Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, "Tek parti döneminde biliyorsunuz, 18 yıl bu ülke semaları ezana hasret kaldılar. Herhalde bu hususu gündeme getiren belediye meclisi üyesi o eski günleri hatırlıyor. Ezanları bu ülkenin semalarından dindirmek istiyorlar. Ama o günler artık geride kaldı" dedi.
İşler, Çubuk Ak Parti İlçe Başkanlığına yaptığı ziyarette gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. İşler, ilçe belediye başkan adaylarının önümüzdeki günlerde açıklanacağını belirterek, AK Parti'nin iktidara yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadele için geldiğini söyledi.
Yolsuzluklarla mücadele edilmemesi ve geçit verilmesi durumunda AK Parti iktidarında yapılan hizmetlerin gerçekleştirilemeyeceğini dile getiren İşler, "Kamu malında eskiden olduğu gibi yolsuzluklar ve hırsızlıklar yapılsaydı eskiden olduğu gibi birilerinin kasasına, cebine aktarılsaydı bu hizmetler yapılabilir miydi?" diye sordu.
İşler, beraatı zimmetin asıl olduğunu, bir yolsuzluk, haksız kazanç varsa bunun kararını mahkemenin vereceğinin altını çizerek, "O da o şahısların kendilerini bağlar, bizim AK Parti camiamızı bağlamaz. O da dikkat edin kamu malından yapılan yolsuzluk değildir. Haksız kazanç değildir. Bunun altını bir kere daha çiziyorum. Orada yasal bir iş yapılıyor. Birilerinin de oradan nemalandığına dair iddialar var. Gerçektir, değildir. Mahkeme karar verecektir. Farzedelim ki gerçek oldu. Bu tüyü bitmemiş yetimin parasından değildir. Bunu çok iyi anlayın. Yani kamunun, devletin kasasından bir kuruş bu insanların cebine girmiş değildir. Bunu çok iyi anlatmamız lazım. Dolayısıyla biz yolsuzlukla mücadelemizde 11 yılda büyük başarı elde ettik. Bundan sonra da aynı başarıyı elde edeceğiz" değerlendirmesini yaptı.
CHP'nin, hakkında yolsuzluk dosyası hazırladıkları bir kişiyi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı gösterdiğine dikkati çeken İşler, hangi güç ve odağın bulunduğu dayatma ile aday gösterildiğini CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan açıklamasını istedi.
İşler, gazetecilerin kasetten ezan okunması konusunu hatırlatması üzerine "Tek parti döneminde biliyorsunuz 18 yıl bu ülke semaları ezana hasret kaldı. Herhalde bu hususu gündeme getiren belediye meclisi üyesi o eski günleri hatırlıyor. Ezanları bu ülkenin semalarından dindirmek istiyorlar. Ama o günler artık geride kaldı. Bu millet onlara cezasını keser. İddialar onların kursaklarında kalır. Bu ülkenin semalarından ezan sesi hiçbir zaman eksik olmayacak ve ay yıldızlı bayrağımız da her zaman dalgalanacak" cevabını verdi.
-"HSYK kendisine çeki düzen vermelidir"
Başbakan Yardımcısı İşler, Çubuk Kaymakamlığını da ziyaret etti. İşler, burada gazetecilerin sorularını yanıtladı.
HSKY Başkanvekili Ahmet Hamsici'nin bildirisinin sorulması üzerine İşler, Türkiye'nin laik, sosyal, hukuk devleti olduğunu dile getirerek, erkler ayrılığında yasama, yürütme ve yargının birbirine müdahale edebilmesinin söz konusu olmadığına işaret etti. İşler, 17 Aralık operasyonu sürecinde HSYK'nın anayasaya aykırı bir açıklamada bulunduğunu belirterek, "HSYK'nın kendisine çeki düzen vermesi lazım. Anayasa'nın kendisine çizmiş olduğu sorumluluklar içerisinde hareket etmesi gerekir. Daha önce yaptığı açıklama yürümekte olan bir davaya ilişkin olduğu için Anayasa'ya aykırıydı. Dolayısıyla yargının yargıya müdahalesi olarak görüyorum. Bu seferki açıklaması da yargının yasamaya müdahalesi olarak görüyorum" diye konuştu.
İşler, TBMM'nin millet iradesinin tecelligahı olduğuna işaret ederek, görüşülen yasanın milletin iradesinden kaynaklığını ve yasa hakkında HSYK'nın açıklama yetkisi bulunmadığını bildirdi. İşler, "Yetkisini aşarak böyle bir açıklama yapmıştır. Bu aynı zamanda yasamanın işine müdahaledir. Dolayısıyla böyle bir müdahaleyi bizim kabul etmemiz mümkün değildir. Yasama organını denetleyecek organ Anayasa Mahkemesidir. Eğer, Anayasaya uygun bir yasa çıkarmaz ise Meclis, onu denetleyecek olan Anayasa Mahkemesidir. Gerekirse iptal eder" değerlendirmesini yaptı.
-HSYK kanun tasarısı
HSYK'nın kanun tasarısı hakkında açıklama yapmasının kabul edilemeyeceğinin altını çizen İşler, bunu yargının yasamaya müdahalesi olarak algıladığını söyledi. İşler, HSYK'yı da anayasa ve kanunların belirlediği çizgi içinde kalmaya davet ederek, "Yasamaya ve milletin iradesine şekil vermeye kimsenin hakkı yoktur. Herkesin bu erkler ayrılığına özellikle riayet etmesi gerektiğini düşünüyorum. Aksi takdirde kaos olur. Biz geçmişte her türlü vesayete karşı mücadele ettik. Vesayetin askerisiyle de yargıdan gelen vesayete karşı da mücadele ettik. Bundan sonra da gelenlerle mücadele edeceğiz" dedi.
İşler, görev yeri değiştirilen Savcı Zekeriya Öz'e ilişkin bir soruya ise "Savcının 2-3 haftadır gündemi meşgul etmesi kabul edilebilir bir durum değil. Savcıda bir devlet memuru ve bürokrattır. Dolayısıyla her memurun, her bürokratın yapması gereken şeyi onun da yapması gerekmektedir. Her konuda birileri ile muhalefet partisi gibi adeta cevap vermesi, laf yetiştirmeye kalkışması doğru bir yaklaşım değildir. Özellikle başbakanımız ve iki zat hakkında ettiği laflar yalanlanmıştır. Kendisi hakkında bir takım iddialar bulunmaktadır. Bu şahıs, bu iddialar yanlış ise belgelerini ortaya koyar" yanıtını verdi.
Savcı Öz'ün yurt dışı gezisinde yaptığı ödemelerin faturalarını takdim etmesi gerektiğini belirten İşler, karşı iddialarda bulunanların çarşaf çarşaf iddialarının belgelerini yayınladığını hatırlattı. Savcının bir sıkıntısı varsa yargı yolu ile hakkını araması önerisinde bulundu. "Hükümetlere muhalefet eden muhalefet partileri olmalıdır. Devlet memurları hükümete adeta muhalefet partisi gibi adeta laf yarıştırma işlerine kalkışmamalıdır. Bunu doğru bulmuyorum. Eğer böyle bir tavır içinde olacaksa o zaman nasıl ki siyasiler kendileri hakkındaki iddialar çerçevesinde istifa müesseselerini kullanıyorlar, o zaman ben o savcıyı da istifaya çağırıyorum" diyen İşler, istifa ettikten sonra da istediği siyasi partiye katılarak AK Parti'ye karşı mücadele edebileceğini söyledi.
HSYK'nın yapısında değişiklik öngören kanun tasarısı ile ilgili bir soru üzerine İşler, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun AK Partiye'ye yönelik bir takım eleştirilerde bulunduğunu hatırlatarak, "Doğrusu biz bu iddialara gülüp geçiyoruz" dedi.
Yolsuzluk iddialarının kamu malına yönelik olmadığının altını çizen İşler, mahkeme sürecinin devam ettiğini ve mahkeme bitene kadar beraatı zimmetin asıl olduğunu söyledi. Kamu malından yolsuzluk yapılmasına şiddetle karşı olduklarını dile getiren İşler, iktidar oldukları süre içerisinde bunun karşısında duracaklarını belirtti.
İşler, AK Parti'yi en son eleştirecek partinin CHP olduğunu ve İSKİ skandalları ve SSK'nın batırılmasının unutulmadığını hatırlatarak, CHP'nin İstanbul büyükşehir belediye başkan adayı Mustafa Sarıgül hakkında 2005 yılındaki yolsuzluk raporu sonrasında partiden ihraç edildiğini anımsattı.
- "Dostmodern darbe"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Bazı masumlar hala içeride" ve "28 Şubat postmodern, 17 Aralık ise dostmodern darbe" sözlerinin anımsatılması üzerine İşler, masum olanların yeniden yargılanması konusunda partilerin düşünceleri bulunduğunu kaydetti. "Önümüzdeki günlerde bu konuda bir takım gelişmeler olacağını düşünüyorum" ifadesini kullanan İşler, Başbakan Erdoğan'ın "dostmodern" tanımının son derece isabetli olduğunu söyledi. Yaşanan olayları hiçbir şekilde tasvip etmelerinin mümkün olmadığını anlatan İşler, "11 yılda ülkemizde bu kadar gelişmişlik, kalkınmışlık, dostların el ele vermesi ile elini taşın altına koyması ile büyük bir başarı elde etmemize bu işbirliği vesile oldu" dedi.
İşler, Türkiye'nin geleceğini düşünenlerin el birliği içinde olması gerektiğinin altını çizerek, 17 Aralık operasyonun hedefinde her ne kadar Başbakan Erdoğan olsa da hedefte Türkiye'nin gelişmişliği ve kalkınmışlığı bulunduğunu söyledi. İşler, "Eğer bu operasyon, bu kirli oyunlar tutarsa kaybeden sadece Ak Parti, Sayın Başbakanımız ve hükümetimiz olmayacak. Türkiye kaybedecektir, hepimiz kaybedeceğiz" diye konuştu.
Son Dakika › Güncel › Başbakan Yardımcısı İşler - 'Dostmodern darbe' - - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?