Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kendilerinin, brifing alan, emir komuta zincirinde hareket eden çevreleri çok iyi bildiklerini söyleyerek, "Biz bu paralel örgütün 12 Eylül'de darbeci paşalara yaptığı yalakalıktan, 28 Şubat'ta sırtımıza sapladığı hançerden, "Beceremediniz artık bırakın artık' manşetlerinden biliriz. Ama inanın bu kadar büyük bir düşkünlüğün, bu kadar büyük bir ihanetin içinde olmamışlardı. Aldanmışız, gerçekten safmışız. Ben bu medyaya, CHP, MHP'ye o malum işveren örgütlerine, o paralel yapıya sesleniyorum; geçti o günler" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, Memur-Sen tarafından ATO'da düzenlenen "Medeniyet, İnsan, Demokrasi ve Şehirler" konulu Büyük Türkiye Buluşması'na katıldı. Burada bir konuşma yapan Erdoğan, Memur-Sen'in kurucusu şair Mehmet Akif İnan'ı rahmetle ve minnetle andı. Memur-Sen'in bugün İnan'ın çizdiği istikamette kurulduğu günden itibaren emeğin, hakkın, milli iradenin, demokrasinin ve barışın mücadelesini verdiğini söyleyen Erdoğan, "28 Şubat'ta dimdik duran Memur-Sen'e ve yönetimine teşekkür ediyorum. Vesayetçi sisteme, çetelere, mafyaya, cuntalara karşı verdiğimiz mücadelede hep yanımızda oldunuz. Bundan dolayı hakkı savunan Memur-Sen'e teşekkür ediyorum. Her alanda gösterdiğiniz dirayet içini verdiğiniz destek için sizlere en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Özellikle 17 Aralık darbe sürecinde eğilmediğiniz, bükülmediğiniz, dimdik durduğunuz için 5 Aralık'ta Türkiye'nin saygın STK'ları ile birlikte gazete ilanı yoluyla ahde vefanızı haykırdığınız için sizlere tek tek teşekkür ediyor, Allah hepinizden razı olsun diyorum" ifadelerini kullandı.
-"DARBELER TÜRKİYE'NİN DEĞİŞMEZ KADERİ DEĞİLDİR"-
Salonda bulunanların 12 Eylül ve 28 Şubat sürecini yaşadığını belirten Erdoğan, "Memur-Sen'in gençleri, genç üyeleri belki o günleri yaşamadılar, tecrübe etmediler. Ama onlarda son 12 yılda AK Parti'ye yönelik darbe girişimlerini saldırıları, iftiraları, ithamları, sabotaj ve provokasyonu yaşadılar. İşte şuanda da hep birlikte 17 Aralık başarısız darbe girişimini yaşıyor, bir kez daha milli iradeye, demokrasiye yönelik bir saldırıya şahit oluyoruz. Buradan gençlere, genç Memur-Sen'in üyelerine şunu altını çizerek söylemek istiyorum; darbeler Türkiye'nin değişmez kaderi değildir. Darbeler her 10 yılda, 15 yılda Türkiye'yi esir alan, Türkiye'yi durduran, Türkiye'yi adeta donduran bir değişmez talih değildir, bir kısır döngü değildir. Eğer sizler gibi dik duran birileri olursa, eğer yüreğini ortaya koyacak cesur birileri olursa, eğer her tehdidi göze alıp demokrasiyi ve milli iradeyi namusu bilip darbelere karşı tavır koyan birileri olursa bu ülkede hiç kimse darbeye teşebbüs edemeyecektir" dedi.
12 yıldır bunun mücadelesini verdiklerini söyleyen Erdoğan, Türkiye'yi darbelere mahkum etmeye çalışanlara karşı bir mücadele verdiklerini söyledi. İktidara geldikleri günden beri kirli bir takım darbe senaryoları yazıldığını söyleyen Erdoğan, "Biz o senaryoları bozduk. Faillerini de hukuka teslim ettik. Alışmışlardı 16 ayda bir bu ülkede hükümet kurulsun, çok partili dönemde ortalamayı aldığınız zaman bize kadar bu ülkede her 16 ayda bir hükümet kurulur, hükümet giderdi. Bizimle beraber Türkiye'de hükümetler normale döndü. Bunu normal süreye biz getirdik. Ya hu 16 aylık hükümetlerle bir ülkede istikrar olur mu? Bir ülkede ekonomi, demokrasi gerçekten yerli yerine oturur mu? Oturmadığı için de mafyalar, çeteler çıkıyor istedikleri gibi hükümet kuruyor, istedikleri gibi hükümetleri indiriyorlardı.
-"İŞ ADAMLARINDAN ŞANTAJLA HARAÇ ALMIŞLAR"-
Kendilerine partilerini kapatarak, Cumhurbaşkanı seçtirmeyerek milli iradeyi kendilerine çiğnetmek istendiğini söyleyen Erdoğan bu tuzağın millete gidilerek bozulduğunu anlattı. Danıştay saldırısı ile bir kez daha milli iradeye ve demokrasiye savaş açıldığını belirten Erdoğan şöyle konuştu:
"Önce irtica dediler sonra alakası yokmuş failleri ortaya çıktı. Bunu kabullendiler. 17 Aralık darbe girişimi de aynı hevesle, aynı gaye ile, aynı niyetle yapılmak istendi. Seçilmiş bir hükümet bürokrasi içindeki bazı paralel yapılar kullanılmak suretiyle esir alınmak, etkisiz hale getirilmek istendi. Milletin iradesi ile sandıkla, milletin mührüyle göreve gelmiş bir hükümet, iftirayla, komployla, şantajla devrilmek ve yıpratılmak istendi. 12 yıl boyunca nasıl dik durduysak işte bu darbe girişimine karşı da dimdik durduk, dimdik duracağız. Bunlara boyun eğmedik. Bunlara eyvallah demedik. Sizlerin bize verdiği emanete "alın sizin olsun' diyerek ihanet etmedik. Hem bize hem milli kurumlarımıza milli değerlerimize tüm bunlara yapılan saldırıların tamamına evet bizler bu saldırıları yapanlara karşı, göğüs gerdik, tamamını püskürttük. Türkiye'de son derece gizli, son derece sinsi bir şekilde bir şantaj çetesi kurulmuş. Hukuk kisvesi altında ama tamamen keyfi bir şekilde hukukun temel kurallarını çiğneyerek, binlerce insan dinlenmiş ve ses kayıtları depolanmış. Bazıları tamamen hukuk dışı şekilde ilerlemiş. Bir kısım çete mensupları bu kayıt ve şantaj operasyonlarının içinde yer almışlar. İş adamına gitmişler "elimizde ses kayıtların var' demişler, "sana istediğimiz suçu isnat ederiz' demişler. Ondan haraç almışlar. Uzantıları yoluyla, maşaları eliyle kimi işadamlarının hukuksuz işlerini çözmüşler, hukuksuz ilişkilere bulaşmışlardır. Gazeteciye gitmişler "elimizde kayıtların var' tehdit etmişler. Siyasetçiye gitmişler, "elimizde kayıtların var' demişler. Bu kayıtların bazıları da servis edilmiş ve siyaseti dizayn etmişler. Anamuhalefet CHP'yi dizayn ettikleri gibi. Sayın Baykal öyle gitmedi mi? Sayın Baykal'a geçmiş olsun ziyaretinde bulunan Sayın genel müdür, oradan çıktığında medya kendisine "aday olacak mısınız' "hayır böyle bir şey düşünmüyorum' dedi ama 24 saat sonra aday oldu. İşte şantaj bu."
-"GERÇEK SESİNDEN DİNLEMESEK "OLUR MU BÖYLE ŞEY CANIM' DERİZ"-
Bu örgütlenmenin Türkiye'yi feda etme pahasına ajanların taşeronu haline geldiğini belirten Erdoğan, kendilerini bunlara "dur dediklerini ve geçit vermediklerini söyledi. Kendilerinin "alçakça hain planı gördüklerini" söyleyen Erdoğan, buna müdahale ettikleri için 17 Aralık operasyonunun yapıldığını söyledi. Şimdi de kendi gündelik ses kayıtlarının yayınlandığını anlatan Erdoğan, "Bizim bu ses kayıtlarımızla darbe girişimini yaşatmak ve ayakta tutmak istiyorlar. Darbe medyası da buna destek veriyor. Ne yazık ki CHP, MHP de şantajcılara boyun eğiyor, destek veriyor. Tezgahı iyi kurmuşlar. Ananaslar gelip gidiyor. Bu ananaslar mahalle manavındaki ananaslar değil ha. Bunlar Uganda'dan geliyor. Bunlar farklı. Tespihler de gelip gidiyor. Selamlar, saygılar, sevgiler, bağlılıklar bildiriliyor. Rüyalarda tweetler görülüyor. Bu tweetlerin sevgiler sevgilisi peygamber efendimizin 2 kat artırılması emrediliyor. Ve bu sorulduğunda da onay oradan veriliyor. Bunu tabi hakikaten gerçek sesinden dinlemesek "olur mu böyle şey canım' deriz. Ama bunlar olunca şaşırmamak elde değil. İşte bu kirli tezgahı, ihanet çarkını bozduğumuz için koro halinde bize saldırıyorlar. Evet biz bu koro halindeki saldırılarla dövüşe dövüşe buraya geldik. Biz bunları 28 Şubat'tan biliriz. Ama inanın 28 Şubat'ta bile bu kadar ahlaksız olmamışlardı. Biz bu iş adamlarını, bu güya STK'ları, brifing alan, emir komuta zincirinde hareket eden bu çevreleri çok iyi biliriz. Ama emin olun o zaman bu kadar düşük seviyede olmamışlardır. Biz bu CHP'yi 27 Mayıs darbesinden beri çok iyi biliriz. Ama inanın hiçbir darbede bu kadar gaflet içinde, bu kadar esaret altında olmamışlardı. Biz bu paralel örgütün 12 Eylül'de darbeci paşalara yaptığı yalakalıktan, 28 Şubat'ta sırtımıza sapladığı hançerden, "Beceremediniz artık bırakın artık' manşetlerinden biliriz. Ama inanın bu kadar büyük bir düşkünlüğün, bu kadar büyük bir ihanetin içinde olmamışlardı. Aldanmışız, gerçekten safmışız. Ben bu medyaya, CHP, MHP'ye o malum işveren örgütlerine, o paralel yapıya sesleniyorum; geçti o günler" diye konuştu.
-"ARTIK ÖYLE ŞAPKASINI ALIP GİDECEK, BİR HÜKÜMET YOK ZATEN BENİM DE ŞAPKAM YOK"-
"Sabah erken kalkanın darbe yaptığı günler geride kaldı" diyen Erdoğan, manşetlerle hükümet kurma, hükümet yıkma dönemlerinin de geride kaldığını söyleyerek, "Artık milli iradeye sımsıkı çıkan bir hükümet var. İradesini namus bilen, sandığı namus bilen aziz millet var. Artık 5'li çeteler devri geride kaldı. Hiç endişeniz olmasın dik duracağız dikleşmeyeceğiz. Hiç kimse kusura bakmasın bu ülkede hükümetleri millet göreve getirir, hükümetleri millet görevden alır. Artık öyle şapkasını alıp gidecek, bir hükümet yok zaten benim de şapkam yok. Artık öyle iradesini teslim edecek, şantaja boyun eğecek bir millette yok" şeklinde konuştu.
"Elinizde ne varsa ortaya koyun" diye seslenen Erdoğan, "O attıkları manşetler alınlarının lekesi olarak kalacak. Yayınladıkları, yayınlanmasına göz yumdukları o ses kayıtları inanın onların hepsini mahcup edecek" değerlendirmesinde bulundu.
Kabataş görüntüleri hakkında da değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, olay yaşandıktan 8 ay sonra tarihin en iğrenç linç girişiminde bulunulduğunu savundu. İnsan olanın ve vicdanı olanını bunu yapmayacağını söyleyen Erdoğan, "Yüreğinde zerre kadar haysiyeti olan, şerefi olan kadın bedeni üzerinden böyle bir tavır içine giremez. 28 Şubat'ta bize bunu yapanlar rezil oldular. Milletin vicdanında mahkum oldular. Biz bu alçaklığın peşini de bırakmayız. Hesabını da sorarız" ifadlerini kullandı.
28 Şubat'ta atılan manşetlerin bir utanç vesikası olarak durduğunu söyleyen Erdoğan, bugün atılan manşetleri de her fırsatta gündeme getireceklerini anlattı.
-"TARİHTE DE HAŞHAŞİLER GELDİ GİTTİ"-
Konuşmasında çözüm sürecine de değinen Erdoğan, "Şu hale bakar mısınız; terör örgütüne akıl veriyorlar. "Çözüm sürecini bozun, silahları elinize alın, yeniden kan akıtın. Yeniden kaos oluşturun' bu şekilde çağrı yapıyorlar" diye konuştu. Bir yıldır Türkiye'de bahar havasının hakim olduğunu ve kan akmadığını söyleyen Erdoğan, "Bunlar bundan çok rahatsızlar. Bunlar çünkü kandan kandan beslenen vampirler" değerlendirmesinde bulundu. Çözüm sürecinin Allah'ın izniyle sabote edilmeyeceğini, kardeşliğe hançer vurulamayacağını belirten Erdoğan, "Bir olacağız, iri olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Hiç endişe etmeyin. Bu ülkeyi yeniden kana, göz yaşına, kaosa mahkum edemeyecekler. Türkiye'de demokratikleşmenin önündeki son engel işte bu çetedir. Bu kaos çetesi, bu kan lobisi paralel yapı temizlendiğinde inanın demokratikleşmenin önündeki tüm engeller kalkacak. Tarihte de Haşhaşiler geldi gitti. Hiç endişeniz olmasın. 75 milyonun kardeşliği daha da pekişecek" değerlendirmesinde bulundu.
-"İSTESEN DE İSTEMESEN DE O 3. KÖPRÜ DE BİTECEK"-
12 yıldır ekonomiyi büyütmek için samimi bir gayretin içinde olduklarını söyleyen Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "247 milyar TL yolsuzluk var' dediğini aktardı. Kılıçdaroğlu'nun hesap bilmediğini belirten Erdoğan, "Yolsuzluk diyor. Şimdi bu adımı atan o malum bir kısım savcılar vardı şimdi, yeni Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'nun atadığı savcılar var. Peki bu savcılar şu anda daha henüz kararlarını vermediler. Bakın daha karar verilmeden yargılama yapıyor bu genel müdür. İşte bu böyle siyasetçi. Ve ben diyorum ki 230 milyar dolarla çıktığımız yolda milli gelirimiz o kadardı şu anda 800 milyar doların üstüne çıktı" dedi.
Devlet banklarının gelirlerini her geç gün artırdığını ve Avrupa bankaları ile karda yarıştığını kaydeden Erdoğan, devlet banklarına iftira atıldığını aktararak, "İnanın bunların bu ülkede devlete millete karşı yaptıklarını geçmişte kimse yapmadı" ifadesini kullandı.
Hükümetleri döneminde yapılan icraatları anlatan Erdoğan, "Şimdi biz boğazda 3'üncü köprüyü yapıyoruz bu CHP zihniyeti "istemezük' diyor. Kuleler bitmek üzere bitiyor. İstesen de istemesen de o 3. köprü de bitecek inşallah. Yolsuzlukların olduğu bir iktidar bunu yapabilir mi?" dedi.
Son Dakika › Güncel › 'Biz Bu Paralel Yapıyı 12 Eylül'den 28 Şubat'tan Biliriz' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Yorumlar (3)