Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'de, ABD gibi ülkelerin lojistik desteğe sahip çıkmasının muhalif güçleri daha da güçlü hale getireceğini belirterek, "Bu seyahatimizde bunun da ipuçlarını gördük. Bundan dolayı isabetli bir ziyaret oldu diyebilirim" dedi.
Erdoğan, ABD'deki resmi temaslarının ardından geldiği Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde basın toplantısı düzenleyerek, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, "ABD ziyaretinizin gündem maddesi Suriye'ydi. Görüşmeler sonucunda Suriye konusunda şu anda hangi noktaya gelindi-" sorusuna Erdoğan, şu yanıtı verdi:
"Bunları daha çok ağırlıklı olarak uygulamada, attığımız adımlarda göreceğiz ve bununla ilgili şu anda bir çalışmanın içerisindeyiz. Şu ana kadar yaptığımız çalışma ağırlıklı, lojistik destek istikametinde olmuştur. Bu lojistik desteği de bugüne kadar nasıl sürdürdüysek aynı şekilde sürdürüyoruz ve sürdüreceğiz. Bu kararlılık devam ediyor ama bu lojistik destekte dahi dünyanın buna seyirci kalması doğru değil. Temennim odur ki burada ABD gibi ülkelerin lojistik desteğe sahip çıkması, muhalif güçleri daha da güçlü hale getirecektir. Bu seyahatimizde bunun da ipuçlarını gördük. Bundan dolayı isabetli bir ziyaret oldu diyebilirim."
-"Çekirdekten geliyorum"-
Başbakan Erdoğan, "Türk basınında Suriye konusunda Obama'nın çizgisine yaklaştığınız yorumları yapıldı. ABD'nin Suriye konusunda Türkiye'yi yalnız bıraktığını düşünüyor musunuz-" sorusunu, "Sayın Obama'nın bu konudaki çizgisi nedir- Onu da sormak gerekir o zaman. Onu da öğrenirsem, o zaman bizim o çizgiye yanaşıp yanaşmadığımız çok daha net ortaya çıkar" diye cevapladı.
Türkiye'de Başbakanlık süresinin 10,5 yıl olduğunu, siyasetteki süresinin de 40 yılı aştığını anlatan Erdoğan, "Çekirdekten geliyorum. Kendimize ait olan çizgiyi de bugüne kadar değiştirmedik. O çizgimizi aynen koruyoruz. Bu tür yaklaşımlarda bulunanların benim çizgimi daha iyi tespit etmeleri lazım. Ona göre bu tür açıklamalarda bulunurlarsa daha isabetli olur" ifadesini kullandı.
-"Aynen sizin gibi düşünüyorum"-
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bir gazetecinin "Suriye'nin Kuseyr kasabasında çok ciddi çatışma var. İran Hizbullahı'nın da devreye girdiği biliniyor. Sizce bu dış müdahale değil mi-" sorusu üzerine, şunları söyledi:
"Aynen ben de sizin gibi düşünüyorum. Türkiye'nin muhalif güçlere lojistik destek vermesini dış mühadale olarak yorumlayanlar, bizzat Suriye'nin içinde savaşa katılanlar hakkında aynı yorumu yapmıyorlar. Orada sadece Hizbullah yok. Hizbullah'ın dışında başka güçler de var. Şu anda bizzat Suriye'nin içinde savaşıyorlar, silahlı güçler olarak orada bulunuyorlar. Bunu ne ile izah edecekler- Bunu en güzel şekilde yansıtması gereken yazılı ve görsel dünya medyasıdır. Bunu açıklaması lazım. Suriye içinde hangi örgütler var veya hangi ülkelerin örgütleri var- Bunun açıklanması lazım. Türkiye'nin orada şu anda herhangi bir silahlı gücü varsa çıksınlar açıklasınlar."
Suriye'ye lojistik destek verdiklerini vurgulayan Erdoğan, gerek Türkiye'de 300 bine yakın insana gerekse sınır ötesindeki mağdur, mazlum insanlara verilen gıda, ilaç, giyim gibi yardımlar bulunduğunu söyledi.
Erdoğan, "Bunları yapıyoruz. Bunun dışında Türkiye, ne Hizbullah'ın şu anda üstlendiği görevi ne daha farklı ülkelerden orada bulunan güçlerin yaptıklarını asla bugüne kadar yapmadı, yapmıyor" değerlendirmesinde bulundu.
-"Yumuşak ifade kullandığı zaman var mı-"-
Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin "CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, grup toplantısında, lojistik destekle ilgili çeşitli açıklamalarda da bulundu ve çok sert ifadeler kullandı" demesi üzerine "Yumuşak ifade kullandığı zaman var mı-" diye sordu.
Aynı gazetecinin "Kılıçdaroğlu, 'Suriye'de ölen her insanın kanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ellerindedir' dedi. Sizi de diktatöre benzetti. Bu ifadelere ilişkin değerlendirmenizi alabilir miyiz-" sorusu üzerine Erdoğan, Kılıçdaroğlu'na cevap vermeyeceğini, hakkını avukatları vasıtasıyla hukuk devleti içerisinde arayacağını dile getirdi.
Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanlığını yürüten bir insana, bu ülkenin siyaseti içerisinde yer alan veya almayan hiç kimsenin "katil" sıfatını yakıştıramayacağını kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bizim bu noktada abdestimizden şüphemiz yok ki namazımızdan şüphemiz olsun. Bu konularda rahatız. Bu ülkede kimin katil olduğunu, kimin katillerle işbirliği halinde olduğunu yargı ortaya çıkaracaktır. Yani adeta PKK yandaşlarını, DHKP-C örgütünün içerisinde olanları ve onların yandaşlarını savunan ve onlarla ilgili çok açık net adeta 'Ben de gider oraya üye olurum, nerede o örgüt' diyen kişi kimdi- Ben değilim. Kılıçdaroğlu'nun kendisidir. Bunların hepsi kayıtlarınızda, arşivlerinizde var. Tablo bu... İşte bu adam kalkmış, bu tür hakaretlerde bulunuyor, tamamiyle şirazesinden çıkmış vaziyette. Bakın gidiyor Avrupa'da, bizleri oraya şikayet etme yoluna gidiyor ve sosyal demokratların oradaki lideri durumunda olan kişi de kendisine daha önce verdiği randevuyu iptal ediyor. Niye-
'Gelip buradaki tablonun önünde bir ülkenin Başbakanı hakkında bu tür yakıştırmalarda bulunamazsınız' diyor ve bu görüşmeyi iptal ediyor. Daha sonra
'Ben iptal ettim' diyerek, orada da dürüst davranmıyor. Onun üzerine Swoboda da geniş bir açıklama yaparak işin aslını ortaya koyuyor. Böyle bir insanın, bu tür yaklaşımlarını, açıklamalarını kaale almak Türkiye'ye zaman kaybettirmektedir. Ben şu anda CHP'nin içine düştüğü durama üzülüyorum. Çünkü, Türkiye'de böyle bir muhalefet olmamalıydı. Zira demokrasi güçlü muhalefetlerle güç kazanır. Böyle zayıf muhalefetle demokrasi de zaafa uğruyor. Temenni ederim ki bu ülkede demokrasimizi daha da güçlendirecek güçlü muhalefetlere kısa zamanda kavuşuruz."
(Sürecek) - İSTANBUL
Son Dakika › Güncel › Başbakan Erdoğan Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?