Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya'nın, DAEŞ'e karşı mücadele vermediğini, aksine Lazkiye ve çevresinde butik bir Suriye devleti kurmanın gayretiyle kendine mekan hazırladığını, Türkmenleri vurduğunu belirterek, "İşte böyle bir ortamda yaşanan uçak meselesi, Rusya'nın ülkemizde ilişkilerini getirdiği yer bakımından bir sebep değil sadece bir bahanedir" dedi.
Erdoğan, 8. Büyükelçiler Konferansı dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde öğle yemeği verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin dünyada ilk kez gerçekleştirilecek "Dünya İnsani Zirvesi"ne ev sahipliği yapmak üzere seçilmesini, insani diplomasi alanındaki etkinliğinin sonucu olarak gördüğünü ifade etti.
Bu zirve kapsamında, dünya liderlerinin siyasetçiler, akademisyenler, kanaat önderleri ve sivil toplum temsilcilerinin mayısta İstanbul'da bir araya geleceğini belirten Erdoğan, bu toplantının dünyada insani yardım için kurulacak mekanizmaların geleceği açısından tarihi öneme sahip olduğunu söyledi.
Nisanda "13. İslam İşbirliği Teşkilatı Liderler Zirvesi"ne Türkiye'nin ev sahipliği yapacağını vurgulayan Erdoğan, İslam dünyasının çok ciddi sınamalarla karşı karşıya bulunduğu bir dönemde toplanacak bu zirvenin de Türkiye'nin tarihi ve insani sorumlulukları bakımından hayati öneme sahip olduğunu dile getirdi.
Erdoğan, her iki zirvenin de başarılı geçmesi için Dışişleri kadroları olmak üzere ilgili kurumların titiz bir çalışma ortaya koymalarını beklediğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2015'in Türkiye'nin yakın çevresinde yaşanan krizlerin daha da derinleştiği bir yıl olduğuna dikkati çekerek, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da 2010'da başlayan halk hareketlerinin yol açtığı büyük umutların, pek çok yerde yerini acıya, savaşa, kaosa bıraktığını aktardı.
Suriye'de 5 yıldır süren krizin, bu ülkeyi bölgeyle tüm dünyada güvene ve istikrara yönelik tehditlerin odağı haline getirdiğini anlatan Erdoğan, bir yandan terör örgütlerinin diğer yandan rejim ve onu destekleyen kimi ülkelerin Suriye halkına "zulüm" ettiğini vurguladı.
Akdeniz kıyılarından Avrupa'ya uzanan göç krizinin herkesi üzen sahnelere yol açtığını belirten Erdoğan, buna karşılık bir süredir devam eden ekonomik krizin de etkisiyle yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve İslamofobi gibi tehlikeli akımların Avrupa'da güç kazandığını kaydetti.
- "Rusya'nın operasyonları sorunları daha da derinleştiriyor"
Göçmenlere düşmanlık söylemiyle hareket eden siyasetçilerin tahriklerinin, Avrupa'da yaşayan Türkiye kökenlileri doğrudan etkilediğini dile getiren Erdoğan, dünya siyaseti içinde yer alan veya alma arzusu içinde olanların, bazı ülkelerde "Buraya Müslümanların girmesini istemiyoruz. Müslümanların buraya girişini engelleyeceğiz" yaklaşımının, insanlığa ve insana bakışlarını göstermesi bakımından da çok önemli olduğuna işaret etti.
Rusya'nın hem Suriye'de hem de Ukrayna'da attığı adımların, bu ülkeyle Türkiye arasında ciddi sorunlar ortaya çıkmasına yol açtığını dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sormak lazım, Suriye kendilerini davet ettiği için Suriye'ye girmişler. Peki Gürcistan sizi davet etti de mi Gürcistan'a girdiniz veyahut da Ukrayna sizi davet etti de mi siz Ukrayna'ya girdiniz? Bu soruların da o zaman cevabını vermek lazım. Kırım'ın hukuk dışı ilhakı ve Kırımlı soydaşlarımızın maruz kaldığı baskılar, kuzeyimizde istikrarsızlıklarla dolu yeni bir konjonktürün oluşmasına neden oldu. Suriye'de terörle mücadele bahanesiyle bölgeye gelen, asıl amacının Esed rejimini ayakta tutmak olduğu anlaşılan Rusya'nın operasyonları bölgedeki sorunları daha da derinleştiriyor.
- "Uçak meselesi sadece bir bahanedir"
Erdoğan, Rusya'nın, DAİŞ'le mücadelede olmadığını belirterek, "Rusya DAİŞ'e karşı bir mücadele vermemektedir, tam aksine Rusya şu anda Lazkiye ve çevresinde butik bir Suriye devleti kurmanın gayretiyle kendine mekan hazırlamaktadır ve oradaki bizim soydaşlarımızı, Türkmen kardeşlerimizi vurmaktadır, vurmaya devam etmektedir. İşte böyle bir ortamda yaşanan uçak meselesi, Rusya'nın ülkemizde ilişkilerini getirdiği yer bakımından bir sebep değil sadece bir bahanedir" dedi.
Rusya'nın içine girdiği tehlikeli mecranın, kendisi ve bölge ülkeleriyle birlikte tüm dünya için de çok büyük bir sorun olduğunu vurgulayan Erdoğan, diğer taraftan İran'ın da Suriye, Irak, Yemen gibi ülkelerdeki gelişmeleri kendi nüfus alanını genişletmenin bir aracı olarak kullanmaya çalıştığını söyledi.
- "İran, yeni ve tehlikeli bir sürecin fitilini ateşlemeye çalışıyor"
Erdoğan, "Mezhep temelli ayrışmaları çatışmaya dönüştüren tavrıyla İran, yeni ve tehlikeli bir sürecin fitilini ateşlemeye çalışıyor. İran'ın Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleriyle ilişkilerini bilinçli olarak gerginleştirmesi bu stratejinin bir parçasıdır. Hiç şüphesiz bu sorunlar listesini daha da uzatabiliriz. Önemli olan karşı karşıya bulunduğumuz bu sorunlar ve krizler karşısında bizim ne kadar sağlam bir duruş sergileyebildiğimizdir" değerlendirmesinde bulundu.
İdamın Suudi Arabistan'da, Amerika'da, Çin'de, Rusya'da, İran'da kalkmadığını hatırlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Peki şunu sorma hakkına sahip değil miyiz; orada bir tane ayetullah olduğu söylenen zatın idamı, onun yanında üç tane daha Şia ama onun yanında 43 tane Sünni, El Kaide'yle bağlantılı oldukları gerekçesiyle idam edilmiş. Olay bu. Peki İran'da bunca idamlar var. Bunları nereye koyacağız? Onların aileleri yok mu, onları savunanlar yok mu? Bunları nereye yerleştireceğiz? Türkiye'nin böyle bir sorunu yok. O zaman bunlara da öncelikle kendilerinin cevap bulması lazım"
- "Küresel düzeyde sonuç alınması gereken meseleler var"
Erdoğan, dış politika uygulamalarını insani bir bakış açısına ve kapsamlı stratejilere dayandırarak, uluslararası siyasi süreçlerin işleyişinde daha etkin şekilde yer almak mecburiyetinde olunduğunu belirterek, 2016'nın bu bakımdan verimli bir yıl olacağı yönündeki inancını dile getirdi.
Ülke olarak küresel düzeyde takip edilmesi ve sonuç alınması gereken çok önemli meseleler olduğunun altını çizen Erdoğan, bunlar arasında bölücü terör örgütünün uluslararası alanda giderek artan faaliyetleri, Paralel Devlet Yapılanmasıyla yürütülen mücadele ve süregelen Ermeni iddialarının bulunduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların hepsinin her geçen gün birbiriyle ilişkili ve birbirini destekleyen unsurlara dönüştüğüne dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin terör örgütlerine destek verdiği, basın özgürlüğünde, demokrasimizde ve hukukun işleyişinde sorunlar bulunduğu gibi menfur iddialar hep aynı çevreler tarafından ortaya atılıp işleniyor. Özellikle Paralel Devlet Yapılanması bu konuda diğerlerini de geride bırakan bir ihanet çizgisine geldi. Bugün dünyada ülkemiz aleyhinde çıkan haberlerin önemli bir bölümünün gerisinde bu yapının ve onlarla irtibatlı kişilerin olduğunu biliyoruz. Türkiye'nin Paralel Devlet Yapılanması ile yürüttüğü mücadele konusundaki kararlılığımızı sizlere bir kez daha belirtmek istiyorum. Milli Güvenlik Kurulu'muz tarafından da ülkemiz aleyhine çalışan bir terör örgütü olarak tescil edilip faaliyetleri izlenen bu şer şebekesi konusunda en küçük bir müsamahamız yoktur. Siz kıymetli büyükelçilerimizin, görev yaptığı ülkelerde bu yapının tüm faaliyetlerini yakından takip ettiğine, gerekli müdahaleleri hızla ve eksiksiz şekilde yerine getirdiğine inanıyorum. Bakanlığımızca yakından izlenen bu çalışmalarınızda Cumhurbaşkanı olarak şahsımın da daima yanınızda olduğundan şüpheniz bulunmasın."
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › Cumhurbaşkanı Erdoğan: (4) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?