Çatalca'da Cumhuriyet Coşkusu

28 Ekim 2012 Pazar günü Çatalca Cumhuriyet Meydanı'nda bulunan Atatürk Anıtına çelenk sunulmasıyla başlayan kutlama programı, 29 Ekim 2012 Pazartesi günü Çatalca Ziya Altınoğlu Stadyumunda yapılan resmi tören ile devam etti. 29 Ekim akşamı ise düzenlenen fener alayı sonrasında Çatalca Belediyesi tarafından havai fişek gösterisi yapıldı. Havai fişek gösterisinin ardından yine Çatalca Belediyesi tarafından Nazım Özbay Kültür Merkezi'nde Cumhuriyet Resepsiyonu verildi.

29 EKİM COŞKUSUNDA AÇILIŞLAR VE TEMEL ATMA TÖRENİ DE VARDI

Cumhuriyetin kuruluşunun 89. yılında Çatalca Belediyesi tarafından Ovayenice Mahallesi'nde çok amaçlı sosyal tesis açılışı, Çiftlikköy Mahallesi'nde çok amaçlı sosyal tesis ve Atatürk Anıtı açılışı, ayrıca İzzettin Mahallesi'nde Dünyanın ve Türkiye'nin ilk biyomedikal lisesi olacak İshak Alaton Endüstri ve Meslek Lisesi'nin temeli atıldı. Cumhuriyet Bayramı coşkusu ile bu açılışların da gururunu yaşayan Çatalca Belediyesi Cumhuriyet Bayramında havai fişek gösterisini de ilçe halkına sunarak, devamında Cumhuriyet Resepsiyonu verdi.

ÇELENKLER SUNULDU

Çatalca'da Cumhuriyet Bayramı kutlamaları 28 Ekim 2012 Pazar günü Atatürk Anıtına çelenk sunulmasıyla başladı. Çatalca Kaymakamlığı çelengini Kaymakam Dr. Nevzat Taşdan, Çatalca Garnizon Komutanlığı çelengini Garnizon Komutanı İkmal Yarbay Oktay Hanay ve Çatalca Belediyesi çelengini de Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara sundu. Yoğun bir halk katılımının da olduğu Türkiye Cumhuriyeti'nin 89. doğum gününde çelenk sunmanın ardından başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, silah arkadaşları, şehitlerimiz ve ebediyete göçmüş tüm gazilerimiz için bir dakikalık saygı duruşunda bulunularak ardından İstiklal Marşımız hep bir ağızdan okundu.

RESMİ TÖREN ZİYA ALTINOĞLU STADYUMUNDAYDI

28 Ekim 2012 Pazar günü düzenlenen çelenk töreninin ardından 29 Ekim 2012 Pazartesi günü ise Çatalca Ziya Altınoğlu Stadyumu'nda resmi tören düzenlendi. Aynı günün kşamında ise fener alayı vardı. Çatalca Belediyesi önünde başlayan fener alayı Çatalca halkının yoğun katılımı ile ilçe içinde devam etti. Fener alayının son durağı Cumhuriyet Meydanında ise Çatalca Belediyesi tarafından havai fişek gösterisi yapıldı. Birbiri ardında patlayan havai fişekleri vatandaşlarda coşku oluştururken, Başkan Cem Kara da havai fişek gösterisini Cumhuriyet Meydanı'nda vatandaşlarla beraber izledi.

BELEDİYEDEN CUMHURİYET RESEPSİYONU

Havai fişek gösterisinin ardından Çatalca Belediyesi tarafından Nazım Özbay Kültür Merkezi'nde Cumhuriyet Resepsiyonu verildi. Resepsiyona Çatalca Kaymakamı Dr. Nevzat Taşdan, Çatalca Garnizon Komutanı İkmal Yarbay Oktay Hanay, siyasi parti ilçe başkanları, belediye ve il genel meclis üyeleri, sivil toplum kuruluşlarının başkanları, yöneticileri ve vatandaşlar katıldı. Resepsiyon Çatalca Belediyesi tarafından hazırlanan kısa bir sinevizyon gösterisi ile başladı. Sinevizyon gösterisinin ardından Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara bir konuşma yaptı. Başkan Cem Kara konuşmasında; "Dört tarafı düşmanlarla çevrili bir imparatorluk; hatta ve hatta yönetimin bile içine kadar işlemiş birçok sinsi, işbirlikçi, düşman kuklası, kendi devletine zarar veren kişilerin var olduğu bir devlet, içten içe kazılmaya, yıkılmaya çalışılıyordu.

