Haziran ayı itibariyle gerek ülkemizde gerekse Orta Anadolu da ciddi bir yağış düşüşü olduğunu ifade eden Arık şunları söyledi:
"Orta Anadolu'da geçtiğimiz yıllara göre haziran ayı ortalamaları nispeten yüksek gibi görünüyor olsa da yağışlı periyodun olduğu ekim ve nisan ayı döneminde yüzde 40'lara varan düşüş söz konusu. Bu yağışlardaki azalma yüzey sularındaki birikime de negatif olarak etki ettiğinden şu an da baraj ve göletlerden yoğun bir şekilde su kullanılıyor. Baraj ve göllerden su kullanıldığı için mevcut rezervimizde tükenme noktasına gelmiş durumda. Yıllık ortalama yağış itibariyle batığımız zaman tam çölleşme sınırındayız."
Bundan sonra eylül sonuna kadar çok fazla yağış beklenmediğini de belirten Arık, "3 ay daha kurak dönem söz konusu olacak. Eylül'den sonra hem tarımsal sulama biter hem de yağış artarsa yeniden ümitlenebiliriz. Ama şuanda yoğun bir şekilde yer altı suyu kullanılıyor. " dedi.
YETERSİZ YAĞIŞ, ÇİFTÇİLERİN SULAMA MASRAFINI ARTIRDI
Türkiye'nin en az yağış alan bölgelerinden birinin Konya Ovası olduğunu belirten Meram Ziraat Odası Başkanı Ali Ataiyibiner, 'Konya, üretim yönünden Türkiye'nin tahıl ambarı. Türkiye üretiminin yüzde 10'nunu karşılayan bir il. Hollanda'nın ülke sınırlarından daha büyük bir toprağa sahip" dedi.
Konya Ovası'nın yüzde 30'unda sulu tarım yapıldığını belirten Ataiyibiner, bu yıl özellikle nisan ve mayıs aylarında yağış miktarının az olduğunu, çiftçilerinde o dönemde ürünlerini mecburen sulamak zorunda kaldığını kaydetti. Sulama yapıldığı içinde çiftçilerin masraflarının arttığına dikkat çeken Ataiyibiner, şunları söyledi:
"Nisan ayı başına kadar tahıl üretimi iyiydi. Nisan ve mayıs ayında istenilen yağış olmadı. Normalde nisan ayında ortalama metrekareye 50 veya 100 kilogram yağış düştüğünde çiftçimiz o dönemde ürünlerini sulama ihtiyacı duymayabiliyordu. Ancak yağış olmadığı için çiftçimiz tarlasını sulamak zorunda kaldı. Normalde dönüm başı 200- 250 mililitre su ile sulama yapan çiftçilerimiz, yağışın yetersiz olması nedeniyle 300-350 mililitre su vermek zorunda kaldılar. Daha önceki yıllarda 50 veya 100 lira olan sulama maliyeti, 200 liraya kadar çıktı. Ama her şeye rağmen sulu alanlarda ürünlerde yüzde 90 oranında rekolte varken, kurak alanlarda yüzde 40 oranında rekolte düşüklüğü yaşandı."
Bu yıl yeraltı suyunun yaklaşık 1 metre azaldığını ifade eden Ataiyibiner, "Yeraltı suları ciddi olarak çekilmeye devam etmektedir. Özellikle son günlerde yaşadığımız sıcaklıklarda, susuzluğu daha da tetiklemektedir. Su ürün için her şeydir. Besleme yapmaz ise ürün rekolte olarak düşüş sağlar" dedi.
Ataiyibiner, Konya Ovası'na dışarıdaki havzalardan su getirilmediği takdirde 10 yıl sonra çok ciddi sorunlarla karşılanabileceğini belirtti.
Son Dakika › Güncel › Baraj ve Göllerdeki Rezervler Tükenme Noktasına Geldi - Son Dakika
Sizin düşünceleriniz neler ?