Mersin, Adana, Hatay, Osmaniye ve Gaziantep Barosu başkanları, IŞİD tarafından Suriye'den atılan roketler ve can kayıpları karşısında gerekli önlemlerin alınmamasına anlam veremediklerini belirterek, Kilis'in sesi olmaya devam edeceklerini ifade etti.
Mersin Baro Başkanı Alpay Antmen, Adana Baro Başkanı Mengücek Gazi Çıtırık, Gaziantep Baro Başkanı Bektaş Şarklı, Hatay Baro Başkanı Ekrem Dönmez ve Osmaniye Baro Başkanı Dilem Aksoy, Kilis'e giderek, Suriye'den IŞİD tarafından atılan roketlerin düştüğü yerlerde incelemelerde bulundu. Kilisli esnaf ve vatandaşlarla görüşerek bilgi alan 5 Baro Başkanı, Kilis Baro Başkanlığını da ziyaret ederek, görüş alışverişinde bulundu.
Kilis'teki duruma ilişkin ortak bir açıklama yapan Baro başkanları, Kilis'te karşılaştıkları tablonun son derece üzüntü verici olduğunu belirtti. Suriye'de yaşanan iç savaşın başından bu yana Türkiye'nin alması gereken tutuma ilişkin defalarca açıklama yaparak, uyarılarını dile getirdiklerini kaydeden Baro başkanları, "IŞİD Türkiye sınırlarında hendek kazıp bayrak asarken ses çıkarmayanların ve gerekli müdahaleleri yapmayanların, bugün yakınmaya hakları bulunmadığının" altını çizdi.
Kilis'e, IŞİD terör örgütü tarafından bugüne kadar 76 roket saldırısı olduğunu ve bu saldırılarda 21 vatandaşın yaşamını yitirdiğini vurgulayan başkanlar, "Bugün Kilis'te yurttaşın can güvenliği, toplumsal barış ve huzur içerisinde yaşam hakkı, eğitim-öğretim hakkı, barınma hakkı doğrudan doğruya tehdit altındadır. Bu hakların kullanılabilmesinde devletin pozitif yükümlülükleri bulunmaktadır. Ancak üzüntü ile gözlemlemekteyiz ki, Kilis'te yurttaşlar çaresizlik, belirsizlik ve ümitsizlik içerisinde yaşamlarını devam ettirmeye çalışmaktadır. Bombalama sonucunda can güvenliği kalmayan yurttaşlarımız çocuklarını okullarına göndermemekte ve şehri terk etmektedir" dediler.
Bugünlere gelinmesinde, izlediği dış politika nedeniyle iktidarı sorumlu tutan Baro başkanları, ortak açıklama yaptı. Ortak açıklamada şöyle denildi:
"Bu politikalar ile Türkiye'nin dünyada saygınlığı daha da azalmıştır. Birleşmiş Milletler sözleşmesinin 51. maddesinde, 'BM'ye üye olan bir devlete silahlı bir saldırı gerçekleşmesi sonucunda, Güvenlik Konseyince uluslararası güvenlik ve barışın sağlanması hususunda gerekli tedbirler alınıncaya kadar saldırıya uğrayan devletin bireysel ya da kolektif meşru müdafaa hakkının bulunduğu' düzenlenmiştir. Kilis'e 76 kez roket saldırısı gerçekleşmesine ve 21 yurttaşımızın ölmesine rağmen, Türkiye'nin toprak bütünlüğüne ve egemenlik haklarına yönelen bu saldırılar karşısında sessiz kalınmasını yadırgamaktayız. Kilis'te yurttaşlarımız ve demokratik kitle örgütlerinin, yaşanan bu olaylar karşısında sessiz kalınması ve Kilis'e sahip çıkılmaması nedeni ile başlattıkları Kilis'e Ses Ver kampanyası doğru, yerinde, haklı ve meşru talepleri içermektedir. TBMM'nin bu saldırılar karşısında olağanüstü toplanmamış olmasına, Kilis'te yaşananlarla ilgili araştırma komisyonu oluşturulmamasına bir anlam verememekteyiz. Acaba daha kaç ölüm gerçekleşirse Kilis'in sesi duyulacaktır. Kamuoyu, Kilis'e yönelik saldırıları Esad güçleri ve PYD tarafından gerçekleştirmiş olması halinde bu sağır edici sessizliğin aynı şekilde devam edip etmeyeceğini doğrusu merak etmektedir."
Ortak açıklamada ayrıca şu ifade kullanıldı: "Kilis ilimizle ve Kilis'te yaşayan yurttaşlarımızın yanında olmaya, onların sesi olmaya devam edeceğiz." - MERSİN
Son Dakika › Güncel › Baro Başkanlarından Kilis Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?