Erdemir TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Bugünün 12 Eylül 1980 darbesinin 34'nci yıldönümü olduğunu anımsatan Erdemir, Kenan Evren ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın iki ayrı resmini gösterdi. Erdemir, "50 kişinin idam edildiği,171 kişinin işkencede öldürüldüğünün belgelendiği,299 kişinin cezaevlerinde yaşamını yitirdiği ve milyonlarca insanımızın mağdur edildiği bir vahşetin yıldönümü. En az bu insanlık ayıbı kadar utandırıcı olan hukuku katleden darbeci general Kenan Evren'e 1982 yılında İstanbul Hukuk Fakültesi tarafından fahri hukuk doktorası ve fahri hukuk profesörü unvanlarının verilmesidir. Ne ilginçtir ki yine aynı üniversite Berkin Elvan'ı ve acılı annesini meydanlarda yuhalatan Recep Tayyip Erdoğan'a dünya barışına yaptığı katkılardan dolayı fahri doktora unvanı bahşetmiştir. Gün gelecek bu fotoğraf da tıpkı diğer fotoğraf gibi halkımızdan ve dünya kamuoyundan layık olduğu muameleyi görecektir. 12 Eylül 1980 vahşetinden ve uzantısı uygulamalardan gereken dersleri çıkarabildiğimizi umuyor, bir daha asla demek istiyoruz. CHP olarak dünün ve bugünün baskıcı rejimleri karşısında aynın kararlılıkla durduğumuzu ifade etmek istiyorum" ifadelerini kullandı.
"DAVUTOĞLU'NUN ÜSTESİNDEN GELMESİ GEREKEN HASSAS SORUNLAR NELERDİR?"
Türkiye Cidde'de düzenlenen ve IŞİD ile mücadele kararlılığının vurgulandığı terörle mücadele toplantısının sonuç bildirgesini imzalamadığını belirten Erdemir, "ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Ankara'nın Suudi Arabistan'daki zirvede IŞİD bildirisini imzalamaması ile ilgili olarak, 'Türkiye'nin üstesinden gelmesi gereken hassas sorunlar var' dedi. Bugün buradan sormak istiyorum? Davutoğlu'nun üstesinden gelmesi gereken hassas sorunlar nelerdir? Bu hassas sorun IŞİD'i bir terör örgütü olarak nitelemekten kaçınan ve 'öfkeden bir araya gelen reaksiyon' diye tanımlayan Davutoğlu'nun kafa karışıklığı olabilir mi? Biz Davutoğlu'na aynı kafa karışıklığını Boko Haram terör örgütü söz konusu olduğunda da görmüştük. Boko Haram ile ilgili olarak dönemin Dışişleri Bakanı Davutoğlu'na 24 Mart 2014'te 9 Mayıs 2014'te ve 11 Haziran 2014'te 3 farklı yazılı soru önergesi verdim. Ancak bunların hiç birine yanıt alamadım. Davutoğlu masum insanları katleden ve kız çocuklarını kaçırıp köle ve cariye olarak satan Boko Haram örgütüne de terör örgütü olarak nitelemekten kaçınmaktadır. Umarım kafa karışıklığını sonlandırıp yazı soru önergelerime en kısa zamanda yanıt verir. Kafa karışıklığı yalnızca Davutoğlu ile sınırlı değildir. Dünya kamuoyu Türkiye'nin IŞİD noktasında nerede durduğunu anlamaya çalışmaktadır. Bugün IŞİD saflarında en az bin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bulunmaktadır. Buna karşın hükümetin IŞİD karşıtı koalisyona destek amacıyla herhangi bir görevlendirme yapıp yapmayacağı belli değildir. Bu mücadelede Türkiye insan kaynağı noktasında IŞİD karşıtı koalisyonun değil IŞİD'in yanında gözükmektedir. Musul Başkonsolosumuzun da aralarında bulunduğu 49 vatandaşımız için endişeli bekleyişimiz sürmektedir. Kendilerinin bir an önce serbest bırakılmasını ve ailelerine kavuşmalarını diliyoruz. Dünya kamuoyundaki algı odur ki rehin alınan yalnızca vatandaşlarımız değil aynı zamanda da hükümetin IŞİD terörü ve vahşetiyle mücadele iradesi ve kararlılığıdır" diye konuştu.
Son Dakika › Güncel › CHP'den Işid Kararına Tepki - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?