Çiçek: Cebir ve Şiddet Devletin Temsilcisine Yapılıyorsa Tasvip Edilemez

Tbmm Başkanı Cemil Çiçek, "Hepimizin devletimizden talebi var, hükümetlerimizden talebi var, devlette hizmet eden birimlerimizden talebimiz var, hatta yapılan hizmetlerden zaman zaman şikayetlerimizde olur, protestolarımız da olur ama bunlardan hiçbirisi cebir ve şiddete başvurmayı haklı kılmaz. Bu ülkede ne talep edeceksek, neyi konuşacaksak, neyi tartışacaksak bir birimize saygı çerçevesinde, hukuk çerçevesinde bunları yapacağız" dedi.

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Yozgat'ta, Kamu Özel Ortaklığı Modeli ile yapılacak Eğitim ve Araştırma Hastanesi temel atma törenine katıldı. Çiçek, Hacıbektaş'ta Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'a yapılan saldırı girişimine değinirken, cebir ve şiddet devlet temsilcilerine yapılıyorsa bunun asla tasvip edilemeyeceğini söyledi. Çiçek, şunları söyledi:

"Cumhuriyet ve demokrasi milletimizin geçen yüz yılda kazandığı en önemli kazanım. Bunlar doğru tercihtir, cumhuriyeti ve demokrasiyi bize armağan edenleri rahmetle, saygıyla buradan anıyorum. Bu iki kavramın, cumhuriyet ve demokrasinin eksik olduğu ülkelerdeki sıkıntıları görüyoruz. Bu gün islam Dünyası perişan, Suriye'ye, Mısır'a bakın bizim sahip olduklarımızı talep etmek için bu gün oralar kan gölüne döndü, kan akıyor, gözyaşı dökülüyor, iç savaş, iç kargaşalar başladı. Düşüncelerimiz, siyasi kanaatlerimiz, dini inanışlarımız, dini yorumlarımız farklı olabilir. Bunların hiçbirisi kavga etmemiz bir birimize kem gözle bakmamız için sebep teşkil etmez. Bu farklılıklar bir birimize olan ilgimizi, saygımızı daha da artırmalıdır. Eğer ülkemizde huzur, barış, kardeşlik olursa bir birimizi anlayabilirsek, bir birimize tahammül gösterebilirsek Türkiye'nin geleceği aydınlıktır. Birliğimiz bozulsun, dirliğimiz açılsın, araya fitne ve fesat girsin diye içeriden ve dışarıdan uğraşan pek çok uluslar arası kesim, güç var bunlara da fırsat vermeyelim. Geçmişte bu manada çok acı, sıkıntılar çektik. Hepimizin devlet, hükümetlerimizden, devlette hizmet eden birimlerimizden talebimiz var, hatta yapılan hizmetlerden zaman zaman şikayetlerimizde olur, protestolarımız da olur ama bunlardan hiçbirisi cebir ve şiddete başvurmayı haklı kılmaz. Bu ülkede ne talep edeceksek, neyi konuşacaksak, tartışacaksak bir birimize saygı, hukuk çerçevesinde bunları yapacağız. Hele hele cebir ve şiddet milletin temsilcilerine karşı yapılıyorsa bu asla tasvip edilemez."

"SEÇİLMİŞLERE SAYGI DUYMAYI ÖĞRENMEK"

Çiçek, demokrasinin gereği hangi partiden olursa olsun seçilmişlere saygı duymayı öğrenmek gerektiğini, aksi halde yeteri kadar demokrasi kültürüne sahip olamayacağını anlatırken, şöyle devam etti:

"Cebir ve şiddet, saygısızlık, hoşgörüsüzlük bizim ne inancımızda ne kültürümüzde, bu toprağı gerçek sahipleri daima ruhaniyetlerini ve himmetlerini talep ettiğimiz bu ülkenin erenlerinin bize tavsiyelerinde var. Hacı Bektaşi Veli, Mevlana, Yunus Emre daha nice Allah dostlarının sözlerini buradan söyleyeceğiz ama onu anma toplantılarında o felsefeye uygun düşmeyen o tavsiyeye uygun düşmeyen davranışlarda bulunacağız. Sebebi ne olursa olsun bunları yaşı hepimizin müşterek bir tavrı ortaya koyması gerekir."

Türkiye'nin büyüdükçe bir kısım ülkelerin rahatsız olduğuna dikkat çeken Çiçek, "Onun içindir ki bu konuda millet olarak daha uyanık olmamız gerekir" dedi. Ülkemizde bir dönem insanların şehirden şehre gidilemediği bir sokaktan öbür sokağa gidilemediği sıkıntılı günlerin yaşadığını hatırlatan Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"'Sağcıdır, solcudur' dedik bir kısmımız sol yumrukları sıktı, bir kısmımız sağ yumrukları sıktı. Halbuki el sıkmak varken yumruk sıkmak niye. Kucaklaşmak varken kavga etmek niye. Sabır ve hoşgörü göstermek varken birbirimizin gırtlağına sarılmak niye. İncinsen de incitme felsefesi, tavsiyesi varken insanları incitmek niye? Yumruklamak niye? Buna alkış tutmak niye? Buna arka çıkmak niye? Buna tavır koymamak niye? Her on senede bir onbeş senede bir bu tuzağa düşmek niye? Milletlerin yol haritasını tecrübeleri tayin eder. Bu millet çok tecrübe edindi.Tecrübenin özünde de acıvardır,sıkıntı vardır, meşakkat vardır. Artık millet olarak meşakkat çekmek istemiyoruz. Sıkıntı çekmek istemiyoruz farklı görüşlerin içinde olsak bile birbirimizle kavga etmek istemiyoruz. Kim ki bize kavgayı tavsiye ediyor, kim ki bize barıştan, hoşgörüden birbirimize saygı duymaktan öte bir yol tavsiye ediyorsa o bizden değildir, o millete hizmet ediyor değildir. Artık demokrasinin, cumhuriyetin,hoşgörünün kıymetini bilmemiz lazım. Eğer Türkiye sulh ve sukun içerisinde barış ve huzur içerisinde bir on yıl daha devam ederse Türkiye dünyanın ilk on değil şampiyonluğa oynayan takımlarından birisi olacaktır. Cenabı haktan niyazımız temennimiz o günleri hep beraber bizlere göstermesidir."

SAĞLIK BAKANI MÜEZZİNOĞLU: BOZDAĞ MİLLİ İRADENİN TEMSİLCİSİDİR

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu da, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'a yapılan saldırıyı kınadığını söyledi. Müezzinoğlu, "Bekir Bozdağ bey bir birey değil millet adına milli iradenin, sandığın bir temsilcisidir. Oy versin vermesin milyonlarca insanın temsilini hükümet adına, meclis adına ve milli irade adına yapan bir kişidir, bir temsildir. Dolayısıyla 'İncinsen de incitme' cümlesi doğrudur ama Hacı Bektaş-ı Veli törenlerinde veya ruhunda 'Eline, diline, beline hakim ol' mefkuresini orada ifade etmeyen anlayışın da milli iradenin hak ve hukukuna sahip çıkmayan, tam aksine yanlış yapanlara sahip çıkan anlayışı da burada kınıyorum" diye konuştu.

Konuşmaların ardından dualar eşliğinde, Yozgat'ta, Kamu Özel Ortaklığı Modeli ile yapılacak olan Eğitim ve Araştırma Hastanesi temeli, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun butona basmasıyla yapıldı. - Yozgat