"Boğazlar" İçin Toplantı - Son Dakika
Güncel

"Boğazlar" İçin Toplantı

"Boğazlar" İçin Toplantı

Boğazlarımızdaki Trafik ve Güvenlik İle İlgili Konular Düzenlenen Toplantıda Masaya Yatırıldı.

01.07.2010 14:10

Toplantıya Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız da katıldı

Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız Conrad Otelde düzenlenen "Boğazlar" konulu toplantıda brer konuşma yaptı. Bakan Eroğlu, İstanbul Boğazı'nın coğrafi yapısının dar olması, kuvvetli akımları, keskin dönüşleri, iklim şartları, yoğun trafiği ve büyük bir metropolün içinden geçmesi nedeniyle dünyanın en önemli su yolu olduğunu ifade etti. Eroğlu, İstanbul Boğazı'nun deniz canlılarının geçiş yolu olması ve sahip olduğu kültürel varlıkları nedeniyle Barcelona sözleşmesi çerçevesinde kabul edilen Genova bildirgesi ile Akdeniz'in ortak öneme sahip yüz tarihi sit listesinde de yer aldığını belirtti. İstanbul'un 2010 Avrupa Kültür Başkenti ilan edildiğini de hatırlatarak "İstanbul 13 milyonu aşkın nüfusu ile deniz kazası riskinin getirdiği büyük tehliklerle karşı karşıya olan bir metropoldür. Bütün bu tabii kültürel özelliklerle birlikte Marmara ve Boğazlar yoğun denizcilik faaliyetlerinin olduğu bir bölgedir. İstanbul boğazından 2009 yılında 51 bin 422 Çanakkale Boğazından ise 49 bin 453 gemi geçiş yapmış bu trafiğin 5' te birlik kısmı tehlikeli kargo ve petrol ürünleri taşıyan gemilerden oluşmuştur. Çağımızda teknolojik gelişimlere ve büyüyen ticari faaliyetleri paralalel olarak son yıllarda İstanbul Boğazından geçen gemilerin sayı ve boyutları artmakta özellikle petrol ve tehlikle yüklerdeki artış ise boğazdaki seyir ve can güvenligi ile çevre açısından çok ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Gemilerden kaynaklanan bu çevresel risklerden petrol atıkları, atık sular, çöpler, zararlı canlılar, gemilerden kaynaklanan kükürt oksitler, azot oksitler ve partikiüllerin meydana getirdiği kirlilik, kaza durumunda denize petrol veya tehliklei maddelerin yayılması gerek tarihi, kültürel, arkeoljik yapılar gibi çevresel değerlerimize ve kıyı bölgelerinde yaşayan insanlarımıza çok ciddi zararlar vermektedir" diye konuştu.

Karadeniz petrollerini taşıyan gemilerin Marmara Denizine geçtiğimiz yıl 1 buçuk milyon ton kirli su deşarj ettiğini ifadene Eroğlu, 1979 yılında meydana gelen kazayı örnek gösterdi. Kaza sırasında olay yerinhe 15 kilometre uzaklıkta olduğunu ifade eden Eroğlu şöyle konuştu : "20 bin ton fuel oil denize akmış Kadıköy sahilleri tamamen kirlenmiş ve günlerce yanan petrol nedeniyle hava kirliliği yaşanmıştır. O tarihte böyle bir patlama olduğu zaman 15 kilometre uzaklıktaydım. Büyük bir gürültüyle uyandım. Sanki yan tarafımda olmuş gibi algıladım. Halbuki 15 kilometre uzaklıkta Kadiköy'de bütün camlar kırılmıştı. Günlerce büyük bir felaket yaşandı. Aylarca ulaşım etkilendi. Deniz canlılararına verdiği zararın hesabı mümkün dahi olmadı. Son yıllarda İstanbul Boğazında 11 büyük deniz kazası meydana gelmiş ve bunlar çok büyük bir risk olşuturmuştur.Sahillerin kirlenmesi balıkçılık temizlik masrafları hava kirliliği deniz ulaşımını etkilimesi gibi pek çok zararlar meydana getirmiştir. Bu konuda Çevre Orman Bakanlığı olarak tedbirler alınmaktadır. Deniz kirlenmesine karşı 197 limanda gemi atıklarının alınması hizmeti verilmektedir. Marmara ve Boğazlarda 100 limanda bu hizmet verilmektedir. Risklerden dolayı gerek kıyıdaki ülkeler gerek geçiş yapan ülkeler muhtemel deniz kirliliğine karşı duyarlı olması önemlidir. Gemi kaynaklı kazalarda acil durumlarda müdahale, zararların giderilmesi hususunda 3212 sayılı acil madahele kanunu kapsamında Denizcilik Müsteşarlığı ile bakanlığımız çalışma yapmaktadır. Acil müdahale planları hazırlanmaktadır. Merkezler ise kurulmaktadır. Bakanlık olarak Türkiye'nin değil dünyanının kültür mirasının korunmasını da önemsiyoruz. Türkiyenin ekonomik sosyal siyasal ve çevresel açısından çıkarları göz önünde bulundurarak başta Montrö olmak üzere diğer anlaşmalar kapsamında uluslararası denizcilik teşkilatı kuralları kapsamında geçişlere yönelik yeni düzenleme getirme hakkı olduğu unutulmamamlıdır".

