Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd Doç. Dr. Alper Akyüz Açıklaması

Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi ve Yeşiller Partisi Kurucu Meclis Üyesi Yrd. Doç. Dr. Alper Akyüz, 2004 yılında güncellenen bir araştırmaya göre, 2019 yılında dünyanın büyümenin sonuna gelip çökeceğini ifade etti. Akyüz, dengesiz büyümenin çözümünün yerinde yerel yönetimde olduğunu söyledi.

'Demokrasi ve Ekoloji Forumları' programı kapsamında Kayseri Eğitim-Sen şube binasında düzenlenen toplantıya konuşmacı olarak katılan Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi ve Yeşiller Partisi Kurucu Meclis Üyesi Yrd. Doç. Dr. Alper Akyüz, dünyadaki dengesiz büyüme eğiliminin dünyayı çöküşe sürüklediğini belirtti. 1 Mart 1972'de üniversitelerde yapılan ve 2004 yılında güncellenen, 'Büyümenin Sınırları' adlı çalışmaya göre dünyanın, yeterli düzeyde önlem alınmaz ise 2010'lu yılların ortalarında çöküşe

sürükleneceğini dile getiren Akyüz, dünyanın kaynaklarının sınırlı olduğu göz önünde bulundurulduğunda, büyüme eğiliminin sonsuz kadar süremeyeceğine dikkat çekti. Akyüz, söz konusu raporun sonuçlarına dair şunları söyledi: "Çok basitçe bir tane dünyada yaşıyorsunuz ve dünyanın da kaynakları sınırlı. Bunu sürdürmeye çalışırsanız ne olu? İşte bu rapor bunu cevaplayacak birçok senaryo üretti. Bu senaryoların biri hariç, neredeyse tamamı 2050'den önce bir çöküş öngörüyor. Bu senaryoların en kötüsü de

içinde bulunduğumuz günlerde bir çöküş öngörüyor. Çöküşten kastımız da şu: Dünyadaki ekonomik refah ve insan nüfusunun 1900'ler seviyesine hızla inmesi. Şu andaki gibi devam ederse diyorlar, ekonomik büyüme eğilimi, 2010'ların ortalarından itibaren hem ekonomide hem nüfusta çöküş başlayacak. Tek yolunun da, dünya nüfusu 2040 civarlarında 8 milyar ile ve dünya ülkelerinin ortalama gelirinin de Avrupa'nın görece düşük gelirleri ülkeleri düzeyinde sabitlenmesi olduğunu belirtiyorlar. Ama bu tek başına

yeterli değil, aynı zamanda o ekonomiyi sürdürecek kaynakların da, dünya üzerinde baskı uygulamayacak verimli kaynaklar olması ve artık merkezi yönetimlerle değil, yine küresel bir ağ şeklinde ama yerinden yerel yönetimlerle yönetilmesi gibi bir sonuca ulaşıyorlar. Ki bu hesaplarda küresel iklim değişikliklerinin etkileri söz konusu değil. Halbuki bırakın 1972'yi, 2004'te raporun güncellendiği günden bu yana bile küresel iklimin etkilerinde bilinmeyenler ortaya çıkmış durumda. Yani rapor biraz iyimser bile

olabilir."

Akyüz, dünya kaynaklarının sınırlılığı ile tüketilen kaynaklar arasındaki orana bakıldığında, dünya nüfusunun 1 buçuk dünyaya daha ihtiyacı olduğunun altını çizdi. Halihazırda dünyada üretilen biyolojik kapasitenin yüzde 50 daha fazlasını tükettiğimize vurgu yapan Akyüz, Türkiye'nin durumunun da dünyadan farksız olduğuna dikkat çekti. - KAYSERİ