Balık Çiftliği Girişimcisinden Sivil Toplum Örgütlerine Tepki - Son Dakika
Güncel

Balık Çiftliği Girişimcisinden Sivil Toplum Örgütlerine Tepki

Balık Çiftliği Girişimcisinden Sivil Toplum Örgütlerine Tepki

Su Ürünleri Kooperatifleri Eski Genel Başkanı ve Karaduvar Balıkçılık Kooperatifi Danışmanı Süleyman Yıldızhan, Balık Çiftlikleri Konusunda Mersin'de İnfiale Yol Açmanın, Bir Bardak Suda Fırtına Koparmanın Bir Anlamı Olmadığını Belirterek, Kültür Balıkçılığının Mersin İçin Bir Lütuf Olduğunu, Denizde Nehir Gibi Akıntılar Bulunurken, Bir Kirliliğin Oluşmasının da Mümkün Olmayacağını Söyledi.

24.03.2008 11:55

Su Ürünleri Kooperatifleri eski Genel Başkanı ve Karaduvar Balıkçılık Kooperatifi Danışmanı Süleyman Yıldızhan, balık çiftlikleri konusunda Mersin'de infiale yol açmanın, bir bardak suda fırtına koparmanın bir anlamı olmadığını belirterek, kültür balıkçılığının Mersin için bir lütuf olduğunu, denizde nehir gibi akıntılar bulunurken, bir kirliliğin oluşmasının da mümkün olmayacağını söyledi.

Mersin'e kurulması planlanan balık çiftliklerinden ikisinin ÇED raporunu alarak, kiralama işlemlerine başlayan girişimci Süleyman Yıldızhan, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, balık çiftliklerinin kurulacağı yerde gerçek anlamda kirlilik meydana getireceğine inanmadığını vurguladı. "Kirlilik meydana getireceğini ispatlasınlar ben bu işi bırakırım" diyen Yıldızhan, ancak Sokak Çocukları Derneği'nin bile bu konuda bilgi sahibi olmadan yorum yapmasına anlam veremediğini, balık çiftlikleri konusunda Mersin'de infial yaratmanın, bir bardak suda fırtına koparmanın anlamı olmadığını kaydetti. Bu işi bilenlerin bilimsel olarak konuşması gerektiğinin altını çizen Yıldızhan, "Tarım, Orman ve Su Ürünleri Konseyi, Su Ürünleri ve Deniz Bilimleri Fakülteleri dekanları bu konuda olumlu görüş bildiriyorsa, Off-Shore sistemine göre kurulacak kültür balıkçılığının herhangi bir kirliliğe neden olmayacağını söylüyorlarsa, buna herkesin saygı duyması gerekir. Ama sivil toplum örgütleri Mersin'de infial yaratacak açıklamalarla vatandaşı tetikliyor. Sivil toplum örgütleri vatandaşı tam anlamıyla bilgilendirmiyorlar. Bu işin uzmanlarından gerçeklerini öğrensinler ve ondan sonra açıklamalarda bulunsunlar" dedi.

Anamur'dan Mersin'e kadar balıkçıların evlerine ekmek götürecek paraları olmadığının altını çizen Yıldızhan, "Balıkçılarımız denizden boş dönüyorlar. Kıyı avcılığı bitmiş. Denizdeki stoklar tükenmiş. O nedenle sürdürülebilir bir balıkçılıktan söz edilemez. Denizi dinlendirmek gerekir. Kültür balıkçılığı Mersin için bir lütuftur. Dolaylı olarak 5 bin insan buradan ekmek yiyecek. Manavı da, fırıncısı da, bakkalı da, taşımacısı da kazanacak. Mersin'i bir karşılık beklemeden seviyoruz ve turizm balıkla varolur. Balıksız turizm düşünülemez. 15 Nisan'dan sonra balık avlamak yasak. Gelen turiste nereden balık vereceksiniz? Denizde zaten balık yok" diye konuştu.

Balık çiftliklerinin tamamının Off-Shore sistemine dönmek zorunda olduğunu kaydeden Yıldızhan, her isteyenin istediği yerde balık çiftliği kuramayacağını, sahildeki sitelerin, balıkçılık avlanma alanlarının, turizm alanlarının korunması gerektiğini bildirdi. Yunanistan, İtalya, Fransa ve İspanya'da bu işin nasıl yapıldığını çok iyi incelediklerini dile getiren Yıldızhan, "Kültür balıkçılığı yöntemiyle üreteceğimiz balıklarla iç tüketimimizi karşıladığı gibi dış ülkelere de ihraç edebiliyoruz. Biz Avrupa ile rekabet halindeyiz. Bakanlık genelgesince kurulacak balık çiftliklerinin kriterleri belirlenmiş. Uzaklık olarak (0.6 mil) bin yüz metre belirlenmiş. Biz Mersin'de bunu farklılaştırdık ve bin 875 metre (1 mil) olarak aldık. Derinlik 30 metre olarak belirlenmiş. Biz 40 metreden başlayarak 60-70 metreye kadar derinlik belirledik. Denizimizde nehir gibi akıntı var. Bir kirliliğin oluşması mümkün değil. Doğa kendiliğinden yok ediyor. Balık yemleri de son teknolojiye göre üretilmiş, çözünülürlüğü olan ve kirlilik oluşturmayan bir yem. Bu durum, bitme noktasına gelmiş normal deniz balığının çoğalmasına da neden olur. Kıyı balıkçılığımıza da katkısı olur. Balığın o bölgelerde yoğunlaşmasını sağlar" diye konuştu.

Süleyman Yıldızhan, vatandaşların mevcut çiftlikleri görünce tedirgin olduğunu anımsatarak, bu çiftliklerin hepsinin kararlarının alındığını ve hepsinin de Off-Shore sistemine dönmek zorunda olduğunu kaydetti.

Karaduvar Su Ürünleri Balıkçılık Kooperatifi Başkanı Erol İnan da, bilimsel araştırmaların sonuçları ne elveriyorsa balık çiftliklerinin de o şekilde yapılmasından yana olduklarını belirterek, "Akıntıların yoğun olduğu bölgelerde tesis edilecek balık çiftliklerinin kirlilik yaratmayacağı kesindir. Ege'deki tüm çiftlikler buraya gelecek olursa biz de karşı çıkarız. Mersin sahillerinde var olan balık çiftliklerinin bir mil açığa alınması durumunda oluşturduğu tahribat ortadan kalkacaktır. Balık çiftliklerinin bölge ve ülke ekonomisine katkılarının olacağı kesin. Doğaya tahribatı konusunda araştırmaları bilim adamları yapsın. Bu konuda Deniz Bilimleri ve Su Ürünleri Fakültesi dekanlarının ortak duyurusu da var. Kısaca söylemek gerekirse derin ve akıntının olduğu denizde hiçbir tahribat olmaz" dedi.

(ÖT-AB-ÖZ-Y)

Kaynak: İHA

Son Dakika Güncel Balık Çiftliği Girişimcisinden Sivil Toplum Örgütlerine Tepki - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement