CHP'li Tanrıkulu: Yıldırım'ım Failleri Derhal Yargı Önüne Çıkarılmalı

Türkiye'de çözüm ve barıştan söz edilen bir dönemde, karakol inşaatını protesto ettiği için öldürülen Medeni Yıldırım'ın faillerinin derhal görevden uzaklaştırılması ve yargı önüne çıkarılması gerektiğini belirten CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, "Adli ve idari soruşturma etkin bir biçimde yapılmalı ve benzer olayların yaşanmasının önü alınmalıdır" dedi CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Türkiye'de çözüm ve barıştan söz edilen bir dönemde, karakol inşaatını protesto ettiği için öldürülen Medeni Yıldırım'ın faillerinin derhal görevden uzaklaştırılması ve yargı önüne çıkarılması gerektiğini belirterek, "Adli ve idari soruşturma etkin bir biçimde yapılmalı ve benzer olayların yaşanmasının önü alınmalıdır" dedi.

Tanrıkulu yazılı açıklamasında, en temel insan hakkı olan yaşam hakkına yönelik ihlallerin her geçen gün daha da artış gösterdiğini ifade etti. Gezi Parkı protestolarında biri polis komiseri olmak üzere altı kişinin yaşamını yitirdiğini belirten Tanrıkulu, son olarak Lice'de gerçekleşen karakol inşaatı protestosuna yönelik müdahalede 18 yaşındaki Medeni Yıldırım hayatını kaybettiğini anımsattı. Gezi protestoları sırasında Ankara'da öldürülen Ethem Sarısülük'ün katil zanlısı polis memurunun serbest bırakılmasının da toplumda infial yarattığını ifade eden Tanrıkulu, "Kamuoyunun gözleri önünde yaşanan pek çok ölüm, cezasız kalmaktadır. Kamu görevlisinin faili olduğu bir ölüm varsa "ceza yoktur' algısı kamuoyunda artık yerleşmiş bir kanaattir. Oysa ölümü cezasız kılmak en otoriter rejimlerde bile kabul edilemez" dedi. Sezgin Tanrıkulu, 3 Haziran'da öldürülen Abdullah Cömert'in faillerinin de ortaya çıkarılmadığını anımsattı.

-"HALKIMIZ AÇIKÇA EŞİTLİK VE ADALET İSTİYOR"-

CHP'li Tanrıkulu, 2013 yılında gerek Gezi Parkı protestolarında gerekse Lice'deki karakol inşaatı protestosunda öldürülen sivil yurttaşların faillerinin herhangi bir cezai veya idari yaptırıma tabi tutulmamasının kesinlikle kabul edilemez bir durum olduğunu ifade ederken şöyle devam etti:

"Lice'deki olayla ilgili İçişleri Bakanlığı'nın müfettiş görevlendirmekle yetinmesi, olayın zamana yayılarak unutturulma çabasını akla getiriyor. Zira 2004 yılında evinin önünde öldürülen 12 yaşındaki Uğur Kaymaz, koyun otlatırken öldürülen 12 yaşındaki Ceylan Önkol, Muğla'da öldürülen üniversite öğrencisi Şerzan Kurt, Diyarbakır'da öldürülen üniversite öğrencisi Aydın Erdem, 34 kişinin hayatını kaybettiği Roboski katliamı ve daha pek çok olayda da araştırma-soruşturma zamana yayılmış ve sonuçta bu ölümler cezasız kalmıştır. Tüm Türkiye'ye yayılan Gezi protestolarını besleyen tepkinin altında yargısız infazcıların ve işkencecilerin cezalandırılmaması da yatıyor. Halkımız açıkça eşitlik ve adalet istiyor. Halk, kolluk güçlerinin kendilerine düşman muamelesi yapmamasını, bunu yapanların da kollanmamasını istiyor."

Türkiye'de çözüm ve barıştan söz edilen bir dönemde, karakol inşaatını protesto ettiği için öldürülen Medeni Yıldırım'ın faillerinin derhal görevden uzaklaştırılması ve zaman kaybettirilmeden yargı önüne çıkarılması gerektiğini belirten Tanrıkulu, "Adli ve idari soruşturma etkin bir biçimde yapılmalı ve benzer olayların yaşanmasının önü alınmalıdır. Kamu görevlilerinin dahil olduğu yaşam hakkı ihlallerinde adeta sistematik olarak cezasızlık uygulanmasına derhal son verecek yasal ve idari önlemler alınmalıdır" dedi.

-"ON YILDA TOPLUMSAL OLAYLARA MÜDAHALEDE EN AZ 45 KİŞİ ÖLDÜ"-

İnsan hakları ihlallerine yönelik cezasızlığın ihlalleri adeta teşvik eder hale geldiği için ne yazık ki yurttaşların can güvenliğinin ciddi risk altına girdiğini savunan Tanrıkulu, bazı rakamlar da verdi. İnsan hakları örgütlerinin verilerine göre 2003-2011 yılları arasında 121 faili meçhul cinayet yaşandığını, yargısız infaz, "dur' ihtarına uymama veya rastgele ateş açma sonucu bu yıllar arasında 388 kişinin yaşamını yitirdiğini, belirten Tanrıkulu, gözaltında veya cezaevlerinde bu dönem içinde yaşanan ölüm sayısının 274 olduğunu, kolluk güçlerinin toplumsal olaylara müdahalesi sırasında ise 2003-2012 yılları arasında en az 45 kişinin yaşamını yitirdiğini kaydetti. - Ankara