CHP'li Eski Milletvekilinin Emanet Verdiği Otomobili 12 Yıl Sonra Başına Dert Oldu - Son Dakika
Güncel

CHP'li Eski Milletvekilinin Emanet Verdiği Otomobili 12 Yıl Sonra Başına Dert Oldu

CHP\'li Eski Milletvekilinin Emanet Verdiği Otomobili 12 Yıl Sonra Başına Dert Oldu

Antalya'da 12 yıl önce emanet verdiği araçtaki 3 kişinin meydana gelen kazada ölmesinin ardından ölen kişilerin ailelerinin açtığı tazminat davasında 800 bin TL ödemeye mahkum edilen CHP eski Antalya Milletvekili Nail Kamacı, "Beni yargılayanlar"...

24.01.2013 17:14

Antalya'da 12 yıl önce emanet verdiği araçtaki 3 kişinin meydana gelen kazada ölmesinin ardından ölen kişilerin ailelerinin açtığı tazminat davasında 800 bin TL ödemeye mahkum edilen CHP eski Antalya Milletvekili Nail Kamacı, "Beni yargılayanlar da arabalarını çocuklarına vermiyorlar mı?" diyerek isyan etti.

Antalya'da 12 yıl önce emanet verdiği Veysel Çapan idaresindeki aracının kaza yapması ve

araçta bulunan eski CHP İl Başkanı Mustafa Çetinkaya, Mehmet Erdem, Mehmet Atmaca'nın

ölmesi sebebiyle 6 yıl önce davanın zaman aşımına uğramasına 12 saat kala hakkında tazminat davası açılan CHP eski Antalya Milletvekili Nail Kamacı, 20 eylül 2012 tarihinde 800 bin TL manevi tazminat ödemeye mahkum edilmişti. Avukatı ile birlikte basın toplantısı düzenleyen Kamacı, "Bir daha aracımın anahtarını kimseye vermem" diyerek karara tepkisini dile getirdi. Eski Milletvekili Kamacı, "2001 yılında bir olay yaşandı. Gündoğmuş'taki trafik kazasında 3 arkadaşımızı kaybettik, bunlardan biri eski il başkanı, biri yönetici arkadaşımız, diğeri delege arkadaşımızdı. Arzu etmediğimiz ama sonuçta yaşanmış bir olay. 2006 yılında zaman aşımına çok az bir süre kala bu ailelerden iki tanesi, Mehmet Atmaca'nın ailesi hariç, benim arabamı vermemden dolayı bana kan davası açtılar. Kemik sızlatan dava olarak gazetelerde çıktı. O günden sonra hiç konuşmadım. 6 yıl süre bitinceye kadar partimi yanlış yapanlar da olsa kamuoyunda tartıştırmak istemedim. CHP okulundan yetiştik, bu okulun öğrencileriyiz. CHP'yi dışarıda tartışmayı uygun görmedik. Nihayet 2012 yılının 20 Eylül tarihinde mahkeme karar verdi, bugünkü parayla 800 bin liraya tekabül eden paraya. Biz yine 4 ay geçmesine rağmen kimseye bilgi vermedik, kol kırılır yen içinde kalır diye düşündük" dedi.

"ARTIK KİMSEYE ARABAMIN ANAHTARINI VERMEYECEĞİM"

Bu toplantıyı görev bildiğinin altını çizen Kamacı, "Sadece üzgün olduğumu söyleyebilirim partimi tartışmasına sebep olduğum için. Artık kimseye arabamı vermeyeceğim için üzgün olduğumu söyleyebilirim. Bu sadece ben değil, bütün arkadaşlarım olabilir. Siz gazetecisiniz, herhangi bir yere giderken birlikte gidiyorsunuz. Hepimiz zengin değiliz, birbirimizle

dayanışma kültürü içinde hareket ediyoruz. Özellikle partide bunun gibi yüzlerce olay yaşadım, birçok yere gittik, arkadaşlarımızı götürdük. En önemlisi de şudur, bence örgüt siyasetiyle uğraşmanın getirdiği sonuçlardır. Eğer örgüt siyasetiyle uğraşmazsanız kimseyi

aracınıza almak zorunda değilsiniz, kimseyi bir yere götürmek zorunda değilsiniz. Örgütle uğraşmazsanız bu yüklerin hepsinden kurtulmuş oluyorsunuz. Uğraşırsanız bizim gibi milletvekilleri de olabilirsiniz ama böyle kazalara, sonuçlara da uğrayabilirsiniz. Umarım hayatımın hiçbir evresinde böyle bir toplantıya muhatap kalmam, hatta bu yönde hareket edenlerin de kalmasını istemem. Bunu yaşayanlar bilir. Biz o dönemde çok büyük bir törenle ölenleri uğurladık, ruhları şad olsun. Mehmet Atmaca'nın ailesine özel bir sevgi ve saygım vardır, onların particiliği karşısında da saygıyla eğiliyorum" diye konuştu.

"DAVA AÇANLARI ALLAH'A HAVALE EDİYORUM"

Kazada hayatını kaybedenlerle siyasi birliktelik yaptığını söyleyen Kamacı, "Allah rahmet eylesin, davayı açanlar farklı insanlar. Herkesi Allah'a havale ediyorum. 2001 yılından sonra da başkalarına aracımın anahtarını verdim ama bundan sonra vermeyeceğim diyorum, diyorum ama demekle de olmuyor" dedi.

Dava açılması sonrasında arabuluculuk

yapanlar olduğunu ama sonuç alınamadığını ifade eden Kamacı, zaman aşımına 12 saat kala dava açılmasında bir kasıt görüp görmediği sorusuna ise, "Hukuku o şekilde kullanmışlardır. Dışarıdan yönlendirmeyle bile olsa onlar bile bu terbiye çok fazla oldu demişlerdir" karşılığını verdi.

Ölen partililerin 5. yıl dönümlerine geldiğinde halen milletvekili olduğunu ve hakkında dava açıldığından haberdar olmadığının altını çizen Kamacı, "CHP'liler olarak o dönem içinde ili, ilçesi gereken bütün çabayı gösterdik. Özel bir husumet asla olamaz. Aracını herkes başkasına verebilir. Beni yargılayanlar da veriyor. Çocuklarına vermiyorlar mı? Arabayı vermediğiniz zaman insanlar 'Sen bir de ilçe başkanlığı yaptın, milletvekilliği yaptın, arabanı bile vermiyorsun' diyor. Seçim sonuçlarını bile etkiliyor" şeklinde konuştu.

"İCRA İŞLEMLERİ BAŞLATILDI"

Nail Kamacı'nın avukatı Okan Köken ise, maddi ve manevi tazminat davasının sonuçlandığını, dosyayı temyiz ettiklerini ve Yargıtay'a gittiğini ancak icra işlemlerinin başlatıldığını söyledi. Nail

Kamacı'nın ceza boyutuyla ilgili sorunu olmadığını hatırlatan Köken, "Asliye hukuk mahkemesinde açılan maddi ve manevi tazminat davaları, karar verildikten sonra kesinleşmese dahi davacı taraflar bunu icraya koyabilirler ve onlar da bu yolu seçtiler, icraya koydular. Şimdi mahkemenin verdiği kararla birlikte dava dosyasındaki kaza tarihi olan 2001 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte icra takibi yapıldı. Bu da maalesef günümüze uyarlandığında çok ciddi bir tazminatla karşılaştık. Burada hem Mustafa Çetinkaya, hem Mehmet Erdem'in açtığı iki dava ve iki ayrı icra takibi söz konusu. Toplamda ikisinin yekünü yaklaşık 800-900 bin TL'lik bir rakama tekabül ediyor. İcra takibi sonucunda bunu ödeyememesi durumunda herhangi bir ceza boyutu söz konusu değil. Yasalarda icra takibi yapılıp ta sonuçsuz kalması halinde, ki müvekkilimin bu kadar miktarda mal varlığı mevcut değil, takdir edersiniz ki çevremizdeki kimsenin bu kadar bir miktarı rahat bir şekilde ödeme şansı yoktur. Şu anda ceza boyutuyla karşı karşıya değiliz, icra takibiyle karşı karşıyayız. Şu anda haciz işlemi var, mal götürme yok, sadece üzerinize kayıtlı araçların, taşınmazların da kayıtlar üzerinde haciz işlemi yapılabilir, haciz sürecine girildi" dedi.

Köken, şu ana kadar emsal dosyalar olduğunu, araç sahibiyle birlikte seyahat eden insanların kazalarda zarar görmesi durumunda açılan davalar bulunduğunu ancak birebir başkasına verilen ve içinde kendisinin olmadığı araçla yapılan kazada ölenlerin açtığı ve kazandığı tazminat davasında yargı kararı bulunmadığını sözlerine ekledi. - ANTALYA

Kaynak: İHA

Son Dakika Güncel CHP'li Eski Milletvekilinin Emanet Verdiği Otomobili 12 Yıl Sonra Başına Dert Oldu - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement