Başbakan Erdoğan: Oyuna Gelmeyin

Başbakan Erdoğan, Gezi Parkı olaylarının yıl dönümümde "oyuna gelmeyin" çağrısında bulundu. Gezi Parkı eylemlerinde samimiyetin olmadığını belirten Başbakan Erdoğan, "Geçen taksim olaylarında olduğu gibi, gezi olayların da olduğu gibi oralara gelemeyeceksiniz. Çünkü yasalara uymak zorundasınız. Bir yer de her hangi bir eleme izin verilmiyorsa ona uyacaksınız, uymazsanız güvenlik güçleri gereğini yapacaktır" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Sultan Gazi Belediyesi hizmet binasının açılışında konuştu. 30 Mart tarihini, AK Parti için, hizmet siyasetinin, eser siyasetinin, plan ve proje siyasetinin bir kez daha teyit edildiği tarih olarak değerlendiren Başbakan Erdoğan, "Seçim sonrasında, daha da güçlenmiş olarak hizmetimize devam ettik. 30 Mart seçimleri önce ve sonrasında bizim çalışmalarımıza, hizmetlerimize baktığımızda muhalefet partileri ile aramızda temel bir fark görüsünüz. Muhalefet patileri ne yapıyor, seçimlere 5-6 ay kala sahaya indiler. Biz ne yaptık, bir önceki seçimin hemen akşamında, tekrar bir sonraki seçimin hazırlıklarına başladık. Bizim için durmak yok yola devam. Çünkü hizmetin tatili olmaz, hizmet süreklilik arz eder. Bizde onlar gibi rahatlığı göremezsiniz. Biz sandıklar kapandığı andan itibaren çalışmaya başlayan bir partiyiz. Bugün Cumartesi, çalışıyoruz buradayız. Yarın Pazar, yine çalışıyoruz. Biz milletin sandıklar önüne gelince çalışmaya başlayan değil milletin görev verdiği sürece çalışan partiyiz" dedi.

AK Partinin siyasetinde her an milletin hizmetkârı olmak anlayışının olduğunu belirten Başbakan Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:

-"BİZ BU MAKAMLARA ESER ÜRETMEK İÇİN GELİYORUZ"-

"Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkâr olmaya geldik. Bizim belediye başkanı anlayışımız, milletvekili, bakan aklımıza ne gelirse siyaset anlayışımız her gece başımızı yastığa koyduğumuzu da, bugün millet için ne yaptık? Bu vatan için ne yaptık? Hangi hizmeti gerçekleştirdik? Kendimize bu soruyu kendimize sorabilmektir. Doğuda, Güneydoğuda ideolojik bakış açısı ile oy verilen, bu şekilde göreve gelen belediye başkanları, nasıl olsa, hizmet ve eser önemli değil, diyerek, ilçelerini çöpe ve pisliğe mahkûm ediyorlar. Biz bu makamlara hizmet için eser üretmek için geliyoruz. Bununda hakkını vermek zorundayız."

-"MUHALEFET SİYASETİ BİR KENARA BIRAKIYOR"-

"Bir ülkede, bir demokraside, muhalefet en az iktidar kadar çalışkan olmalıdır hatta muhalefet iktidardan çok daha fazla, plan, proje üretmek zorunda. Demokrasiyi bu tamamlar. İktidar gece gündüz çalışıyor, muhalefet gece gündüz yatıyorsa, muhalefet başka gayelerin peşine takılıp gidiyor ise orada sorun var demektir. Biz her meseleyi siyaset zemininde çözmenin gayreti içerisindeyken, demokrasinin hukukun içinde halletmenin içindeyken, birileri başka gayretlerin içinde. Muhalefet siyaseti bir kenara bırakıyor, TBMM'yi, demokrasiyi, hukuku bir kenara bırakıyor, ya sokaktan medet umuyor, yâda terör örgütlerinden medet umuyor. Bir ana muhalefet partisi düşünün ki, sokak eylemlerini, sokak çatışmalarını teşvik ediyor. Böyle bir şey olabilir mi? Dünyanın neresinde ana muhalefet partisinin milletvekilleri, polisle çatışan eylemcilere para verir. Dünyanın neresinde ana muhalefetin milletvekili, dünyada terör örgütü olarak kabul edilen, terör örgütlerine açıktan destek verebilir."

-"CHP MUHALEFET GÖREVİNİ YAPAMIYOR"-

"Dünyanın neresinde ana muhalefet partisinin başındaki kişi gençlere sokağa çıkma polisle çatışma talimatı verir. Meselelerin sokakta çözüleceğini savunan bir parti, genel başkan en başında, kendini inkâr eder, böyle bir genel başkan en baştan siyaseti inkâr eder. Sokaktaki eylemciyi teşvik edeceksen, eylemcinin, terör örgütlerinin sırtını sıvazlayacaksan, sen orada neden varsın. O makamı nede işgal ediyorsun. Sen o makamı dolduramıyorsun. Zaten yakında o da gider. Orda kalması mümkün değil. Çünkü bir muhalefet görevi yapmıyor. Fazla tutmazlar göreceksiniz. Görevini yerine getiremiyor. Siyaset üretemiyor. Partisinin daha lideri olamadı. Hatta Genel Başkanı olamadı. Sadece oraya Genel Müdür oldu. Muhalefetti boşluğu sokak eylemleri ile şiddetle, vandallıkla örtmeye çalışıyorlar. Bir milletvekili gelirde af edersiniz, sokağın ortasında TOMA'ların önüne yatar mı? Bir milletvekili cam çerçeve indiren teröristlerle beraber olur mu? Bir milletvekili, polise yaralayan polise ataş açan, Molotof sallayanlarla beraber olur mu? Bunlarda her numara var. O Pensilvanya'dan medet umdular, orada umut bağladılar."

-"BAŞARAMADILAR, BECEREMEDİLER"-

"30 Mart öncesi Pensilvanya kandırdı. Ağına düşürdüğü polislerle, yargı mensuplarıyla hükümeti yıpratacak, ana muhalefet ve yavru muhalefet, bu sayede iktidara gelecekti. 17 Aralık bunun için yapıldı. 25 Aralık bunun için yapıldı. 30 Marta bunun için hazırlandılar. Ama hiçbir tutmadı. Pensilnvanya'ya su taşıdılar, Pensilvanya her türlü desteği verdi ama netice alamadılar. Daha sonrası, başbakanı yargılamak için bile hazırlık yapmışlardı. Bizim dönem için, 17 Aralık öncesi, polis zabıtları elimize geçti. Ne diyor zabıtlarda biliyor musunuz? Sahsım için dönemin başbakanı geçiyor fezlekelerde. Ama başaramadılar, beceremediler, ellerine yüzlerine bulaştırdılar."

-"HESABINI VERECEKLER"-

"Şimdi çıkmış Pensilvanya'nın Türk iyedeki paçavraları, yayın organları böyle bir şey yok demeye başladılar. Belgeler elimizde. Ne yok! Her şey böyle yaptınız. İşte bugün gazetelerde yine var. Kimler hakkında ne tür dinlemeler yaptınız gazeteler de. Hepsi ortada. Gereken dersi aldılar. Türkiye'de amiral gemisi diye, havalarda uçan, ayakları yerden kesilen bazı gazete mensuplar, köşe yazarları, Patronları, onlarla ilgili de aynı şekilde dinlemeleri yaptılar. Onlar hakkında da rapor hazırladılar. Milletin oyları ile iktidara gelmiş yönetimle kavga etmenin bedelini, ağır ödediler, göreceksiniz daha bunun hesabını verecekler. Şuanda gündemi değiştirmeye çalışıyorlar, istedikleri kadar uğraşsınlar gündemi değiştiremeyecekler. Kendi partileri, kendi örgütleri içindeki sorgulamalardan, asla kurtulamayacaklar. Bizde hukuk içinde, demokrasi, içinde, bu darbe girişiminin hesabını sormaya devam edeceğiz. Sabırlı olacağız, yavaş yavaş, adım adım, kademe kademe bu ihanetin hesabını soracağız."

-"HAKKIMDA FİLM HAZIRLIYORLAR"-

"Milletimiz 30 Marta bu ihanetin, bu darbe girişimin hesabı sordu. Biz idari soruşturmayı sürdürüyor, Adli soruşturmaya gereken desteği veriyoruz. Okullar açılırken, bu paralel yapının çocukları kandıran okulları boşalacak. Milletim çocuklarını o okullardan, dershanelerden çekecek, bunların kaynaklarını tüketecek. Bu oyunlara gelmeyelim. Bunlar buraları kendileri için ciddi bir sömürü kaynağı olarak görüyorlar. Şimdi şahsımla alakalı bir film hazırlığı içine girmişler. Yurt dışında plato yapıyorlar şuanda. Artist bulamıyorlarmış, e Artist burada. Ne arayıp sağa sola gidiyorsunuz. Aslı burada benzeri de içinizde o zaman. Ailemize varıncaya kadar her türlü adımı atıyorlar. Dertleri şu Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde, acaba AK Partinin çıkaracağı adayı, nasıl zedeleriz. İnanıyorum ki sultan Gazi Cumhurbaşkanı seçimlerinde de patlayacak."

-" 30 MARTA O ÇATI UÇTU"-

"Dün bir araya gelmişler, ana muhalefet ile yavru muhalefet, beraber kafa kafaya vermişler. Bugün gazeteler diyor ki! İlkeleri konuşmuşlar, ismi değil! Daha isim bulamamışlar. Ya neyin ilkesini konuşuyorsunuz? Çatı var mı? 30 Marta çatı uçtu. Orada da beraber oldunuz, bir oldunuz ikiniz bir araya gelseniz, yüzde 45,5 edemezsiniz. Kırk çürük yumurtadan bir sağlam yumurta çıkmaz."

-"ÇOK KOLAY YALAN SÖYLÜYORLAR"-

"Âdete himmet adı altında haraca bağladılar benim vatandaşımı. Milletim artık bunların tehditlerine pabuç bırakmıyor, boyun eğmiyor. Sadece Türkiye'de değil, dünyanın her yerinde unların maskeleri düştü. Nasıl güvenilmez bir yapı olduğu dünyanın her yerinde ortaya çıktı. Bugün yüzünü gülenler, sırtınızı döndüğünüz anda hançerlerle. Çok kalay yalan söylüyorlar. Ana muhalefetin başı, dünyada yalanı bu kadar başarılı söyleyen bir ikinci kişi bulamasınız. Bu kadar başarılı ve Bu Kılıçdaroğlu'ndan çok para kazandım epeyce para birikti, inşallah ramazanda bunları değerlendiriyoruz. Bunları her şey mubah. Kendi örgüt çıkarları için her şey meşru. 30 Mart'la birlikte demokrasimiz güç kazandı. 30 Martla birlikte Türkiye'nin önündeki birçok en gel aşıldı. Artık enerjimizi, kaynaklarımız, inşallah Türkiye'nin aydınlık geleceği için harcayacağız. Yapacağımız çok şey var."

-"OYUNA GELMEYİN"-

"Sürekli ülkemizi oyalamanın gayreti içine giriyorlar. Bakınız çıkmışlar, açıklamalar yapıyorlar. Bu akşam saat 19.00'da bir araya geleceklermiş, Taksim'e çağırıyorlar, geziciler. Taksim'e çağırıyorlarmış? Tüm halkıma sesleniyorum! Bu oyuna gelmeyin. Bu saf iyene bir çevrecilik eylemi değildir. Burada samimiyet yoktur. Burada dürüstlük yoktur. Burada taksimi anıtlaştırma noktasında atığımız ve atacağımı adımları engelleme yöntemleri vardır. Paralel yargıda bunlarla beraber hareket ediyor. Ege burada gelme gibi bir durumun içine girerseniz, kusura bakmayın güvenlik güçlerimiz kesin talimat almışlardır. Gereği neyse A-Z'ye bu yapılacaktı. Geçen taksim olaylarında olduğu gibi, gezi olayların da olduğu gibi oralara gelemeyeceksiniz. Çünkü yasalara uymak zorundasınız. Bir yer de her hangi bir eleme izin verilmiyorsa ona uyacaksınız. Burası yolgeçen hanı değil. Normal hayatın akışı devam edecek sende gelim yasalar çerçevesinde hakkını kullanacaksın."

Başbakan Erdoğan konuşmasında, sigaralara şu sigara paketlerine son verelim çağrısında bulundu.