AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Başkanlık sisteminin doğru olduğunu düşünüyoruz. Gücümüz anayasal olarak buna yeterse ona gidecek değişiklikleri yaparız" dedi.
Davutoğlu, NTV ve Star Tv ortak yayınında "Liderler konuşuyor" programında soruları yanıtladı, seçime ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Davutoğlu, "Çözüm sürecinin iktidara devam etmeniz halinde ne kadar önemli olduğunu vurguladınız. İlk iş bu mu veya ondan sonraki ilk işiniz nedir" sorusu üzerine, "Gerçekten artık 12 Eylül Anayasası, bizim vücudumuza da, zihnimize de, ruhumuza da ağır geliyor. Zıhlı giymiş bir şey gibi prangası olan bir mahkum gibi neredeyse. Her şeyi ile değişmesi lazım" ifadesini kullandı.
2010 referandumunun meseleleri çözmediğini vurgulayan Davutoğlu, şunları söyledi:
"Netice ne olursa olsun şimdiden çağrıda bulunuyorum, bütün Meclis'e girecek olan parti liderlerine. Oturalım bir ön kayıt koşulu olmadan anayasayı konuşalım. Türkiye'ye yakışır bir anayasa, çağdaş bir anayasa, özgürlükçü bir anayasa, güçler ayrılığı prensibine dayalı bir anayasa, az, öz olan bir anayasa. Kimseyi dışlamayan, herkesi içselleştiren bir anayasa. Bunları tanımlayalım."
Davutoğlu, başkanlık sistemine de değinerek, şöyle devam etti:
"Başkanlık sisteminin doğru olduğunu düşünüyoruz. Gücümüz anayasal olarak buna yeterse ona gidecek değişiklikleri yaparız. Ama oraya gidecek güce ulaşsak dahi ben, ilk aşamada bütün siyasi partilerle görüşmeyi uygun görürüm. Sivil toplumla görüşmemiz lazım. Çünkü nihayetinde anayasa toplumsal mutabakatla çıkar. Bu birinci önceliğimiz olacak, hep önceliğimizdi. 2007'de de anayasa reformuyla başladık. Ama Dağlıca saldırısı oldu. Hatırlarsanız, gündem değişti. 2011'de başladık Sayın Cumhurbaşkanımız, bütün partilerin eşit katılımını da kabul edecek şekilde işe önem verdi, olmadı. O zaman da Silvan saldırısı, yine terör tırmanması söz konusu oldu. Ümit ederiz bu sefer böyle terör ve şiddet sarmalına kimse yönelmez."
Çözüm süreci konusunundaki karamsar tabloların sona ermesi gerektiğini ifade eden Davutoğlu, "Ne kadar çabuk bu meseleleri aşarsak o kadar hızla yürüyebiliriz. Birbirimizi daha çok dinlemeye ihtiyacımız var. Daha çok konuşmaya ihtiyacımız var, çözüm süreci sadece bunlardan bir boyut ama bütün toplum kesimleriyle, toplumu yormamak lazım" dedi.
Davutoğlu, Alevi vatandaşlarla ilgili Başbakanlık görevini devraldıktan sonra ciddi temasları olduğunu anlatarak, sorunlarıyla ilgileneceklerini aktardı.
Tunceli mitinginde yaptığı konuşmasında, "Herkes mahallesinden çıksın" dediğini hatırlatan Davutoğlu, "Mahallesine sığınmak Irak sosyopolitik yapısını getirir. Şu anda AK Parti'nin mevcudiyetinin önemi iktidar olmasında değil. Mevcudiyetinin şu anda önemi ve iktidar olmasının önemi AK Parti'nin bütün Türkiye'yi kuşatabilen tek parti olmasında" yorumunu yaptı.
Başbakan Davutoğlu, sağlığını zorlayarak 81 ilde miting kararı aldığını, sonuncusunu da Konya'da tamamlayacağını belirterek, "Bunu yapma sebebim çok açık bir şeye dayanıyordu. Birilerinin her yere gidiyor olması lazım. Asıl gönül ister ki anamuhalefet partisi de gitsin. Üçüncü parti de gitsin, dördüncü parti de gitsin. Bu, demokrasinin sıhhatini gösterir. Ama hiç kimse gidemezse işte o zaman demokrasi de kalmaz, toplumsal huzur da kalmaz" diye konuştu.
-"Kimlik siyaseti yapıyorlar"-
Muhalefetin toplumsal tabanını kaybettiğini bildiren Davutoğlu, şunları söyledi:
"Çünkü kimlik siyaseti yapıyorlar. Diyor ki HDP, 'Kürtler benim tarafa gelsin'. Çok açık şey bu. Onun için baskı yapıyor, 'Şu sandıkta hiç başka partiye oy çıkmayacak' diyor. ya da AK Parti dışında 'HÜDA PAR şuralara girmedi ki' diyor. Öbür tarafta MHP, 'Türkler bu yana gelsin' diyor. Sünni Türkler, açıkça söylemeden de tablo onu gösteriyor. veya CHP veya başkalarını da iddia ediyor. HDP de iddia ediyor Alevi vatandaşlar üzerinde. Ama onlarda söylenmese de böyle bir şey ima ediliyor. Vaka böyle ortaya çıkıyor. Adaylara baktığınızda, kompozisyona baktığınızda. Şu anda herkesten aday gösteren, her yere de aday gösteren, her yerde mitingi yapan, herkesle konuşabilen tek parti AK Parti."
Seçim sonrasında bütün bu kesimlerin hepsiyle yeni bir diyalog kurmayı hedeflediklerini kaydeden Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dediğim gibi çağırım açık, herkes kendi mahallesinden çıksın. Beni en fazla memnun eden miting, yarın Konya'da memnun edecek, Konya'daki tablo az çok tahmin edilebilir. İzmir mitingim oldu, Diyarbakır mitingim oldu. İzmir'de muhteşem bir miting yaptık, çok katılımlı. Herhangi bir olumsuz tepki görmedim. Diyarbakır mitingi de beni memnun etti, halkın coşkusu. Neden? Çünkü birileri buraları kale gibi yansıtıyor. 'Ben varsam başkası olmayacak' havası doğuruyor. Halbuki İzmir hepimizin, Diyarbakır hepimizin, Konya da hepimizin."
"Başkanlık sürecine girilirse erken seçim olur mu?" sorusu üzerine Davutoğlu, bugünkü tabloyu söylediğini, olması gereken bir değişim varsa hemen olması gerektiğini belirtti.
Davutoğlu, sadece devletin restorasyonu değil, gönüllerin de restore edilmesi gerektiğine vurgu yaparak, "Kırgınlıkların aşılması, açık yüreklilikle konuşulması, bunları yaparken herkesin de bulunduğu yeri doğru tanımlaması lazım. Seçim olmadan kamu otoritesini kullanayım denirse, ya bu askeri darbeyle oluyor, ya e-muhtıra ile oluyor ya da son gördüğüm paralel örneğindeki bürokratik vesayetle oluyor. Bunlara izin vermeyecek şekilde yeni tablonun ortaya çıkması lazım" diye konuştu.
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › Başbakan Davutoğlu: (5) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?