Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Çözüm süreci ile kamu düzeni birbirinin alternatifi değildir. Gerek Başbakanlık görevini devraldığımd,a gerekse AK Parti Kongresi'nde, Sayın Cumhurbaşkanımız da biz de çözüm sürecine olan bağlılığımızı vurguladık ama çözüm sürecini garanti edecek olan şey, temel unsur, kamu düzenidir. Hiç kimse çözüm sürecinin arkasına saklanarak,kamu düzeni üzerinde herhangi bir manipülasyona, provokasyona izin veremez" dedi.
Davutoğlu, güvenlik toplantısının ardından Başbakanlık Merkez Bina'da düzenlediği basın toplantısında, iki sene önce Cezire bölgesinden gelen ilk Kürt mülteci grubunun PYD'nin baskılarından kaçtığının unutulmaması gerektiğini belirtti.
"Bütün bunlar yaşanmışken sanki Kobani olaylarıyla Suriye'deki olaylar daha dün başlamış gibi ve sanki Türkiye bunlara sessiz kalmış gibi Türkiye'yi itham etmek kimsenin haddi de hakkı da değildir" ifadesini kullanan Davutoğlu,şunları söyledi:
"Türkiye, Suriye ve Kobani meselesinde en fazla fedakarlık yapan ülkedir. 200 bin Kobanili kardeşimize bağrımızı açtık. 200 bine yakın, 187 bin son rakam. Bu rakam Avrupa ülkelerinin 3,5 yıl içinde toplam olarak bütün Suriye'den aldıkları mülteci sayısı. Şimdi şunu sormak hepimizin hakkı ve görevi; Kobani'de Kürtler'e yapılan zulmü protesto etmek için Türkiye'deki Kürtler'e zulüm yapmak hangi mantığa sığar? İki gündür Diyarbakır'da, Van'da, Siirt'te, Batman'da, Nusaybin, Mardin'de her yerde, iş yerleri talan edilen, kurşunlanan, baskı gören, zulüm görenler de Türkiye'nin Kürt vatandaşıdır. Bunu şunun için zikrediyorum, Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşları arasında herhangi bir fark yoktur. Biz her şekilde bütün vatandaşlarımızın hukukunu koruruz. Kobani'nin de hukukunu koruyacak olan yegane güç Türkiye Cumhuriyeti Devletidir, oradaki kardeşlerimizin. Fakat birileri bu çifte standartlı tavrı sürdürerek bir taraftan Suriye rejimiyle ve IŞİD ile neredeyse 3 sene Suriye rejimi ile destek, bir arada, bir yılı aşkındır da IŞİD ile yan yana yaşayıp, neredeyse anlaşmalı bir şekilde, birlikte diğer bölgelerdeki Araplar'a, Türkmenler'e, Kürtler'e zulüm ederken bir anda dönüp sanki olaylar yeni başlamış gibi ülkemizi eleştirmeye kalkmaları tamamıyla bir aldatmacadan ibarettir ve Türkiye'yi karıştırmaya dönük bir faaliyettir. Biz bundan sonra da kim ne derse desin, kim ne yaparsa yapsın, Suriye'deki her bir mazluma sahip çıkacağız."
"Sizler bizim için tarihin emanetisiniz"
"Kobani'deki kardeşlerime sesleniyorum" diyen Başbakan Davutoğlu, "Sizler bizim için tarihin emanetisiniz. Bu vandallar sebebiyle size dönük merhametimizden hiçbir eksilme olmayacak" diye konuştu.
Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Türkiye'deki Kürt kardeşlerime, vatandaşlarıma sesleniyorum; Dün Kobani'de yaşanan zulme nasıl biz karşı çıkmışsak, sizin üzerinizde baskı uygulamaya çalışan bu vandallara da aynı ölçüde karşı çıkacağız ve aynı ölçüde Türkiye'de kargaşa çıkarmaya çalışanlara yönelik de tedbirlerimizi almaktan hiçbir şekilde tereddüt göstermeyeceğiz. Yine bu çerçevede, şunu da sormak hakkımızdır; Hem Türkiye'den müdahale edilmesi isteniyor, bu HDP'nin çağrısıyla hareket edenler, hem de tezkereye 'hayır' diyorlar. CHP Genel Başkan Yardımcısı tweet yolluyor, Gezi ile bu olaylar arasında irtibat kuruyor ve halkı o da sokağa çağrıyor. İşin ilginç tarafı hem CHP hem HDP Türkiye'nin Kobani'ye aktif yardımını öngören tezkereye, Kobani'ye, tüm Suriye'ye ve Irak halkına,'hayır' dediler. Ne yapmamızı istiyorlar, hedef nedir? Eğer hedef şu ise; Geçen sene Gezi'de ve diğer olaylarda yapamadıklarını yapmak ve Türkiye'yi bir kargaşa ortamına sürüklemekse, milletimiz bunları çok iyi görüyor. Oluşabilecek her türlü koalisyona ve her türlü çabaya karşı da bilsinler ki mili iradeyi sonuna kadar korumak bizim görevimizdir. Kamu düzenini tesis etmek konusunda da hiçbir tereddüt göstermeyeceğimizin herkes tarafından bilinmesi gerekir."
"Kamu düzeni her ne suretle olursa olsun sağlanacaktır"
Vatandaşlara seslenen Başbakan Davutoğlu, "Televizyon başında seyrettikleriniz aslında bir ibret dersidir. Nasıl bir şiddet ortamının, vandalizmin tırmandırılmaya çalışıldığı böyle bir ortamda, kamu düzeninin ne kadar önem taşıdığı ve milli huzur ve iç istikrarın ne derece önemli olduğunu hepiniz görüyorsunuz" dedi.
Davutoğlu, şu açıklamalarda bulundu:
"Bütün vatandaşlarımı sükunete ve devletinden, hükümetinin gücünden emin olarak olayları yakından takip etmeye davet ediyorum. Sakın ola ki birilerinin istediği tarzda bir kargaşa veya karamsar ortama sürüklenmeyin. Bütün bu vilayetlerde otoriteyi sağlayacak olan devlettir ve hükümetimizin güvenlik birimleridir. Bugünkü güvenlik toplantısına katılan bütün güvenlik birimlerine gerekli talimat verilmiştir. Kamu düzeni her ne suretle olursa olsun sağlanacaktır. Bu konuda bütün valilerimiz, birimlerimiz talimatlandırılmıştır. Ayrıca çözüm süreci ile kamu düzeni birbirinin alternatifi değildir. Gerek başbakanlık görevini devraldığımda, gerekse AK Parti Kongresinde, Sayın Cumhurbaşkanımız da biz de çözüm sürecine olan bağlılığımızı vurguladık. Fakat çözüm sürecini garanti edecek olan şey, temel unsur, kamu düzenidir. Hiç kimse çözüm sürecinin arkasına saklanarak kamu düzeni üzerinde herhangi bir manipülasyona, provokasyona izin veremez.
Eğer gerekli iradeyi gösterirsek biz çözüm süreciyle ilgili tutumumuzda hiçbir değişiklik olmadan yolumuza devam ederiz. Bizim çözüm sürecinden kastettiğimiz, oradaki bütün vatandaşlarımızın haklarını da teyit eden, bütün Türkiye'deki bir demokratikleşme teşebbüsüdür, girişimidir. Fakat birileri bunun arkasına saklanarak, bunu kullanarak eğer kamu düzenini zaafa uğratmaya kalkarlarsa bilsinler ki hiçbir şekilde buna taviz vermeyiz. Bunun üzerinden, bayrağımıza dönük saldırılar, milletimizin bu anlamda sembolik değeri yüksek olan her türlü değerine yönelik saldırılara da gerekli mukabelede bulunuruz."
- Ankara
Son Dakika › Güncel › Başbakan Davutoğlu Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?