CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin, çözüm sürecine ilişkin Meclis Araştırması açılması için verdiği önergeyi değerlendirirken, "Tarihimizde ilk kez TBMM, bir terör örgütüyle muhatap kılınmak isteniyor" dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, akil insanların konuyu da çözümü de bilmediklerini ileri sürdü. Görüşü ne olursa olsun düşünen herkese saygılı olduklarını, ancak kendisine "akil insan" diyerek siyasi otoritenin propagandasını yapan insanın "akil insan" olamayacağını belirten Kılıçdaroğlu, "Aklını kiraya veren insandan akil adam olmaz" diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sık sık "Hakkari'de neden Türk bayrağı yoktu-" sorusu yönelttiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Sen Başbakan değil misin- Kafanda ülkeyi zaten bölmüşsün. Sen kendi ülkenin bir ilinde, 'Burada Türk bayrağı yoktur'u nasıl söylersin- Bunu söylemek bölücülük değil midir- Hala ne söylediğinin farkında bile değilsin. Hakkari'de senin il başkanlığın yok, CHP'nin il başkanlığında Türk bayrağı var. İnanmıyorsan git bak. Eğer ülkeyi bu hale getirmişsen, o şeref ancak sana aittir. Bir düşünceyi dile getirirken insanda biraz utanma duygusu olur" dedi.
-"Samimi ve dürüst değil"-
İktidarın terör sorununu çözmesi konusunda kendilerinin herhangi bir engel teşkil etmediklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"(Samimi ve dürüst olacaksın) dedik. Samimi ve dürüst değil. 'Kişisel beklentiler üzerine bu sorunu çözmeye kalkmayacaksın' dedik. Kişisel beklentileri var, her gece başkanlık rüyası görüyor. 'Pazarlık yapmıyoruz' diyor. Şakır şakır yapıyorsun. 'Millete bilgi vereceksin' dedik, vermedi. Bu düşüncede olan birisi, Türkiye'nin en köklü ve derin sorununu çözemez. Sorunu çözmek çok kolay değil. Bunu biliyoruz. Ama sorunu çözmek için yola çıkarken önce halka yalan söylemeyeceksin, çünkü yalancıdan başbakan olmaz. 'Pazarlık yapmadık' diyor. Kusura bakma ama bu mektuplar aşk mektubu değil herhalde. Nedir bu mektuplar-
Eğer bu sorunu tek başına tek başına çözmeye kudreti yetseydi zaten 'CHP gelsin bu işin içine girsin' diye bir baskı yapmazdı. Neden CHP'ye baskı yapıyor- İkili oynuyor. 'Ben sorunu çözecektim, CHP önümde engel oldu' demek için. Sen bu sorunu çözemezsin. CHP de önünde engel değil. Çözüyorsan buyur çöz. Elinden tutan mı var- Neyine engel olduk biz senin-
Yapılan pazarlıkları aslında dolaylı yoldan öğreniyoruz. Bir televizyon programında yaptığı konuşmada eyaletlerden söz ediyor. Durup durduğu yerde bir başbakan neden eyaletlerden, federasyonlardan söz eder- Ne diyor bizler için:
'Bunlar tarihi filan bilmiyor. Bunların tarih bilinci yok. Şimdi (cumhuriyete savaş açmak) derken bir defa dünyaya şöyle bir bakalım. Dünyada gelişmiş, güçlü ülkelere bakarsanız bunların hiçbirinde eyalet korkusu, endişesi diye bir şey yok. Tam aksine eyalet yapılanmaları, güçlü ülkelerde çok daha süratle kalkınmayı getirir. Demokraside siyasi rekabeti getirir. Bu, güçlenme alametidir. Gelelim bizim tarihimize.'
Dünya tarihini bildi, şimdi bizim Osmanlı tarihine geldi. 'Osmanlı'ya baktığımız zaman o güçlü Osmanlı'da Laziztan, Kürdistan eyaletleri var. Eyalet sistemleri var.'
Samimi söylüyorum ne dünya tarihini ne Osmanlı tarihi konusunda küçük bir kırıntı kadar bilgisi varsa ben genel başkanlığı bırakırım."
Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın, "yaptığı pazarlığın gereği olarak kamuoyu oluşturmaya çalıştığını" iddia etti.
-"Çıksın bizim yol haritamız üzerinde konuşsun bakalım"-
Yasama, yargı, yürütme gibi kuralların sağlıklı çalışması için üç temel kural bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, bunlardan birinin, bir ülkeye demokrasi gelmeden barışın gelmeyeceği olduğunu söyledi. İki hafta önceki grup toplantısında 16 maddelik demokrasi manifestosu söylediklerini anımsatan ve bunları yineleyen Kılıçdaroğlu, "Recep Tayyip Erdoğan ve onun yandaşları, o demokrasi manifestosu ile ilgili olarak tek cümle söylemediler. Tek soru soruldu mu onlara- Neden sorulmuyor- Ayrıcalığı mı var Recep Tayip Erdoğan'ın-" dedi.
