Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsrail'in kana doymadığını belirtirken, "Doyamadıkları kanda boğulacaklar" dedi. Dün sabah Gazze'de 72 saatlik bir ateşkes sağlandığını anımsatan Başbakan Erdoğan, İsrail'in her zaman yaptığı gibi anlaşmaları çiğnediğini ve ateşkesi bir kez daha ihlal ettiğini savundu. Erdoğan, seçim çalışmaları kapsamında Balıkesir Kuvayi Milliye meydanında halka hitap etti. Başbakan Erdoğan konuşmasında Gazze ve Filistin'ne saldırılarını sürdüren İsrail'i sert bir dille eleştirdi.
Balıkesir'den Dünyanın tüm mazlumlarına, mağdurlarına, ihtiyaç sahiplerine bir kez daha selamlarını ilettiğini belirten Başbakan Erdoğan, "Irak, Suriye, Mısır ve Libya mazlumlarına Balıkesir'den bir kez daha dayanışma mesajlarımı gönderiyorum. Zulmün altında inleyen, bombaların altında yaşam mücadelesi veren Gazze'li kardeşlerimizi Balıkesir'den özellikle selamlıyorum" dedi.
Dün sabah Gazze'de 72 saatlik bir ateşkes sağlandığını anımsatan Başbakan Erdoğan, İsrail'in her zaman yaptığı gibi anlaşmaları çiğnediğini ve ateşkesi bir kez daha ihlal ettiğini söyledi.
-"OKUL, CAMİ, HASTANE DEMEDİLER MASUM İNSANLARI ALÇAKÇA KATLETTİLER"-
İsrail'in kana doymayacağını belirten Başbakan Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İnanın o doyamadıkları kanda boğulup gidecekler. O çocukların, o bebeklerin, o masum kadınların kanında boğulup gidecekler. Bu arada devletler sussa da dünya halklarının sesleri yükselmeye devam ediyor. Dünyanın birçok ülkesinde halklar sokağa çıkıyor ve çocuk katili İsrail protesto ediyor. İsrail'in 7 Temmuz'da başlattığı saldırılarda Gazze'de şehit olanların sayısı bin 500'ü aştı. Maalesef bu şehitlerimizin önemli bir kısmı çocuk ve kadın, Ramazan demediler, bayram demediler, ölüm kustular. Çocuk, kadın, yaşlı demediler ölüm yağdırdılar. Okul, cami hastane demediler masum insanları alçakça katlettiler. Dünya şuanda bin 500 kişi öldükten sonra, yüzlerce çocuk öldükten sonra Gazze ile ancak ilgilenmeye oda cılız şekilde ilgilenmeye başladı.
-"ZULÜM İLE ABADA OLUNMAZ"-
Buradan tekrar ediyorum. Zulüm ile abada olunmaz. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste. Er ya da geç çıkacak. O masum çocukların ahı, o masum annelerin feryadı er ya da geç İsrail'den sorulur. Uluslararası toplum artık İsrail'in bu şımarıklığını, bu hukuk tanımazlığının, bu soykırım sevdasının mutlaka önüne geçmelidir. İsrail Hitleri aratmayan bir soykırım yaparken ne Ortadoğu'ya neden dünyaya barış gelemez. Asla adaletten söz edilemez. Her gün çocukların öldüğü, her gün masun sivillerin boğazlandığı dünyada barış, dayanışma, hukuk ve adalet olamaz.
-İSRAİL ASKERİNİN KAÇIRILMASI-
Bizim polisimiz İstanbul Taksimden camı çerçeveyi kıran insanları yaralayan, esnafa zarar veren, sokaktaki insanlara saldıran Vandallara biber gazı ve tazyikli su ile karşılık verdiğinde batılı ülkeler, batılı uluslararası medya ayağa kalkıyor günlerce bunu konuşuyorlardır. Ey Amerika sen de konuşuyordun. Ey Batı sen de konuşuyordun. Şimdi neredesiniz? Avrupa neredesin? ABD neredesin? Soruyorum cevap var mı? Yok. Çünkü bu başka bir ittifak. Gazze'de bin 500'den fazla insan hayatını kaybetti. Bir tane askerleri esir alındı diye İsrail feryat ediyor. Peki, sen bir tane askerinin esir alınmasını konuşuyorsun da bu bin 500 şehidin,7 bini aşkın yaralının hesabını kim verecek? Seninki can da öbürküler patlıcan mı? İnanın bu uluslararası medya, bu batılı ülkeler Gezi olayları kadar bile bunu gündemlerine taşımadılar. Hatta bazı ülkelerde Gazze için protesto gösterileri yapıldı. Yine de gösteri yapanlara polis çok ağır şiddet uyguladı. Onu da hiç kimse konuşmadı. Bu çifte standarttır. Bu hukuksuzluktur, bu adaletsizliktir, bu insanların vicdanındaki adalet duygusunu yaralayan bir aymazlıktır.