Emperyalist güçler; Anadolu'da, Trakya'da, Boğazlarda söz sahibi olacaklarını, 'Hasta Adam' diye tabir ettikleri Osmanlı Devleti'ni bölerek kendilerinin buralarda devletçikler kuracaklarını sanıyorlardı.

Yalnız unuttukları bir unsur vardı. Evet; devlet veya yöneticiler hasta olabilirdi, fakat 19 Mayıs 1919'da İstanbul'dan Anadolu'ya çıkan Mustafa Kemal Atatürk; halkın bağımsızlık ateşinin yangını, düşmanlara başkaldırının lideri olmuştur.

Artık bağımsızlık ile yanıp tutuşan, sömürge olmak istemeyen hür yaşayıp, hür ölmek arzusuyla koşa koşa ölüme giden bir halk hareketi vardı düşmanların karşısında. Anadolu'nun her köşesinde, Trakya'nın her köşesinde halkı ile bütünleşmiş, anasıyla kızıyla, yaşlısıyla genciyle bir Türk ordusu vardı.

Osmanlı Devleti'nin durumunu bilen ve yakından takip eden emperyalist güçler bu başkaldırının kısa süreceğini sanıyorlardı. Bağımsızlık aşkının bu ulus için ne demek olduğunu, kararlılığın ne anlama geldiğini doğal olarak akıllarına bile getirmediler.

İşte o akıllarına gelmeyen hür yaşam isteği ile analar sırtlarında mermileri cephelere taşıdı, işte o bağımsızlık ateşi ile yanan 15 yaşında şehit düşen gençler ile sömürgecilere karşı Ulusal Bağımsızlık Savaşı kazanıldı" dedi.

BAŞKAN CEM KARA; "CUMHURİYETİ AYAKTA TUTAN YEGÂNE KUVVET; ULUSUN KENDİSİDİR"

Konuşmasında, Türk ulusunun benimsediği Cumhuriyetin ülkeye kazandırdığı dinamizmi de vurgulayan Başkan Cem Kara, şöyle devam etti; "Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde kazanılan bu savaş ile birlikte Türk ulusu 29 Ekim 1923 günü daha aydınlık bir ülkede gözlerini açıyordu. Çok yıkıcı, çok zahmetli bir savaştan çıkmış ülke insanı, o günden itibaren Ata'sının izinden hiç sapmadı.

Kendisine en uygun olan yönetim biçimini benimsemişti artık bu halk...

Türkiye için sadece bir yönetim şekli değil, aynı zamanda tarihimizin en kapsamlı çağdaşlaşma hamlesi olan cumhuriyet, getirdiği çağdaş açılımlarla Türk insanının ufkunu genişletmiş, ekonomik, sosyal ve siyasal hayatımız görülmemiş bir dinamizm kazanmıştır.

Cumhuriyeti ayakta tutan yegâne kuvvet; ulusun kendisidir. Türk ulusu, cumhuriyeti benimsemiş ve bütün değerlerine sımsıkı sarılmıştır.

Padişahın iki dudağının arasındaki sözlere göre yaşayan ulusumuz, cumhuriyetle birlikte ulusal bir devletin, onurlu, özgürce düşünebilen ve eşit haklara sahip yurttaşları haline gelmiş, devletin tek ve gerçek sahibi olmuştur.

Cumhuriyetimizin temel hedefi; görevlerini yerine getiren, haklarını kullanabilen, özgüveni gelişmiş, üretken bireyleri topluma kazandırmak olmuştur.

Devlet halkın devletidir, üstün irade ve her türlü yönetim yetkisinin kaynağı millet iradesidir. Büyük Atatürk'ün ortaya koyduğu "Egemenlik, kayıtsız, şartsız milletindir" ilkesi, devletin ve rejimin temelini oluşturmaktadır.

Bütün bunların güvencesi; cumhuriyettir.

İleri medeniyet yolunda hızlı ve kararlı adımlarla ilerleyen ülkemiz, dünyanın modern devletlerinden birisi olma yolunda ilerlemeler kaydetmiştir.

Ülkemiz, üzerinde bulunduğu coğrafya itibarı ile politik, stratejik ve ekonomik bir cazibeye sahiptir.

Bu nedenledir ki; binlerce yıldır bu topraklarda aynı bayrak altında yaşayan insanlar üzerinde hep plan üstüne plan yapılmış, oyun içinde oyun oynanmıştır. Ancak, tek yürek olmuş ulusumuz sayesinde bu oyunlar boşa çıkarılmıştır. Bundan sonra yapılacak planlar da bozulmaya mahkûmdur.

Bizler Atamızdan 'Yurtta Sulh Cihanda Sulh' yani ülke içinde de dünyada da barışı öğrenmiş bir toplumuz. Cumhuriyetçiliği, devletçiliği, egemenliği, harf devrimini, Kabotaj Kanunu'nu, Türk Tarih ve Türk Dil Kurumlarını nasıl benimsiyorsak, Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün yurtta ve dünyada barış desturunu da benimsemiş bir toplumuz.

Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkesiyle, Boşnağı, Arnavutu, Yörüğü, Çingenesi ile kurulmuş bu cumhuriyet devletinin içinde yaşayan insanlar, birkaç terör örgütünden korkup ayrılmaz. Et ve tırnak gibi yıllardır bir arada yaşayan ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni yaşatan biz bu ülke vatandaşları hainlere asla ve asla pabuç bırakmayız.

Bizim atalarımız bağımsız yaşamak için ve bu ülke topraklarına egemen olmak için kahır çektiler, aç kaldılar, şehit düştüler ve cumhuriyeti kurdular.

Ülke içinde nasıl kardeşçe yaşamayı biliyorsak, komşularımızla da yıllardır olduğu gibi barış içinde yaşamayı istiyoruz.

Cumhuriyetimizin 89. yılında bunu herkes çok iyi bilmelidir ki bu ülke ve bu ülke insanı hiçbir kuvvetin savunucusu, hiçbir kuvvetin emir ve kölesi değildir.

Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti'nin 89 yıllık öyküsü bir başarı, bir uygarlaşma öyküsüdür. Cumhuriyetin başarıları ile haklı bir gurur duyuyoruz. Bugün Türkiye, İslam dünyasındaki tek laik ve demokratik bir cumhuriyet, çağdaş bir ülke, bölgesinde hatırı sayılan bir güç ve istikrardır.

Türkiye Cumhuriyeti, laik ve demokratik anlayıştan taviz vermeden, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün çizdiği çağdaş uygarlık yolunda hızla ilerlemektedir. Buna hiçbir güç engel olamayacak ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti sonsuza kadar yaşayacaktır. Yeter ki bizler Atatürk'ün mirası olan bilimsel ve akılcı yoldan ayrılmayalım.

Hak ve hürriyetlerden yoksun toplumların ayakta kalmaları ve yaşamaları mümkün değildir. Bu nedenle bizlere ve gelecek nesillere düşen en önemli görev; Türkiye Cumhuriyeti'nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü savunmak, Atatürk ilke ve devrimlerini koruyup kollamak, iç ve dış tehditlere karşı duyarlı olmaktır.

Atatürk'ün hedef olarak gösterdiği çağdaş uygar ülke olma yolunda laik, demokratik cumhuriyet rejimi ile kat ettiğimiz mesafe küçümsenecek gibi değildir. Cumhuriyet bize ulus olma, dünya milletlerinin onurlu bir üyesi olma bilincini kazandırmıştır.

Onun için cumhuriyetimizi;

Bilmek yetmez, öğretmek gerek…

Anlamak yetmez, anlatmak gerek…

Sevmek yetmez, sevdirmek gerek…

Yaşamak yetmez, yaşatmak gerek…

Herkesin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı kutluyor; cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Atatürk, aziz şehitlerimiz ve gazilerimizin manevi huzurlarında saygıyla eğiliyorum. Ulusumuzun kurtarıcısı, cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ü rahmetle, şükran ve minnetle anıyor ve en çok da özlemle anıyorum.

Hepiniz sağ olun var olun…

İyi ki varsınız iyi ki bizimlesiniz. Saygılarımla…"

Başkan Cem Kara'nın konuşmasının ardından Atatürk'ün çok sevdiği ve oynamaktan da zevk aldığı zeybek oyunu izleyicilere sunuldu. Kısa zeybek gösterisinin ardından Onuncu Yıl Marşı eşliğinde Cumhuriyet pastası kesildi. Daha sonra devam eden kokteylin sonunda Başkan Cem Kara tüm davetlileri ev sahibi olarak yolcu etti.