Hukuk olmayan bir ülkede barışın olamayacağını dile getiren Kılıçdaroğlu, yargının bağımsız olması gerektiğini vurguladı. Kılıçdaroğlu, milletin seçtiği 8 milletvekilini hapiste tutacaksınız, 'Benim ülkemde hukukun üstünlüğü var' diyeceksiniz. Olmaz" diye konuştu.
Toplumsal uzlaşma olmadan barış olmayacağını kaydeden Kılıçdaroğlu, bir ülkede demokrasi, hukuk, toplumsal uzlaşma olmazsa barışın da olamayacağını dile getirdi.
Başbakan Erdoğan'a seslenen Kılıçdaroğlu, "Demokrasi mi istiyorsun- Getir, yasaları çıkaralım. Darbe yasalarının arkasına saklanma, korkma, biraz yürekli ol. Demokrasi istiyorsan, çık adam gibi söyle: 'Ben de demokrasi istiyorum' de. Gel yargıyı bağımsız kılalım. Toplumsal uzlaşma olmadan zaten demokrasi olmaz" dedi.
"CHP konuşmuyor" eleştirilerinin yapıldığını belirten Kılıçdaroğlu,
"Söylediklerimiz eksik olabilir. Yanlış da görebilirsiniz. Çıksın Recep Tayip Erdoğan, bizim yol haritamız üzerinde konuşsun bakalım. Demokrasi, hukuk ve toplumsal uzlaşma konusunda bir konuşsun bakalım, görelim. Niye ona sormuyorsunuz, 'Neden konuşmuyorsun Sayın Recep Tayip Erdoğan- diye" ifadelerini kullandı.
-"Kabul etmemiz mümkün değil"-
Çözüm sürecine ilişkin Meclis Araştırması açılması için verilen önergenin bugün görüşüleceğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Olay ilk ortaya çıktığında Sayın Başbakan, 'Bu işin muhatabı hükümettir. Süreci biz yönetiyoruz. Parlamentoyla ilişkisi yoktur' demişti. Doğru. Sayın Cemil Çiçek'e sordular, o da aynı şeyi söyledi. 'Yürütme organının işidir. Bu TBMM'nin işi değildir. Bunun TBMM'de görüşülmesi, Meclis'in sürece dahil edilmesi doğru bir yaklaşım değildir' dedi. Doğru.
Ama önergeyi veren AKP'li arkadaşımız ne diyor: 'Çözüm sürecine TBMM'nin bir araştırma komisyonu ile dahil olması, diğer siyasi partilerimizin de bu sürece dahil olması, siyasi risk getiren bu süreçte herkesin elini taşın altına koymasını sağlamak ve siyasi sorumluluk almasını sağlamak için böyle bir komisyon kurulmasını öneriyoruz' diyor.
Türkiye'nin en temel sorununu çözerken halka doğruları söyleyeceksiniz. Halkı aldatmayacaksınız. Önergede, 'TBMM'nin, süreçle sağlıklı şekilde irtibatı kurulabilecek' diyor. Bizim tarihimizde ilk kez TBMM, bir terör örgütüyle muhatap kılınmak isteniyor. Bu, hukukun kaldırabileceği bir şey değildir. Sağlıklı çalışan bir demokrasinin kaldırabileceği bir şey değildir.
Sayın Cemil Çiçek, 'Bu bir araştırma önergesi' diyor. Adı araştırma önergesi, metni oku önce Sayın Cemil Çiçek. TBMM'nin Başkanı olarak, bu süreçte TBMM'nin irtibatının kurulmasını doğru buluyor musun bulmuyor musun- Çık milletin önünde söyle bakalım. Böyle bir şeyi bizim kabul etmemiz mümkün değildir, doğru da bulmuyoruz böyle bir şeyi."
Kılıçdaroğlu, ekonomi konusunda herkesin sıkıntılı olduğunu söyledi. Trabzon'da bir gencin işsizlik nedeniyle kendini yaktığını anımsatan Kılıçdaroğlu, "Eğer bir ülkede bir genç, 'iş bulamıyorum' diye kendini yakıyorsa, o ülkede sorun var demektir" dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, işsiz sayısının bu yıl 214 bin daha arttığını, ancak Türkiye'nin yakıcı gündeminin, bu sorunların yeterince tartışılmasına olanak vermediğini kaydetti.
Bütün illeri gezerek iş dünyasıyla toplantılar yaptığını, bunu sürdüreceğini belirten Kılıçdaroğlu, ekonomik görüşlerini ayrıntılarıyla anlattığını dile getirdi.
(Bitti) - TBMM
Son Dakika › Güncel › CHP TBMM Grup Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?