Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fethullah Gülen'in iadesiyle ilgili olarak, "Benim için iadesinden öte deport edilmesi çok daha isabetli olur. Deport edilsin, Amerika en azından 'stratejik ortağım' veya 'model ortağız' dediği Türkiye'ye karşı görevini yerine getirsin" dedi.
Erdoğan, TRT'deki canlı yayında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
"28 Şubat yargısının yol açtığı mağduriyetler halen devam ediyor. İşte Yakup Köse, iki ay kadar önce içeri girdi. Ama isimsiz daha yüzlerce isim de var. Bu hususta sizce bir düzenleme mi yapılmalı? Yoksa Cumhurbaşkanı olarak af yetkinizi bu anlamda kullanmayı düşünür müsünüz" sorusu üzerine Erdoğan, "Şimdi tabi bize ulaşanlar var, ulaşmayanlar var. Şimdi ulaşanlarla ilgili bazı konularda bizler Adalet Bakanımız olsun, başta Başbakanımız olsun bunları aramızda zaman zaman görüşüyoruz" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Hatta biliyorsunuz, işte gazeteci Yakup Bey'le ilgili olarak da örnek olarak söylüyorum. Yani bunca zaman içeride yattı ve ki yatışı neden dolayıydı? İşte kalem. Yapılan iftira aslı astarı olan bir şey değil. Bununla ilgili olarak da şu anda Adalet Bakanlığımızın bir inceleme çalışması var. Temenni ederim ki adalet burada yerini bulur. Buna ben bir doğrusu açık beyan olarak kabul edilse de edilmese de bir zulüm olarak bakıyorum. 14 yaşında içeri alacaksınız, 7 sene yatıracaksınız ve gerekçe olarak da ortada, işte neymiş, orada yatak yorgan yakmış vesaire, bunu sunacaksınız. Tabi bunlar kabule şayan şeyler değil. Arkadaşlarımın bana verdikleri bilgileri, bana ulaşanı söylüyorum. Buna benzer başka da 28 Şubat noktasında mağdurlar konusunda arkadaşlarımızın biliyorsunuz bugüne kadar bireysel başvuru başta olmak üzere attığımız o adımla ki bu 2010 referandumunun tabi getirdiği bir biliyorsunuz kolaylıktı. Bu süreci bu şekilde çalıştırdık, çalıştırıyoruz."
Erdoğan, "Yani her şeyi belki biz bilmeyebiliriz. Ama bunlar bize ulaşması halinde, biz bunlara yönelik yapabileceğimiz ne varsa bunları yapabiliriz. Cumhurbaşkanı olarak benim yapabileceğim bu noktada bir şey varsa ben de tabii ki mazlum olanların yanında yer almaya her zaman kararlıyım. Yani bu konuda da sipariş üzerine hareket etmem. Neyse yetkim o yetkimi de orada kullanırım" diye konuştu.
-"Fethullah Gülen'in deport edilmesi çok daha isabetli olur"-
Fethullah Gülen'in iadesiyle ilgili soru üzerine Erdoğan, "Benim için iadesinden öte deport edilmesi çok daha isabetli olur. Deport edilsin, Amerika en azından 'stratejik ortağım' veya 'model ortağız' dediği Türkiye'ye karşı görevini yerine getirsin" değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Şu anda yani Milli Siyaset Belgesi'ne girmiş olan böyle bir örgütün başı artık bu noktada Amerika'da tutulmamalıdır. Çünkü Amerika, Türkiye ilişkileri açısından bu önemlidir. Bunu biz kendilerine ve yetkili adamlarına, oradaki bazı örgütlerine de bunları ilettik, söyledik. Süreci takip ediyoruz. Şu anda takibimizdedir. Ama birinci derecede deport edilmesi bizim için çok daha önemlidir. Sadece o değil tabi başkaları da var. Bakın şu anda ciddi manada Türkiye'den kaçış var. Bayağı kaçanlar var. İşte bu geçenlerde malum bir gazetede hani imamlar yayınlandı. Şimdi bu imamlar mesela bir kısmı şu anda Türkiye'yi terk etmiş durumdalar, kaçıyorlar. Madem suçlu değilsiniz, niye kaçıyorsunuz? Yakayı artık ele veriyorlar. Bunun arkasından tabi başkaları da gelecek."