-"İSRAİL RAHATSIZ OLDU"-
İsrail Gazze'de soykırım yaparken dünyanın kendisine sessiz kalmasını, hatta kendisini desteklemesini istiyordu. Türkiye'den de beklentisi buydu çünkü 10 yıllar boyunca böyle oldu. İsrail keyfice saldırdı, keyfice zulüm etti. Türkiye maalesef on yıllar boyunca diğer dünya ülkeleri gibi seyretti. Şimdi biz İsrail zulmüne karşı gelince, bu zulme itiraz edince, bu zulmü durdurmak için mücadele verince İsrail bundan rahatsız oldu. İstiyorlar ki Türkiye eskiden olduğu gibi sussun konuşmasın. İstiyorlar ki Türkiye eskiden olduğu gibi tepkisiz kalsın. İstiyor ki Türkiye geçmişte olduğu gibi özür dileyen bir ülke olsun. Gençti öğünler. O günler 3 Kasım 2002'de sona erdi. Artık iş başında milletin iktidarı var. Artık bu ülkenin iç politikasına, dış politikasına dışardan birileri değil, milletin kendisi istikamet çiziyor.
-"TÜRKMEN KARDEŞLERİMİZİ HATIRLADILAR"-
Sadece rahatsız olan İsrail değil içerde o eski Türkiye'nin aktörleri de bizim Gazze mücadelemizden ciddi şekilde rahatsız oluyorlar. CHP, MHP onların ortak cumhurbaşkanı adayları elbette bunları parmağında oynatan Pensilvanya bizim İsrail karşısında dimdik durmamızdan rahatsız oluyorlar. İstiyorlar ki eskisi gibi olsun. İstiyorlar ki Türkiye görmesin, duymasın. Ne yapıyorlar 7 Temmuz'da İsrail saldırıları başladığından beri içerde hükümete saldırarak İsrail'in işini kolaylaştırmaya çalışıyorlar. Birden bire Türkmenleri hatırladılar. İnanın gündemlerinde hiç yoktu, unutmuşlardı. Biz Gazze için sesimizi yükseltirken bunlar nasıl olduysa Türkmen kardeşlerimizi hatırladırlar. Biz ne kadar Gazze için mücadele veriyorsak o kadar da hatta fazlası ile Türkmen kardeşlerimiz için mücadele veriyoruz. Ey Bahçeli bizim Türkmen kardeşlerimiz için ne yaptığımızı daha önce senin yanında olan arkadaşlarına sor. Onlarda bilir benim Türkmen kardeşlerim de bilir."
-"CHP VE MHP TÜRKMEN KARDEŞLERİMİZ ÜZERİNDEN İSTİSMAR SİYASETİ YAPIYOR"-
Suriye'deki Irak'taki Türkmenlerin hak ve hukukunu korumak için biz yoğun gayret içerisindeyiz. Onların her ihtiyaçlarını karşılamak için tüm imkânlarımızı seferber etmiş durumdayız. Biz Türkmenlere yardım ulaştırmaya çalışırken Pensilvanya'nın uzantıları Adana'da tırlarımıza saldırdı. MİT tırlarını, Türkmenlere giden yardımları bu Pensilvanya örgütünün bağımlıları engellemeye çalıştı. Şuan da CHP ve MHP bir yanda Türkmen kardeşlerimiz üzerinden istismar siyaseti yapıyor öte yandan Pensilvanya ihanet şebekesine kol kanat geriyor. Gitsinler Bizi Suriye'deki Türkmenlere sorsunlar, gitsinler bizi Iraktaki Türkmenlere sorsunlar."
Başbakan Erdoğan, önceki gün hayatını kaybeden "Uzun Adam" adli şarkının bestecisi Murat Göğebakan için Fatiha okunmasını istedi.
Son Dakika › Güncel › Başbakan Erdoğan: Seninki Can da Öbürküler Patlıcan mı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?