Başbakan Erdoğan (2/): Batı'ya Şaşıyorum "Darbe" Diyememiştir

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı Mursi yönetimine yapılan darbe konusunda Batı'ya sert çıkarak, "Ben şu anda batıya şaşıyorum Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı Mursi yönetimine yapılan darbe konusunda Batı'ya sert çıkarak, "Ben şu anda batıya şaşıyorum. Hala buna darbe diyememiştir. Hani batı demokrasiden yanaydı? Batı, samimiyet testinde sınıfta kalmıştır. Demokratik darbe olmaz" diye konuştu.

Erdoğan, Cevahir Otel'de düzenlenen "Yurt Dışındaki Türk Bilim İnsanları 2. Kurultayı" kapanış oturumuna katıldı. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, AB Müzakerecisi Egemen Bağış'ın yanı sıra, çok sayıda bilim insanın katıldığı toplantıda Başbakan Erdoğan, konuşmasına, bugünün hüzünlü bir yıl dönümü olduğunu hatırlatarak başladı. 20 yıl önce yaşanan acı bir hadiseyi hatırlatmak istediğini belirterek Erdoğan, şunları söyledi:

-"TERÖRÜN KANLI YÜZÜ"-

"5 Temmuz 1993 tarihinde Erzincan ilimizin Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar Köyünde, akşam namazı esnasında, namazını kılan kardeşlerimizin camiden çıkarılıp kurşuna dizilmesi, ardından da evlerin ateşe verilmesi neticesinde 33 masum vatandaşımız ölmüştü. Terör nedeniyle kaybedilen her bir canımız, kendi canımızdan kopan bir parçadır. Ancak Başbağlar, zamanlaması, caniliği, acımasızlığı ile kalbimizde açılmış ve hiç kapanmayacak derin bir yaradır. Başbağlar katliamını tabii ki hatırlamak istemeyenler, başka tür bazı olayları da her zaman hatırlatmakta gayret içindeler. Milletin değerlerine, kutsallarına, özellikle de masum sivillere yönelik bu saldırıyı insanlık ve vicdan adına her zaman bizler hatırımızda tutuyoruz, tutacağız. Çünkü onlar, o zaman beşikte olan çocukları, bugün genç durumdalar ve kendileri de özellikle önümüze çıkıp bunu bize hatırlatıyorlar. Canilerin gerçek yüzünü ve asıl niyetlerini gösteren bu insanlık dışı saldırıyı, terörün kanlı yüzü olarak insanlık tarihinde muhafaza etmeyi de sürdüreceğiz. ve ben Başbağlar'da ölen 33 kardeşimizi tekrar rahmetle yad ediyor, mekanları inşallah cennet olsun diyor, yakınlarına ve milletimize de tekrar sabır ve başsağlığı diliyorum."

-"MISIR'IN İDARECİLERİ TÜRKİYE TARİHİNİ MUTLAKA OKUSUN"-

Erdoğan, Mısır'da son günler vuku bulan hadiseler üzerinde bazı değerlendirmelerini de paylaşmak istediğini dile getirerek, şunları söyledi:

"Burada özellikle altını çizmek istediğim husus şudur: Türkiye ile Mısır birbirine bu kadar benzerken, devlet tecrübeleri, medeniyetleri, halklarıyla birbirine bu kadar yakından, birbirlerinin yakın tarihlerine uzak kalmaları asla kabul edilemez. Mısır, Mısır halkı ve Mısır'ın idarecileri, siyasetçileri, askeri ve sivil bürokrasisi, Türkiye'nin yakın tarihini mutlaka okumalı. Türkiye'nin yakın tarihindeki tecrübesini mutlaka ama mutlaka dikkate almalıdır. İçinde bulunduğumuz zor coğrafyada halkının çoğunluğu Müslüman olan, demokrasi ile idare edilen, demokrasisinin standartlarını her geçen gün yükselten bir ülke olarak Türkiye, hem Mısır, hem de diğer tüm bölge ülkeleri için çok önemli bir referanstır. Biz demokrasi yolunda çok büyük zorluklar yaşadık. Ağır kayıplar yaşadık. Çok ağır bedeller, ödedik, değerli tecrübeler edindik. Türkiye'nin yaşadığı tecrübeler ortadayken, aynı yoldan başka ülkelerin tekrar tekrar geçmesini, aynı acıları yaşamasını, aynı bedelleri ödemesini biz açıkçası istemeyiz. Arzulamayız."

-"DARBELER ORTA VE UZUN VADEDE EMELLERİNE ASLA ULAŞAMAMIŞTIR"-

Erdoğan, Mısır'da Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi yönetimine yapılan askeri darbe ve bunun üzerinden, Türkiye'de geçmişte yapılan darbeler konusuna da atıfta bulundu. İstisnasız her askeri darbenin, Türkiye'ye onlarca yıl kaybettirdiğini söyleyen Erdoğan, "Bakın "müdahale' demiyorum. "Darbe' diyorum. Her askeri darbe, Türkiye ekonomisini felç etmiş, Türkiye'nin kazanımlarını çok önemli ölçüde heba etmiştir. Her askeri darbe, ülkeye, millete, özellikle de genç nesillere çok ağır bedeller ödetmiştir. Şunu, altını çizerek söylüyorum. Türkiye'nin yakın tarihinde, askeri darbeler, yapıldıkları anda başarıya ulaşsalar da orta ve uzun vadede emellerine asla ulaşamamışlardır. 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat, bugün milletin hafızasında Türkiye'nin en karanlık, en meşum, en talihsiz tarihleri olarak yer etmiştir" diye konuştu. Bu darbelerin sahiplerinin milletin vicdanında mahkum edildiğini savunan Erdoğan, "Bakın hiç birinin adın ne anılır, ne gündemde kalır. Gündemde kalır, yaptıklarıyla." İfadelerini kullandı.

-"AHİR ÖMÜRLERİNDE DE OLSA MAHKEMEYE ÇIKIP HESAP VERDİLER"-

2010 yılında yaptıkları anayasa değişikliğiyle, demokrasiye müdahale girişiminde bulunanlara yargı yolunu açtıklarını hatırlatan Erdoğan, "Bu darbelerin sahipleri, ahir ömürlerinde de olsa, mahkemeye çıkmış hesap vermişlerdir. Hesap vermektedirler" şeklindeki ifadeleri, 1980 darbesinde dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren'in, 95 yaşında mahkemeye çıkmasını hatırlattı.

-"DARBELER KÖTÜDÜR"-

Erdoğan, sadece darbe yapanların girişimlerde bulunanlar değil, darbelere alkış, çanak tutanlar ve onurlu bir duruş sergilemeyenlerin de milletin vicdanında aynı şekilde mahkum edildiğini ifade etti. Birşeyin altını kalın çizgilerle çizdiğini vurgulayan Erdoğan, dünyanın neresinde olursa olsun, seçimle gelmiş hangi iktidara karşı olursa olsun, darbelerin kötü olduğunu ve darbelerde hedefinin halk, gelecek ve demokrasi olduğunu, bunu da herkesin açık yüreklilikle ifade etmesini beklediğini dile getirdi.

-"BEN BATI'YA ŞAŞIYORUM"-

Mısır'da yapılan askeri darbe konusunda Batı'ya da sert çıkan Başbakan Erdoğan, "Ben şu anda Batı'ya şaşıyorum. Batı, hala bu olaya darbe diyememiştir. Ama bu orada Afrika Birliği'ni de tebrik ediyorum. Afrika Birliği de Mısır'ın üyeliğini askıya almıştır. Duruş budur. Hani Batı demokrasiden yanaydı? Hani Batı, demokrasiyi ülkelerde uygulanabilir hale gelmenin mücadelesini veriyordu. İşte bu bir samimiyet testidir. ve Batı bu samimiyet testinde de yine tekrar sınıfta kalmıştır" diye konuştu.

-"DEMOKRATİK DARBE OLMAZ"-

"Demokratik darbe olmaz" diyen Erdoğan, "Yaşam ile ölüm ne kadar birbirinin zıddıysa, "yaşayan ölü' kavramı ne kadar anlamsız ve saçmaysa, "demokratik darbe iyi darbe, olumlu darbe' kavramı da o kadar anlamsızdır. O kadar saçmadır. Bazıları çıkıyor, "darbeler kötüdür ama' diye başlayan cümleler kuruyor, "aması', "ancağı', "lakini' yok, darbeler kötüdür" sözleri, salondaki katılımcılar tarafından alkışlarla karşılık buldu. (ANKA-DEVAM)

(HMD/ORH) - İstanbul