Erdoğan, "Mesela benimle ilgili hani ofisimde bu 5 kişiyle ilgili biliyorsunuz, tutuklama kararı verildi. Şimdi o tutuklama kararı verilenler de şu anda kayıp. ya yurtdışındalar, ya ülke içinde kaçak konumdalar. Bunlar da var. Yani böyle bir süreci yaşıyoruz. Yani paralel devlet yapılanması içerisindeki durum bir felaket" dedi.
-Alevi açılımı-
"Yeni bir Alevi raporu hazırlanıyor, STK'lar toplantılar düzenliyorlar. Yeni bir Alevi süreci mi başlayacak" sorusuna ise Erdoğan, "Alevi açılımıyla ilgili konuda tabi benim dönemimde Faruk Bey'in riyasetinde başlattığımız bir çalışma vardı. Ondan sonra tabi bu çalışmayla ilgili kendi içlerinde bir defa bir tutarsızlık var. Kendi içlerindeki bu tutarsızlık sebebiyle de işi bir yere oturtamıyorsunuz" diye yanıt verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yani bu dedelere yönelik işte Diyanet'e bağlı olsun mu, olmasın mı? Buradan tutunuz, ondan sonra işte cemevleriyle ilgili söyledikleri şeyler var. Biz cemevleriyle ilgili bir şey söyledik. Dedik ki belediyeler zaten bu konuda parselasyonlarda, yer ayırmada vesaire gerekli yardımları zaten yapıyorlar. Bu da ortada. Bütün bunlara yönelik tabi söylenen bir şey var. Yani burası bir ibadethane mi, bir kültürel etkinliklerin yapıldığı yer mi? Burada da tutarsızlık var. Mesela bakıyorsunuz, bir grup ibadethane olarak görmek istiyor, bir grup kendi etkinliklerinin, yani semahlarının yapıldığı, oturdukları, sohbetlerinin vesaire yapıldıkları bir yer olarak görüyor. Şimdi bu noktada da ortada bir sabitleşmiş veyahut da bir insicam, fikri insicam oluşmuş değil. Şimdi bunlar oluşmayınca sıkıntı doğuyor."
Erdoğan, "Diyanet'e bağlansın mı bağlanmasın mı? Bu da bir tartışma konusu. Şu anda tabi bununla ilgili birçok tartışma devam ediyor. Nihai karar noktasında bir defa hükümet ne gibi bir noktaya varacak bilemiyorum. Ama bir görüşmeyi bizimle de şu anda bazı bu konularda yetkili ilim adamları inşallah yapacağız. Onlarla da bir konuşmamız olacak. Zannediyorum hükümetimizin de bu konuda bir çalışması olacaktır. Bu düşüncelerimizi tabi hükümetimizle de paylaşmak isteriz" görüşünü dile getirdi.
-"Bize bunlar bugüne kadar hala samimi olmadılar"-
AB süreciyle ilgili değerlendirmeleri sorulan Erdoğan, "Avrupa Birliği konusunda kanaatimiz zaten bizim belli. Yani siz özellikle zaten Avrupa Birliği'ni yakından takip eden bir insan olarak oradaki durumları görüyorsunuz. Yani bunların samimiyeti ortada. Yani bize bunlar bugüne kadar hala samimi olmadılar" ifadesini kullandı.
Erdoğan, "Ama biz yine dersimizi çalıştık. Hala çalışmaya devam ediyoruz. İşte en son 23, 24. Her şey hazır. Ama maalesef İtalya bu kararlı adımı atamadı. Şimdi yeni bir süreç biliyorsunuz, Litvanya'nın dönem başkanlığı. Tabi burada bu dönem içinde bu fasıllar açılabilir mi? Onu da bilemiyoruz. Ama görüştüğümüzde ülkeler bize iyi mesajlar veriyorlar. Ama 'Kararlı bir adım atalım' dediğimiz zaman bu adımı atmaya yanaşmıyorlar" dedi.
Hükümetin bu konuda zaten kararlılığını açıkladığını dile getiren Erdoğan, "Biz de aynı noktadayız. Temenni ederiz ki yani samimi davranırlar. Yoksa bizim için şu anda bu fasılları açmak veya fasılların gereklerini müktesebata uygun olarak yerine getirmek, yani 'Şu faslı açıyoruz, biz hazırız' dedikleri anda bizim için 2 aydır. Çünkü bizim bütün kurumlarımız Avrupa Birliği müktesebatına göre zaten kurulmuştur. Onun için bizim burada bir sıkıntımız yok" değerlendirmesinde bulundu.
-"7 Haziran sonrası Türkiye inşallah çok daha farklı bir yöne yönelecektir"-
"Hasta mahkumlara yönelik bir beklenti var. Buna yönelik bir adım atılacak mı" sorusu üzerine Erdoğan, hasta mahkumlarla ilgili olarak en önemli kuralın Adli Tıp Kurumu raporunun verilmesi olduğunu dile getirdi.
Erdoğan, "Adli Tıp bu konuda raporunu vermesi halinde, bunlar bize iletildiği anda da kalkıp geçmişte yaşanan bazı tabi sıkıntılı şeyler var. Yani bakıyorsunuz hileli yoldan, Cumhurbaşkanlığından bir afla çıkıyor, aradan birkaç ay geçiyor bir terör olayında o insan yakalanıyor. Bir de bakıyorlar ki işte Cumhurbaşkanlığı affıyla çıkmış. Bu tür olaylar var. Yani biz bu konuda, yoğurdu üfleyerek yemek kaydıyla insani, vicdani her tür görevimizi yerine getiririz. Herhangi bir sıkıntı burada bizim açımızdan yok" diye konuştu.
"Yeni bir anayasa yapabilecek miyiz 2015'te" sorusu üzerine Erdoğan, "Yeni anayasa konusunda, bir defa, Türkiye'nin şu anda, 7 Haziran seçimlerinde üzerinde durması gereken en önemli konu bana göre, eğer yeni Türkiye'yi kuracaksak, yeni anayasadır" dedi.
Erdoğan, "Yeni Türkiye hedefinde, yeni anayasanın halli için de malum 367'nin üzerinde bir oyun sağlanmasıdır. O olmuyorsa 330'un üzerinde bir oyun sağlanmasıdır. Eğer böyle bir gücü elinde bulunduran bir parti ki yeni anayasa, yeni Türkiye hedefiyle kampanyasını sürdürecek olan bir parti, inanıyorum ki halkın da teveccühünü kazanacaktır ve halkın bu teveccühüyle de 7 Haziran sonrası Türkiye inşallah çok daha farklı bir yöne yönelecektir" değerlendirmesinde bulundu.
-"Ülkemiz üzerinde bu tür operasyonlara fırsat vermemek gerekir"-
"Herkesin Cumhurbaşkanı olmasında birtakım eleştiriler var. Sizin bu konuda vereceğiniz bir mesaj var mı" sorusuna Erdoğan, "Ne gibi eleştiriler var bilmiyorum ama benim bildiğim bir şey var, şu anda Cumhurbaşkanlığı görevimi, 78 milyona gidiyoruz artık, 77 milyonun üzerine çıktık, bütününün Cumhurbaşkanı olarak gayret etmeye çalışıyorum" diye yanıt verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Yasal düzenlemelerde bütün gelenleri buna göre, başbakanımızla, genelkurmay başkanımızla yaptığımız görüşmeler olsun, bütün bunlarda, bu konular üzerinde hassasiyetle duruyoruz. Bunu başarmamızın gereğini bir defa ortaya koyuyoruz. En doğudan en batıya, en kuzeyden en güneye, biz 780 bin kilometrekarelik şu vatan topraklarımızın birlikte ayağa kalkmasını sağlamalıyız. Benim için Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı, Çerkez'i, Gürcü'sü, Abhaza'sı, Boşnak'ı, aklınıza ne gelirse, Roman'ı, hiçbirisini ayırt edemem. Yaratılanı yaratandan ötürü severim, sevmeye mecburum, o yolda hizmetkarım. Bir de her zaman söylediğimiz bir şey var, ondan da asla biz feragat edemeyiz, o da biz bir defa tek millet bilincini iyi yakalamamız lazım, tek bayrak bilincini iyi yakalamamız lazım, tek vatan bilincini iyi yakalamamız lazım, tek devlet bilincini iyi yakalamamız lazım."
Erdoğan, "Ülkemiz üzerinde bu tür operasyonlara fırsat vermemek gerekir. Biz, 78 milyon el ele, kardeşçe yaşamalıyız ve terör belasından ülkemizi kurtarmak suretiyle de inşallah aydınlık yarınların Türkiye'sini inşa etmeliyiz" görüşünü dile getirdi.
- Ankara
Son Dakika › Güncel › Cumhurbaşkanı Erdoğan Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?