Cumhurbaşkanı Erdoğan: (2) - Son Dakika
Güncel

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (2)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar'ın görevden uzaklaştırılmasına ilişkin, "Asıl önemli olan şu anda bu tür açığa alma kararını eğer İçişleri Bakanlığı veriyorsa, burada demek ki bir su kaçağı var.

05.01.2018 11:14

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar'ın görevden uzaklaştırılmasına ilişkin, "Asıl önemli olan şu anda bu tür açığa alma kararını eğer İçişleri Bakanlığı veriyorsa, burada demek ki bir su kaçağı var. Şu anda da bu atılan adımla alakalı olarak Ataşehir'de ne olduysa işte burada da bu oldu. Bize gelen bilgiler çok daha farklı, onu da söyleyeyim." dedi.

Cumhurbaşkan Erdoğan, Fransa'nın başkenti Paris'e hareketinden önce Atatürk Havalimanı Devlet Konuevi'nde düzenlediği basın toplantısının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Kabinede geniş çaplı bir revizyon yapılacağı iddialarının doğruluk payı olup olmadığına ilişkin soruya Erdoğan, "Çok kısa bir cevap vereyim mi. Doğruluk payı yok." diye konuştu.

Erdoğan, Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar'ın görevden uzaklaştırılmasına ilişkin soru üzerine, bu konularda özellikle İçişleri Bakanlığı'nın mülkiye müfettişleriyle yaptığı kontroller olduğunu, zaman zaman da özel mülkiye müfettişleri çıkarmak suretiyle kontroller gerçekleştirildiğini anlattı.

Bunların sürekli belediyelerde çalışan mülkiye müfettişlerinin verdiği bilgiler dahilinde olabileceği gibi özel mülkiye müfettişleriyle olanların daha çok istihbarat üzerine atılan adımlar olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bunlar belediye başkanlığı yapanlar için bilinen şeylerdir. Ama hayatında belediye başkanlığı yapmamış olanlar bunları bilmez. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığım döneminde kendilerine odalar tahsis ettiğimiz mülkiye müfettişlerim vardı. Onlar sürekli belediyede dururlardı, çalışmalarını orada sürekli yaparlardı. Ama tabii bundan bihaber olanlar şimdi çıkıyor konuşuyor, böyle böyle diyor vesaire. Orası çok önemli değil. Asıl önemli olan, şu anda bu tür açığa alma kararını eğer İçişleri Bakanlığı veriyorsa, burada demek ki bir su kaçağı var. Şu anda da bu atılan adımla alakalı olarak Ataşehir'de ne olduysa işte burada da bu oldu. Bize gelen bilgiler çok daha farklı, onu da söyleyeyim. Açık konuşuyorum, iş adamlarımız, vatandaşlarımız kendilerinden rüşvet talebinde bulunulduğu zaman 'Yüzleşmeye var mısın?' dediğimizde, birçoğu kaçıyor. 'Eğer ben yüzleşmeye girersem, o zaman benim bu işim kalır.' Hem geliyorsun şikayet ediyorsun, hem de 'Yüzleşmeye var mısın? Suçüstü yapalım.' dediğimiz zaman da bundan kaçarsanız biz burada hakikaten görevi suistimal eden, görevi kötüye kullananları nasıl ortaya çıkaracağız. Şu anda burada da böyle bir süreç söz konusu."

"Yurt dışı yasağı İçişleri Bakanlığı'nın yasal hakkı"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yurt dışına çıkma yasağı gibi konuların İçişleri Bakanlığı'nın yasal hakkı olduğunu, bunu hukuk anlayışı ve çerçevesi içerisinde kullandığını kaydetti.

Murat Hazinedar'ın "Çocuklarının da yurt dışında okuma imkanı olduğu, yurt dışına gittikleri" şeklinde bir ifadesinin olduğunu belirten Erdoğan, burada bir düzeltme yapması gerektiğini söyledi.

Erdoğan, "Benim çocuklarımın yurt dışına gitmesi, Sayın Belediye Başkanı'nın, ben en kaliteli, en güçlü okullarda okuttuğum mantığından hareketle değil. Benim çocuklarım kedi öz vatanında okuma hakkına sahip olmadıkları için yurt dışına gittiler." diye konuştu.

Aldığı üniversite puanı çok yüksek olmasına rağmen oğlunun katsayı engeline takıldığını ifade eden Erdoğan, "Aklımda kaldığı kadarıyla puanı Boğaziçi Üniversitesi'ne tutuyordu. Katsayı engeli sebebiyle burada farklı bir üniversiteye girme şeyi oldu. Biz de 'Yurt dışına gönderelim.' dedik. Oğlumu bu şekilde yurt dışına gönderdim. Kızlar da başörtü nedeniyle zaten Türkiye'de okuma hakkından mahrum oldular. Onlar bundan dolayı Türkiye'de okuyamadılar. Onları da bundan dolayı yurt dışına ağabeyinin yanına gönderdik." bilgisini verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kızlarının dünyada en saygın üniversitelerine sınava girerek gittiklerini dile getirerek, büyük kızının master ve doktorasını da yaptığını, mezuniyet tezini alarak döndüğünü, küçük kızınını ise İngiltere'de masterini tamamladığını anlattı.

Erdoğan, "Bunları da bilmiyorlar. Bilmeden de farklı farklı yakıştırmalar yapıyorlar. Sayın Başkan'ın ailesiyle ilgili konuda da yurt dışına çıkışına hukuki bir engel olmadıktan sonra İçişleri Bakanlığı'mızın böyle bir engelleme yapacağına ihtimal vermiyorum. Bunları İçişleri Bakanımızla da konuşuruz. Gerçekten mani bir durum yoksa zaten önü de açılır." ifadelerini kullandı.

ABD'deki Hakan Atilla davası

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, jürinin kararını açıkladığı ABD'de görülen Hakan Atilla davasına ilişkin de şöyle konuştu:

"Amerika şu anda çok ciddi kumpaslar zinciri içerisinde bir süreç işletiyor. Bu sadece hukukta kumpaslar değil, ekonomik alanda da kumpaslar var. Bütün bu kumpaslarla her tarafı adeta kendine göre yola getirmenin gayreti içerisinde. Örneğin Hakan Atilla meselesinde Amerika'ya girişlerinde, 6 kez son olaydan önce Amerika'ya giren Hakan Atilla herhangi bir bu tür engellemeyle karşılaşmıyor yedinci girişinde alınıyor. Dikkat edin şu verilen kararda bile ne yazık ki çelişkilerle dolu olduğunu görüyoruz. Bir taraftan altı davanın birinde kara para aklama yok diyor, diğerlerinde dolaylı yoldan bakıyorsunuz kara para aklamaya kadar işi getiriyor. Bir diğer yanı Halk Bankası'nın kendisiyle de yakından uzaktan bu davanın zaten ilgisi yok. Olayı nereye dayandırdılar? Getirdiler işte malum Sarraf konusuna. Sarraf konusuyla da bütünleştirmek suretiyle bir yerlere vardılar."

Erdoğan, çok daha çirkin olanın ise bu davalarda, bu duruşmalarda sürecin çok farklı işletilmesi olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Eğer Amerika'nın adalet anlayışı buysa evet o zaman dünya yandı. Amerika adalet anlayışını bir defa gözden geçirmeli, aynı zamanda tahkim etmelidir. Böyle bir adalet anlayışı olamaz, ondan sonra da dünyaya adalet dersi vermeye kalkmasınlar. Sadece o değil, Rıza Sarraf konusunda da şu anda yapılmakta olanlar, dönenler, Onu geç bir tarafa benim ülkemde bize karşı bir darbe girişiminde bulunacaklar. Devlete karşı darbe girişiminde bulunanları sene 99, o günden bugüne kendilerine tahsis ettikleri, 400 dönümlük arazi içerisinde paşalar gibi yaşatacaklar, ülkemden çıkan yargı kararlarının hiçbirine saygı duymayacaklar. Kendilerine giden 85 kolinin üzerinde, şimdi herhalde 100 koliyi bulmuştur. Bütün bunların içerisinde olan, verilmiş kararlarla ilgili olarak da hiçbirini nazarıitibara almayacaklar. Kusura bakmayın. Böyle mi yaklaşıyorsunuz? O zaman aramızdaki ikili ilişkilerdeki uluslararası hukuk ve ikili hukuk anlaşmaları da ne yapıyor böylece? Hükmünü yitiriyor. Bundan sonraki süreç üzülerek söylüyorum ki böyle işleyecektir."

(Sürecek)

Kaynak: AA

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement