Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Almanya şunu anlamalı. 'Ben Türkiye'ye istediğimi yapacağım yine de Türkiye'den istediğimi alacağım'. Böyle bir şey yok. Bu devir geçti. Türkiye'den olumlu bir şeyler görmek istiyorsanız, Türkiye'ye düşmanca yaklaşmayacaksınız. 'Ben istediğimi yaparım, istediğim kötülüğü yaparım, Türkiye de benim her istediğimi yapsın'. O Türkiye geride kaldı." dedi.
Çavuşoğlu, baş başa görüşmelerinin ardından Gabon Dışişleri Bakanı Pacome Moubelet Boubeya ile ortak basın toplantısı düzenledi.
Kıbrıs müzakereleri hakkındaki soruya Çavuşoğlu, son zamanlarda KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide ile sık sık görüştüklerini belirtti.
KKTC'ye perşembe günü ziyaret gerçekleştireceğini dile getiren Çavuşoğlu, müzakerelerin 11 Şubat 2014'teki ortak deklarasyondan sonra hız kazandığını, amaçlarının bu çerçevede kalıcı bir çözüm olduğunu anlattı.
Çözümün parametrelerinin belli olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, 12 Ocak'taki görüşmelerin dışişleri bakanı düzeyinde yapıldığını, o toplantıdan sonra yol haritasının belirlendiğini ve bu çerçevede müzakerelerin devam ettiğini kaydetti.
Çavuşoğlu, "Fakat son zamanlarda, Rum kesiminin özellikle son 3-4 ay içerisinde süreci baltalamaya yönelik 'Ama tamamen de bitmesin, uzatalım, gittiği yere kadar gitsin' anlayışı içerisine girdiğini görüyoruz. Bunun değişik sebepleri olabilir ama onlardan bir tanesi şubat ayındaki seçim. Oysa seçime daha çok var ama Rum kesiminde seçim atmosferine erken giriliyor. Son günlerde yine Anastasiadis Cenevre'de beşli konferansa gitmek için hem 11 Şubat 2014'teki ortak deklarasyona hem de 12 Ocak Cenevre belgesine aykırı şekilde ön şartlar koymaya başladı. Maalesef süreç tıkandı." dedi.
Eide'nin sürecin işlemesi için Yunanistan'ı ziyaret ettiğini, ardından Türkiye'ye geldiğini dile getiren Çavuşoğlu, "Biz sürece olan inancımız söyledik. Biraz önce söylediğim metinler çerçevesinde biz Cenevre'ye gitmeye hazırız. Beşli konferansa hazırız. Çözüm isteyen bir ülke olarak, bugüne kadar Annan Planı dahil tüm çözüm girişimlerini destekleyen bir ülke olarak biz halen bu çizgideyiz ama ön şartları da kabul etmeyiz." diye konuştu.
"Eğer illa da gitmek istiyorlarsa o zaman ısrar da etmeyiz"
Türkiye- Avrupa Birliği ilişkileri konusundaki soru üzerine Çavuşoğlu, Türkiye'nin Avrupa'nın en önemli ülkelerinden biri olduğunu, dolayısıyla Avrupa'ya, Avrupa Konseyi'ne ve AB'ye de karşı olmadıklarını anlattı.
Çavuşoğlu, "Bizim karşı çıktığımız ikircikli tavırdır. AB ülkeleri ve AB'nin kurum olarak çifte standardı. Özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra AB'nin ve AB üyesi birçok ülkenin tavırları da bizi ve Türk halkını ve milletini hayal kırıklığına uğratmıştır. Bizim AB'den beklentimiz bize pozitif ayrımcılık yapmaları değil ama bize nasıl davranacaklarını da öğrenmeleri. Türkiye iki eşit ortak olarak görmek durumunda Avrupa." ifadelerini kullandı.
Brüksel'deki son görüşmelerin çok faydalı olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, "Cumhurbaşkanımız net bir şekilde Türkiye'nin beklentilerini söylemiştir. Şimdi AB tarafında olumlu bir hava var ama bunu somut adımlarla göreceğiz." dedi.
Yeni fasılların açılması, göç anlaşmasının uygulanması, vize serbestisi, gönüllü yerleşim gibi birçok konuda tutulmayan sözlerin olduğunu, AB'nin sözlerini tutması gerektiğini dile getiren Çavuşoğlu, "Tabii ki müzakere için fasıllarının açılması gerek, fasıl açılmadan neyi müzakere edeceğiz." ifadesini kullandı.
Türkiye-Almanya ilişkileri
"İncirlik konusunda Merkel'in "Türkiye ile son bir uzlaşı içinde olacağız, ardından çekilip çekilmemeye karar vereceğiz." açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Çavuşoğlu, şu cevabı verdi:
"Almanya'nın, Türkiye aleyhine ne varsa desteklediğini görüyoruz. Cumhurbaşkanımız, NATO marjında Merkel ile görüşmesinde tek tek hepsini sıraladı. Almanya'nın FETÖ'ye verdiği destek, en son mülteci statüsü verdi, PKK'nın Almanya içerisindeki faaliyetleri, bizim oradaki vatandaşlarımıza karşı sistematik baskı. Özellikle 'evet' diyenlere karşı sistematik baskı var. Yani derin devletin baskısı, içerisinde istihbarat da polis de var." şeklinde konuştu.
Referandumda Almanya'nın tavrının da belli olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, "Şimdi 'Biz İncirlik'e gelmek istiyoruz'. Almanya şunu anlamalı. 'Ben Türkiye'ye istediğimi yapacağım yine de Türkiye'den istediğimi alacağım'. Böyle bir şey yok. Bu devir geçti. Türkiye'den olumlu bir şeyler görmek istiyorsanız, Türkiye'ye düşmanca yaklaşmayacaksınız. 'Ben istediğimi yaparım, istediğim kötülüğü yaparım, Türkiye de benim her istediğimi yapsın'. O Türkiye geride kaldı." diye konuştu.
Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel ile sorunları aşmak için sürekli görüştüklerini dile getiren Çavuşoğlu, mevkidaşının pazartesi Türkiye'ye geleceğini belirtti.
Çavuşoğlu, "Bu şartlarda bizim İncirlik'i Alman parlamenterlere açmamız mümkün değil. İlerde olumlu adım atarlar, telafi adımlar atarlar bunu değerlendiririz. Ama Konya'da sıkıntı yok, Konya NATO üssü. Ama İncirlik benim üssüm. Buradaki tasarruf da bana ait. Bize böyle blöf yapmasınlar. Tehdit etmesinler. 'Yok başka yere gideriz'. Bu da doğru bir yaklaşım değildir. Eğer illa da gitmek istiyorlarsa o zaman ısrar da etmeyiz." dedi.
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › Çavuşoğlu-Boubeya Ortak Basın Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?