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ise "Bu güzel İstanbul'da bir problem var. Bu problemin çözülmesi lazım"diye başladığı konuşmasına şöyle devam etti: "Problem biraz önce sayın bakanımızın da bahsettiği gibi bir kısım rakamların sürdürülebilir olmamasından kaynaklanıyor. Şu anda buradan yaklaşık 150 milyon tonu geçen bir yük var ve bunun 100 milyon tonu aşkın olan kısmı petrol ve ürünleriyle alakalı olduğunu biliyoruz. Bu rakam kendi haline bırakılması halinde daha da artıp gidecektir. Konjonktürel olarak dünyada çevre değerlerinin haklı olarak ön plana çıktığı ve bizden daha masum bizden daha temiz olan nesillerimize geleceğimize daha iyi bir dünya bırakabilmek daha iyi bir bölge bırakabilmek daha iyi bir Türkiye bırakabilmek açısından son derece önemli bir değerler manzumesiyle karşı karşıyayız.Petrol ve doğalgazın son araştırmalarla birlikte önümüzdeki 10 yılda tartışmasız bütün enrji kaynaklarının en az yarısını oluşturacak olması % 50'sinden daha fazla bir primer enerji kaynağı olacağını devam ettirmesi aslında Boğazlar'daki alacağımız tedbirler için son derece yeterli bir gerekçe. Bildiğiniz gibi hem Karadeniz'de hem Hazar'da hem de dünyadaki petrol ve doğalgaz aramaları hızla devam ediyor. Bu doğru bir iş. Aramaların arttırılması ve her ülkenin dünya pazarına sunulacak olan bu primer enerji kaynaklarını yani petrol ve doğalgazı aramaya çalışması bulmaya gayret etmesi kendi ülke güvenlikleri için doğru bir iş. Ancak bunu sevkiyatıyla alakalı yapılacak çalışmalarında bir o kadar sıhhatli yapılması lazım. Bugün Meksika Körfezi'ndeki olan kazanın 500 metrenin daha üzerindeki deniz aramalarıyla alakalı kuyu sayısı yaklaşık 14 bin adet.14 bin adet kuyunun mutlaka daha teknik daha teknolojik ve daha dikkatli araştırılması lazım. Bölgemiz için de aynı şey söz konusu. Bugün Türkiye'nin önemli ham petrol boru hattı projelerinden bir tanesi Bakü - Tiflis - Ceyhan boru hattıdır. 50 milyon ton kapasitesi var. Kerkük - Yumurtalık ham petrol boru hattının kapasitesi yaklaşık 70 milyon ton. Düşünün ki İstanbul ve Çanakkale boğazından geçen ham petrol ve türevi maddelerin toplamı iki boru hattı kadardır.1990'lı yıllarada bu hemen hemen tek boru hattındaki geçen petrol kadardı. Şimdi iki tane boru hattından geçen petrol kadar. Bu seyriyle devam ettiği takdirde üç tane boru hattından geçen kadar boğazlar meşgul edilecek. O yüzden bunun düzenlenmesinin bunun mutlaka regülasyonunun yapılması lazım. Elimizdeki donelerden bir tanesi şu; biz bu boğazları genişletemeyiz coğrafyasından kaynaklanan bir kısım zorluklar var. Bu boğazın dünyadaki en önemli su yollarından bir tanesi olan bu boğazın 90 derecelik sekiz tane önemli virajı var. Bunlar buradaki sunumlarda belirtilecek. Yedi mile kadar düşen hızla seyreden tankerlerin ve gemilerin burada artık tek taraflı tek yönlü trafiğini izliyoruz ama önceden iki yönlü işliyordu bu tarafik. Hepimiz 8500 yıllık İstanbul'un tarihi, kültürel ve tabii güzellikleriyle donatılı olduklarını biliyoruz. Dünyanın en önemli şehirlerinden bir tanesi. Bunu söylemek için illaki bir Türk vatandaşı olmaya gerel yok. Her birimiz buna şahidiz o yüzden yine hep beraber bunu koruyp kollamak durumundayız. Biz burada bu problemin çözümünü siz değerli katılımcılarla beraber 20'ye yakın petrol üreticisi veya petrol taşıyıcı firmalar ve ülkelerle beraber bunları çözelim istiyoruz. Ben çözüleceğine inanıyorum. Çözülmezse ne olur? Mutlaka yine bir tedbirler paketi konmak durumunda kalınacak. Bu seyrin bu haliyle sürdürebilir olmadığını hep beraber biliyoruz. O açıdan ben burada özellikle ticari olarak son derece dünyaya açık son derece profesyonelce çalışan firmalarımızın bu çözümün bir parçası olacağına yürekten inanıyorum. Yaklaşık 2 milyon varil civarında günde geçen ham petrolün aslında bölgen,n belki dünyanın %2,5 -3'nü temsil ediyor ama bölgenin güvenliğiyle alakalı önemli bir parçası olduğunu düşünüyorum. O yüzden hem sktörü koruyp kollamak hem dünyada daha stabil olmasına çalıştığımız petrol fiyatkarının o konumunu sağlamak ve aynı zamanda boğazları korumak hem ticari hem idari hem de iradi dediğimiz bütün gerekçelerin toplandığı bir ortam oluşturmak. O açıdan ben 1 Temmuz 2010 yılında yani bugün yaptığımız bu toplantının alternatif çözüm yolları üreterek iyi bir nokta yaratabileceğini ve daha güzel bir İstanbul'u daha iyi bir geleceğe taşımak için önemli bir dönüm noktası olduğuna inanıyorum. İki tane by-pass boru hattı projesi var. Bunlardan bir tanesi Burgaz Dedeağaç bir tanesi de Samsun Ceyhan. 50 milyon tonluk bu tür projelerin aslında fizibilitelerinin karşılaştırılarak mutlaka gönüllülük ilkesinin esas olduğu ve yine beraberce çözüm bulacağımız uluslararası ilşikilerden arındrılmamış va hatta uluslararası ilşikileri destekleyen bir ortam oluşacaktır. Bu poaltform bunun yerdir ve bugünde tarih olarak uygun bir tarihtir"

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel 'Boğazlar' İçin Toplantı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement