayan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Bize 'sınırları kapatın' dendi. Biz de ne olursa olsun biz o sınırı kapatmayacağız. Eğer karşı taraftan bir kadın kaçıp bize geliyorsa, annesi babası öldürülmüş çocuklar Türkiye'ye sığınıyorsa biz o sınırı onlara açacağız. Ama sınırımızı kapatacağız kimlere karşı? Yabancı savaşçılara karşı, teröristlere karşı o sınırı hep kapatacağız. Bin 295 kilometrelik sınırımız var, Irak ve Suriye ile birlikte. Tabii ki pratik olarak bu sınırın tamamını kontrol etmeniz mümkün değil. Ama ülke içinde hala istikrarımız var, insani açıdan Suriyeli ve Iraklılara yardım ediyoruz ve hala suçlanıyoruz, işte bu reva değil. Lütfen siz de bu soruyu sorabilirsiniz? Belçika'dasınız Allah'tan ve komşuluktan sıkıntı yaşamıyorsunuz. Güvenli bir yerdesiniz, bir tarafınızda Hollandalılar, bir tarafınızda Fransa, Lüksemburg var. Bir gün şöyle düşünün, birden bire herkes size sormadan ülkesini bırakıp Brüksel'e geliyor. Sizin de buna hazırlığınız yok, 2 milyon kişi geldiğini düşünün. Ama biz bunları planladık, gelen insanların hepsi tıbbi hizmet, eğitim alıyor. Bu tehlikeli bir komşuluk bölgesi, sadece Suriye değil, Libya, Mısır, Irak. Ukrayna, Gürcistan'da, sürekli olarak Abhazya meselesinden dolayı gergin bir durum var ve biz Ankara'dayız. Ben her sabah dünya küresini döndürüyorum ve ona baktığımda çok zor kararlar vermek zorundayız."

- Kobani sitemi

Uluslararası medyanın Kobani yüzünden Türkiye'yi çok suçladığını belirten Davutoğlu, salondakilere "Bugün Kobanililer neredeler? 200 bin Kobanili insan nerede? Almanya'da mı, Fransa'da mı? Belçika'ya mı geldiler?" sorusunu sordu.

Hepsinin Türkiye'ye geldiğini söyleyen Davutoğlu, 3 gün içinde 197 bin Kürt sığınmacıyı, Kobani'den Türkiye'ye kabul ettiklerini kaydetti.

Başbakan Davutoğlu, şu değerlendirmeleri yaptı:

"Tamam övgü istemiyoruz ama en azından yermeyin, en azından adil olun. Türkiye olmasaydı Kobani'nin yanında, ne olacaktı o insanlara? Veya Türkiye'de insani vicdana sahip olmayan bir hükümet olsaydı ve o sınırı kapatsaydı ne olacaktı o insanlara. Uluslararası camia bunu anlamalı. Yaşanan sıkıntının ne kadar büyük olduğunun farkına varmalı. Netice itibarıyla Türkiye ve Avrupa olarak ne yapmamız lazım? Eğer Türkiye AB'nin üyesi olsaydı bugün, potansiyel olarak çok büyük bir istikrar sağlayıcı unsur olacaktı bölgede ve AB'nin de daha güçlü olacağını söylemek istiyorum. Eğer Türkiye AB'ye üye olmuş olsaydı, 2007'de, 2008'de bu gerçekleşmiş olsaydı Avrupa ekonomisi çok daha dinamik olacaktı bugün. Geçtiğimiz yıl biz Türkiye'de 1,3 milyon istihdam yarattık, Avrupa'da kaç kişi işsiz kaldı. Türkiye AB'ye üye olmuş olsaydı, Avrupalı kimliği çok daha kapsayıcı olacaktı. Yeni bir dünyaya, Avrupa'ya, Türkiye'ye ihtiyacımız var. Sosyo politik kapsayıcılığa dayalı olarak bunu yapmamız lazım. Ekonomide sürdürülebilir kalkınma, siyasette demokratik istikrar ve gerçek bir adil bölgesel düzen olması lazım bölgemizde. İşte bu bağlamda Türkiye, AB için kıymettir ve AB'de Türkiye için stratejik bir hedeftir."

- Ankara

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Avrupa'nın Dostları Toplantısı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement