Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bitlis'te 30 Mart'ta yapılacak yerel seçimler için CHP, MHP, DP, BBP ve DSP'nin birleşme kararı aldığını hatırlatarak, "Bu 5'inin zaten toplam oyu yüzde 7. 40 çürük yumurtadan bir sağlam yumurta olmaz. Bunların hepsini bir araya getirin, bunlardan bir şey olmaz" dedi.
Başbakan Erdoğan, Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlediği mitingde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "AKP'ye oy verirseniz iki elim yakanızda" sözlerini anımsatarak, şöyle konuştu:
"Sen kimsin ya? Sen İstanbul'da geçen seçimlerde belediye başkan adayıydın. İkametini koyduğun Kağıthane'nin ismini bile unuttun. Kağıthane'ye "Kağıttepe' diyecek kadar zavallısın. O seçimde kendine bile oy kullanamadın. Kendi oy pusulasını bile bulamayan adamdan bu ülkeye yönetici olur mu? Böyle bir zavallıdan bu ülkede idareci olabilir mi? Biz bunun genel müdürlüğünü de biliyoruz. Bunlar ne sandığı bulabilirler, ne milleti bulabilirler, ne de milletin yakasını bulabilirler. Tam aksine, milletin elleri bunların yakasında olacak. MHP'nin Genel Başkanı da çıkmış, "Nereye oy verirseniz verin ama AK Parti'ye oy vermeyin' diyor. Bunlar nasıl siyasetçi? Bunlar siyaseti millet için, hizmet için yapmayı öğrenemediler."
-"BİR DE PENSİLVANYA EKLENDİ, 3 KAFADAR OLDULAR"-
Bitlis'te 30 Mart'ta yapılacak yerel seçimler için CHP, MHP, DP, BBP ve DSP'nin birleşme kararı aldığını dile getiren Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Bu 5'inin zaten toplam oyu yüzde 7. 40 çürük yumurtadan bir sağlam yumurta olmaz. Bunların hepsini bir araya getirin, bunlardan bir şey olmaz. CHP ve MHP ruh ikiziydi, biliyorsunuz, şimdi bunlara bir de Pensilvanya eklendi. 3 kafadar oldular. Bu 3 kafadara 3 koyun verin, kaybedip gelirler. Bu üç kafadarın zaten işleri güçleri yoktu. Bir de kendilerini kaset işine, montaj işine verdiler. Günlerdir hukuksuz dinlemeler, montajlar üzerinden siyaset üretiyorlar. TBMM'de, grup salonlarında, meydanlarda kaset siyaseti yapıyorlar. Yakın tarihimizden ibretlik bir hadise anlatacağım; 1998, yine bir 17 Aralık günü Şu anda MHP Milletvekili olan, hatta Meclis Başkanvekili olan bir hanımefendi, 1998'de DYP milletvekiliydi. TBMM'de bir basın toplantısı düzenledi. Bir gazete yöneticisinin bazı bakan ve bürokratlarla yaptığı telefon konuşmalarını yayınladı. O gazete ayağa kalktı, o gazetenin dinlenen yazarı küplere girdi. O yazar, konuşmaları yayınlayan milletvekiline tazminat davası açtı. Dönemin parası ile 15 milyar lira tazminat kazandı. Şu anda işte bu dinlenen yazar, o günleri unutmuş şekilde kasetler üzerinden bize iftira atıyor. MHP ödenen tazminatı unutmuş. Ey MHP, yatacak yerin yok."
-"CHP GENEL BAŞKANI'NDAN EPEYCE TAZMİNAT ALDIM"-
Erdoğan, CHP'de varlığını kasetlere borçlu bir yönetim olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
"Bu genel müdür, kendi genel başkanının kasetleriyle oraya başkan olmadı mı? O genel başkan da "Başbakan'ın bundan haberi var' diyor. Sana yazıklar olsun. Benim bundan haberim olsa, ben bunu duymazdan gelir, yarım saat değil, bir saat iki saat üç saat sosyal medyada kalmasını arzu ederdim. Ben bakanıma talimat verdim, yarım saat sürmeden biz bunu sosyal medyadan indirdik. Aynı konuda MHP'ye yapıldı, indirdik. Çık, meydanda mücadeleni ver, sandık mücadeleni ver; alabiliyorsan neticeyi al. Sabah akşam bunların gündeminde kaset var. Hiç merak etmeyin, biz bu davaları tek tek açacağız. Dedim ya, inlerine gireceğiz, inlerine Bunlardan tazminatları toplayacağız. CHP Genel Başkanı anlamaz ya, durmadan mahkum olur. Ben de çok para aldım bu adamdan ama anlamaz. İftira at, tutmazsa iz bırakır, bunların mantığı bu. Benimle ilgili iftiralar attı, epeyce tazminat aldım. Bunları uygun bir zamanda halkımızla paylaşacağız."
-"30 MART'TA BU TELEKULAK ÇETESİNDEN SİZ HESAP SORACAKSINIZ"-
Son 3 yıl içinde bir dosya üzerinden 3 bine yakın kişinin telefonlarının dinlendiğini kaydeden Erdoğan, şunları ekledi:
"CHP'yi, MHP'yi, BDP'yi, onların milletvekillerini, bakanlarımızı, milletvekillerimizi, cumhurbaşkanını dinlemişler, beni dinliyorlar. Genelkurmay Başkanını dinliyorlar. Herkesi dinliyorlar. Türkiye'nin çok mahrem devlet görüşmelerini dinlemiş, onları da bir yerlere servis etmişler. İşadamlarını dinlemişler, bu dinlemelerle şantajlar yapmışlar. Hakimleri, savcıları, gazetecileri dinlemişler, şantaj yapmışlar. 30 Mart'ta bu telekulak çetesinden siz hesap soracaksınız. Kapılarımıza ablalar gelebilir. Kapıyı çalanlara, "Başka kapıya' deyin."Hanımefendi, sen hangi yüzle buraya geldin? Benim başörtümü furuat olarak nitelendiren o malum zattan dolayı mı buraya geldin? Biz, başörtülerimizden dolayı okula gidemedik, AK Parti iktidarı okullarımızı bize açtı, bundan dolayı mı geldin? Bu iktidar imamhatip okullarını açtı, bundan dolayı mı geldin? Yüreğiniz varsa, CHP'nin, MHP'nin gölgesinde değil, partinizi kurun öyle gelin' deyin. Partinize genel başkan arıyorsanız, Pensilvanya'da zaten, çağırın o da gelsin Türkiye'ye. Türkiye onun vatanı değil mi? Çıksın gelsin. Niye gelemiyor? Onun vatanı Amerika mı? Türkiye'yi Pensilvanya'dan karıştıranlarla hesabımız var. Bu da sorulacak. Bunlara gerekli dersi 30 Mart'ta vereceğiz. Sandıkları patlatacağınıza inanıyorum. Bu aziz millet, Hükümetine sahip çıkacak, sandığına sahip çıkacak. Diyorum ki, aman ha sandık kurullarında görev yapanlar, sandıklarınıza sıkı sıkıya sahip çıkınız. Seçime 27 gün kala, CHP, MHP ve onları idare eden paralel yapı sandıkta hile, tahrik, çatışma söylentileri yayıyorlar. Bunlara sakın aldanmayın. 30 Mart'ta erkenden sandığa gidecek, hür iradenizle yeni Türkiye hedeflerine oy vereceksiniz."
Son Dakika › Güncel › Başbakan Erdoğan: 40 Çürük Yumurtadan Bir Sağlam Yumurta Olmaz - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?