Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "Bir milyon kişi sandığa gitmezse 200 bin kişi HDP'ye destek etkisi meydana gelir. 'Ben herhangi birini desteklemeyeceğim' diyen vatandaş dolaylı olarak HDP'yi desteklemiş oluyor" dedi.
Akdoğan, A Haber televizyonunda katıldığı programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı ve değerlendirmelerde bulundu.
AK Parti'nin gücünü koruduğunu belirten Akdoğan, "(AK Parti nasıl olsa kazanıyor, 9 seçime girdi kazandı. Nasıl olsa kazanıyor) diye bir rehavet vardı, cumhurbaşkanlığı seçiminde de bunu gördük. AK Parti gücünü koruyor ama insanların işini sıkı tutması, rehavete kapılmaması ve sandığa gitmesi önemli" ifadesini kullandı.
Akdoğan, vatandaşların sandığa gitmemelerinin ve seçime katılımın az olmasının doğrudan HDP'yi destekleme anlamına geldiğini belirterek, "Bir milyon kişi sandığa gitmezse 200 bin kişi HDP'ye destek etkisi meydana gelir. 'Ben herhangi birini desteklemeyeceğim' diyen vatandaş dolaylı olarak HDP'yi desteklemiş oluyor. Bunu da bilerek insanlar hareket etsinler. Sandığa gitsinler, ellerini vicdanlarına koysunlar ve 'Türkiye'nin geleceğinde ben de söz sahibiyim' desinler. Bu bir vatandaşlık görevidir, oy namustur. Sandıklara da oya da irademize de sahip çıkalım" diye konuştu.
Seçimden sonra öncelikli işlerinden birinin Çözüm Süreci olduğunu kaydeden Akdoğan, "Burada önemli olan son dönemdeki hamleler aslında, AK Parti ve Tayyip Erdoğan karşıtı hamleler olarak görülüyor. Ama bir yönüyle Çözüm Süreci karşıtı hamleler, bir yönüyle İmralı'yı boşa düşürmeye dönük hamleler. Burada ayak diretmeleri de gördük" dedi.
"Türkmenlere yardım etmek mi pisliktir?"
Yalçın Akdoğan, HDP'nin terör örgütü PKK'ya silah bıraktırma gücünün olmadığını belirterek, "Şimdi onlar (HDP) konuşuyorlar, 'Şununla yaparız, bununla yaparız', senin iraden de yok, bir şey yaptırma gücünde yok. PKK'ya silah bıraktırma konusunda lafının bir anlamı olan bir İmralı var" ifadesini kullandı.
Dışarıdan birtakım odakların, hükumetin Çözüm Süreci'ni başarıya ulaştıracağı yönünde kaygıları bulunduğunu vurgulayan Akdoğan, şöyle devam etti:
"Türkiye, kendi kendine çok hızlı bir şekilde bu sorunu çözüyor. 'Türkiye, bu işi kendi kendine nasıl yapıyor? Nasıl yapıyorsa şimdi o enstrümanları bırakalım, Türkiye bize muhtaç olsun, biz o projelerle süreci kontrol altına alalım. Bu mesele çözülmesin veya Türkiye'nin kontrolünden çıksın bu enstrümanları biz tasfiye edelim' çabasıdır bu."
Akdoğan, MİT tırlarının durdurulmasına ilişkin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "MİT'i pisliklerine memur yaptılar" açıklamalarına karşılık şu değerlendirmelerde bulundu:
"Türkmenlere yardım etmek mi pisliktir? Böyle bir anlayış nasıl milliyetçi olabilir? 'Siz Suriye'nin içişlerine nasıl karışırsınız?' Böyle bir şey olabilir mi? Suriye'de, Irak'ta, Kerkük'te benim Türkmen kardeşlerim olacak, biz karışmayacak mıyız? Oradaki insanlar diyelim katlediliyorlar, bu Türkiye'nin ulus güvenliğini de genel çıkarlarını da ilgilendirir. En azından kardeşlik hukukunun gereğidir. Kerkük'te bir hadise oldu 'Biz karışmayalım, bu Irak'ın iç işleridir' mi diyeceğiz? Biz yanı başımızda, komşumuzda kardeşlerimize seyirci kalacağız öyle mi? Bunun adı da 'milliyetçilik' mi olacak? Biz dünyanın neresinde olursa olsun etnik kimliği, mezhebi ne olursa olsun mazluma da sahip çıkarız. İster Suriye'de ister Irak'ta, ne gerekiyorsa bundan sonra da yaparız."
"Referandum yapmaya inşallah çoğunluğumuz yeter"
"Devlet gücünün istismar edilerek, bir casusluk faaliyeti yapıldığını ve MİT tırı meselesinin de bu olduğunu" vurgulayan Akdoğan, "Bunun adı açık ihanettir, casusluk faaliyetidir. Sırf seçimi etkilemek için daha önce Dışişleri Bakanlığındaki güvenlik toplantısının dinlenmesi ve sızdırılması gibi. Bu o çetenin, darbeci ve vesayetçi odakların ideolojik aygıtı olarak, psikolojik harekat parçası olarak hareket ediyorsunuz demektir. Bu yüzden sizin yaptığınız gazetecilik değildir" dedi.
Vatandaşların oy verirken yeni anayasa değişikliğini de hesaba katmaları gerektiğine işaret eden Akdoğan, "Yeni anayasaya ve başkanlık sistemine vurgu yapan tek parti AK Parti. Bugüne kadar sonuç alınamamasının tek sebebi bunların gönülsüz olması, istememesi. Ama vatandaş istiyor. Seçimden sonra referandum yapmaya inşallah çoğunluğumuz yeter. Vatandaşımız oy kullanırken de bunu düşünsün, Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşması ve büyük Türkiye idealine ulaşmamız için Anayasa'nın değişmesi gerekiyor. Diğer partilere verilen oylar, bu hedefi biraz daha geri plana düşüren oylar anlamına geliyor."
(Bitti)
Son Dakika › Güncel › Başbakan Yardımcısı Akdoğan: (2) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?