CHP Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, önce Şemdinli, şimdi ise Beytüşşebap saldırılarının yerinden istihbarat ve lojistik destek olmadan gerçekleştirilmesi mümkün olmayan, çok yönlü ve çok merkezli saldırılar olduğunu belirterek, "Türkiye bugün örtülü bir kuşatma altındadır" dedi CHP Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, önce Şemdinli, şimdi ise Beytüşşebap saldırılarının yerinden istihbarat ve lojistik destek olmadan gerçekleştirilmesi mümkün olmayan, çok yönlü ve çok merkezli saldırılar olduğunu belirterek, "Türkiye bugün örtülü bir kuşatma altındadır" dedi.
Koç, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında Şırnak'ın Beytüşşebap ilçe merkezinde gerçekleşen terör saldırısına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Öncelikle saldırıda şehit düşen askerlere Allah'tan rahmet ailelerine başsağlığı dileyen Koç, saldırıların ardından yetkilerce yapılan "saçma sapan, bıkkınlık yaratan" açıklamaları ise artık duymak istemediklerini ifade etti. Koç, "Başbakan, İçişleri Bakanı, Milli Savunma Bakanı, Dışişleri Bakanı, Hükümet ve AKP sözcülerinin çaresizlik kokan, hamaset cümlelerini artık kullanmamalarını diliyorum. Siyasette sorumluluğu olan herkesin karşı karşıya bulunduğumuz tabloyu basit siyasi suçlamaların dışında gerçekçi bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini ifade etmek istiyorum" dedi. Tırmanan terör eylemlerinin, ulaştığı boyutların Türkiye'nin bölgedeki egemenliğini, toprak bütünlüğünü ve varlığını sorgulatacak seviyede olduğunu belirten Koç, "Medyanın tehditle karartılması, TBMM'nin sürecin dışında tutulması, yapıcı önerilere karşı hükümetten gelen demagojik ve ucuz suçlamalar, Türkiye'nin kendi iradesi dışında çekilmek istendiği şiddet sürecine çıkarılmış bir davetiye görünümündedir" dedi.
AKP'nin 2002 yılında terörle mücadelede 6'sı asker 10 şehidin verildiği bir Türkiye'yi devraldığını, bugün artık bu marjinal seviyeden bir gecede 10, sadece 2012'de 150 şehit sayısına ulaşıldığı günlere gelindiğini belirten Koç, dünyada hiçbir ülkenin terörü Türkiye gibi uzun süre topraklarında yaşamadığını kaydetti. Koç, "Bu noktada artık başarısızlığın sorumlusunun aranması anlamsızdır ve inandırıcı da değildir. Hükümet yetkilileri ve Başbakan 10 yıllık iktidarlarından sonra kamuoyu ile alay etmemelidir. Milletin dayanma sınırını zorlamamalıdır. "Terörle mücadele dünden çok daha ileri bir noktaya geldik', "Her şey kontrolümüz altında', "Medya olayları büyütmemeli' ifadeleri gerçekten uzak değerlendirmeler olup bir şekilde becerisizliğin, iradesizliğin, sürüklenişin itiraflarıdır. Türkiye'yi yönetememelerinin yansımalarıdır" dedi.
Terörle mücadele açısından en büyük ve stratejik hatanın ise bölücü terör örgütü ve temsilcilerinin muhatap alınması olduğunu belirten Koç, terör örgütü temsilcilerinin gizli ya da alenen muhatap alınmasının terör örgütünün başarıya ulaşmasındaki en büyük kolaylık olduğunu ifade etti.
Koç, "Zaman kan üzerinden siyaset yerine, her kimliğin ulusal birlik ve bütünlük anlayışı içinde kendini bulduğu ve ifade edebildiği çözüm seçeneklerini ortak aklın ışığında el birliği ile meşru zeminde TBMM'de ortaya koyma zamanıdır" dedi.
-"SALDIRILAR ÇOK YÖNLÜ VE ÇOK MERKEZLİ"
Başbakan'ın artık ciddi bir şeklide özeleştiri yapması gerektiğini savunan Koç, gelinen noktada, terörle mücadelenin çok yönlü ve bütüncül bir anlayışla yürütülmesi ve siyasi sorumluluğunun iktidarlarca üstlenilmesi gerektiğini belirtti. Kendilerinin daha önce olayların izlenen dış politika yanlışları ile tırmandığının altını çizdiklerini ifade eden Koç, " PKK'nın eylemlerini kitlesel saldırı ve çok merkezli saldırılar şekline dönüştürülmesinin altında bu gelişmelerin ağırlığı da unutulmamalıdır" dedi. Dış politikanın iç politikadaki gibi günü birlik "kabadayılıkları" kaldıramayacağını ifade eden Koç, "Geri dönülmez bir noktaya gelmeden çağrımızı yineliyoruz" derken, şöyle devam etti:
"Türkiye bugün örtülü bir kuşatma altındadır. Terörle mücadelede sağlıklı, güvenilir, bağımsız bir istihbarat yapılanmasına sahip değildir. Bölge ülkelerinde uygulamaya konulan etnik ve mezhepsel ayrıştırma projesi maalesef Türkiye'ye de sıçratılmaz istenmektedir. TSK'nın itibarsızlaştırma girişimleri, harekat alanında personelin hem kendine hem de üstlerine karşı güven erozyonu yaratmaya devam etmektedir. Genelkurmay, MİT ve Emniyet arasındaki güven bunalımı ortadan kaldırılmalıdır. Önce Şemdinli, şimdi Beytüşşebap saldırıları yerinden istihbarat ve lojistik destek olmadan gerçekleştirilmesi mümkün olmayan saldırılardır, çok yönlü, çok merkezli Terörle mücadele şu ana kadar yapıldığı gibi PKK'nın sırtı sıvazlanarak, şımartılarak sürdürülemez. Bu konuda çekingenlik sergilenemez. Terörle mücadele güvenlik boyutuyla tüm siyaset ortak sorumluluğu altında olmalıdır. Bu arada hem toplumsal, hem siyasal uzlaşma zemini aramak zorundayız. Gerçekçi ve akılcı olmak zorundayız."
Koç başta Hükümet olmak üzere, terörün ve silahın rehinesi olmayan tüm siyasi yapıları, sorunun çözümü noktasında ulusal bir sorumluluk ve duruş sergilemeye çağırdı.
-ADLİ YILIN AÇILIŞI: "HÜKÜMET ACİL OLARAK YARGIDAN ELİNİ ÇEKMELİDİR"
Koç 2012-2013 adli yılının açılışı konusunda ise, Türkiye'de yasama ve yürütme organının içine düştüğü adalet krizinin giderek yargı erkini de dönüştürdüğünü, kamuoyunun, yargıya güveni maalesef zaman içinde iyice azaldığını ifade etti. Mahkemelerde adil kararlar verildiğinden kuşku duyulduğunu belirten Koç, "Türkiye'nin bu çarpık yargı gerçeği, bütün dünyaca da bilinmektedir ve uluslararası belgelerle de tescil edilmiştir" dedi. Hükümetin acil olarak yargıdan elini çekmesi gerektiğini belirten Koç, "Yargıya bağımsızlığını ve itibarını iade etmelidir. Unutulmamalıdır ki, kronikleşmiş yargı krizi eninde sonunda bir rejim krizine dönüşür" dedi.
-"DIŞ POLİTİKA TERÖR EYLEMLERİNİN TIRMANMASINA KATKI SAĞLAMIŞTIR"
Koç açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Koç, Şemdinli'ye terör örgütünün bayrak diktiği, Beytüşşebap'ın PKK'nın kontrolü altına geçtiği yönündeki iddiaların sorulması üzerine, Şemdinli ve Beytüşşebap'taki saldırıların, aynı anda birden çok merkeze dönük eylem planları olduğunu belirterek, bunların dışarıdan lojistik ve istihbarat desteği almadan sağlanabilecek girişimler olmadığını vurguladı. Koç, "Onun için Türkiye'nin Dışişleri Bakanının hayalleriyle yürütülen dış politikası, uluslararası oyun kurucuların telkinleriyle yönlendirilen dış politikası maalesef içimizde yaşadığımız terör eylemlerinin tırmanmasına katkı sağlamıştır. Bu çok açık bir gerçektir" dedi.
-BOZDAĞ'A YÜKLENDİ: "CHP'YE DİL UZATMAK SENİN EN HADDİNE"
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın açıklamalarına da tepki gösteren Koç, "Sayın Bozdağ Boş boş konuşmaktan vazgeçip 10 şehidimizin hesabını sorması gerekirken, ucuz siyaset yöntemini kullanan bir hükümet yetkilisi olarak aklını CHP'ye takmıştır. Türkiye sıkıntı içerisinde. Türkiye tehdit altında. Türkiye'nin ulusal bütünlüğü ve toprak bütünlüğü tehdit altında. Sayın Bozdağ sen bunlarla uğraş. Bunlar uğraş Cumhuriyet Halk Partisine dil uzatmak senin ne haddine, ne de kapasitene uygun" diye konuştu.
-"AYGÜN'LE İLGİLİ DEĞERLENDİRME PARTİ DİSİPLİNİ İÇİNDE YAPILIR"
Koç, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün görüşmesine ilişkin bir soru üzerine de, Aygün ile tam olarak uyuştuklarının söylenemeyeceğini, fikir ayrılıklarının olduğunu belirtirken, "Ama "iki Mehmet öldü diye meclis toplanır mı?' diyen bir AKP sözcüsünün cümlesini bu millet hazmedecek, orada iyi niyetle söylenen bir iki cümle CHP'ye mal edilmeye çalışılacak. Hüseyin Aygün'ün yanlışlarını da söyleyen bir arkadaşınızım. Onu parti disiplini içerisinde, parti sorumluluklarımız içinde biz değerlendiririz. Ama yaşanan tablodaki gerçeği de göz ardı etmemek gerekiyor" dedi.
-"AKP'NİN DOKUNULMAZLIKLARIN KALDIRILMASI KONUSUNDA ÇEKİNCELERİ VAR"
Koç, bir diğer soru üzerine milletvekili dokunulmazlıkları konusunda da, CHP'nin görüşünün çok net ve açık olduğunu belirterek, milletvekillerinin kürsü dokunulmazlığı dışında sade bir vatandaş gibi görevlerini yapmaları gerektiği görüşünü savunduklarını kaydetti. Başbakan'ın, Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu ve diğer AKP yetkililerinin çekinceleri olduğunu söyleyen Koç, "Nedir çekinceleri? "Dokunulmazlık konusu masaya geldiği zaman bizim dosyalar ne olacak' diyorlar. Hoş yargıyı istedikleri gibi yönlendirebilecek bir güce ulaştılar, bunu biliyoruz. Ama yine korkuyorlar. O dosyaların tekrar açılıp kalpazanlıklarının, ihaleye fesat karıştıranlarının, rüşvet verenlerinin, irtikap suçuyla suçlananların tekrar kamuoyu önünde değerlendirileceklerinden çekiniyorlar" dedi. - Ankara
Son Dakika › Güncel › Chp'li Koç: 'Türkiye Örtülü Bir Kuşatma Altında' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?