Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu akşamki olaydan sonra artık şunu çok açık net bilmeliyiz. Doğrudur belki hakikaten şehitlerimiz oluyor, olacak ama bunun bedelini biz bunlara çok ağır ödetiyoruz, ödeteceğiz" dedi.
Erdoğan, katıldığı A Haber ve ATV ortak canlı yayınında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, " Suriye'deki karışık durumdan sizin Başbakanlık dönemindeki politikaların sorumlu olduğu, dolayısıyla bu kaotik durumun bu nedenle çıktığı eleştirileri var. 'Daha önce Esed'le iyi ilişkiler güdülüyordu', bugün farklı bir noktaya gelindiği söyleniyor. Bunun nedeni nedir?" şeklindeki soruya karşılık, "Bir defa bizim Esed'le geçmişteki o münasebetlerimizin çok iyi olduğu dönemde biliyorsunuz biz kendileriyle yüksek düzeyli bir stratejik anlaşma bile yaptık. Bu anlaşmalarla da 40 civarında o zaman anlaşma imzaladık. Yani biz Suriye'ye çok farklı bir yaklaşım içerisindeydik' ifadelerini kullandı.
Suriye'nin bu yaklaşımlarına aynı sıcaklıkla yaklaşmadığını belirten Erdoğan, "Özellikle bu Tunus'taki Yasemin Baharı başladığında, ondan sonra Mısır, onun Suriye'ye doğru sıçraması endişesi bizde doğunca kendisiyle uzun uzadıya bir görüşme yaptım. Daha sonra baktık ki iş ciddiye gidiyor. Bu sefer ben Ahmet Bey'i gönderdim. O zaman Ahmet Bey Dışişleri Bakanı. Ahmet Bey de kendisiyle uzun, 5-6 saatlik bir görüşme yaptı. Fakat tabi biz ne söylediysek, biz söyledik, biz dinledik, bizde kaldı. Heyetler gönderdik. Dedik; 'bak bu şekilde buradan biz sıyrılalım, bunu gel demokrasiyle çözelim, yani bu yollara başvurmak suretiyle bu çözülmez' dedik ama o maalesef bunları dinlemedi" diye konuştu.
"Şu anda Suriye diye bir ülke neredeyse kalmadı"
Bir ramazan gecesi Esed'i aradığını anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"(Bak) dedim. 'Esed kardeş, yanlış yapıyorsun. Yarın cuma, şu tanklarını toplarını çek. Bu camilerde namaz kılan insanları öldürme', 'işte onlar terörist' dedi. 'Yapma bunlar senin vatandaşın. Bak şu ana kadar binlerce insanı öldürdün. Bu artık dayanılmaz hale geldi' dedim. Ertesi gün maalesef camileri bombaladılar ve o gün yanılmıyorsam yine bin 500 kişi falan öldürülmüştü. Böyle bir tablo var. Beraber burada tabii ki bu dostluğun, kardeşliğin yürümesi mümkün değildi. Şu anda bu rakam artık 300 bine ulaştı.
Şu anda Suriye diye bir ülke neredeyse kalmadı. Belli bir fasit dairede, belli bir bölümünü DAİŞ işgal etmiş vaziyette. Diğer yerlerde çeşitli örgütler var. Kendisi de merkeze sıkışmış vaziyette. Kim destek veriyor? Rusya maalesef desteğini veriyor. Öbür tarafta İran desteğini veriyor. Biz Rusya'yla da bunları çok konuştuk ama maalesef Rusya'ya da bu konuda demek ki kendimizi anlatamıyoruz veya Rusya anlamak istemiyor ama ümitsiz değiliz yine kendileriyle bunları konuşmaya devam edeceğiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hakkari'deki saldırının ardından terörle mücadelede nasıl bir yol izleneceğinin sorulması üzerine, "Bir defa bu akşamki olaydan sonra artık şunu çok açık net bilmeliyiz. Doğrudur belki hakikaten şehitlerimiz oluyor, olacak ama bunun bedelini biz bunlara çok ağır ödetiyoruz, ödeteceğiz. Şu ana kadar zaten gerek Kandil'de, gerekse ülkemiz içerisinde 2 bini aşkın teröristi öldürdük ve bunlara devam edeceğiz. Bunlar 'Tayyip Erdoğan şöyledir, böyledir' diyorlar, varsın desinler. Ülkem için, milletim için biz bunu tüm güvenlik güçlerimizle beraber sürdüreceğiz" değerlendirmesini yaptı.
Görevlerinin milletin huzuru, mutluluğu olduğunu aktaran Erdoğan, "Bu ülkede benim vatandaşım eğer huzur içinde, mutluluk içerisinde yaşayamıyorsa o zaman bizim bu görevlerde durmamızın bir anlamı yok. Bunların da siyaset yapma noktasında geldikleri nokta önem arz ediyor. Onlar da bu işi ya anlayacaklar, ya anlayacaklar" dedi.
Erdoğan, silahlı kuvvetlerin ve polisin görevinin belli olduğunu ve bu görev alanı içerisinde de çalışmaların devam edeceğini vurgulayarak, "Barolar Birliği Başkanı falan onların öyle bir derdi yok. Onların böyle bir sıkıntısı yok. Onlar kendi ideolojilerinin şu anda peşinde koşmaktadırlar ama ben şunu söylüyorum. Bir defa şunu bileceğiz. Tüm şehit anne, baba, eş ve ailelerine sesleniyorum. Bizim dinimizde biliyorsunuz şehitler ölmez. 'Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz. Onlar diridirler ama siz bilemezsiniz'. Biz bu inançla, bu anlayışla yolumuza devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
İslam dünyasının hiçbir yerinde askerine "Mehmetçik" diyen başka bir ülke olmadığını kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bizimki sevgili Peygamberimizin adına atfen küçük Muhammed adına Mehmetçik'tir. Böyle bir durum söz konusudur ve o Mehmetçikler işte bu yolda, bu anlayışla askere gidiyorlar. Biliyorsunuz bizde iki yerde kına yakılır. Bir evlenirken kına yakılır, bir de askere giderken kına yakılır. Bunlar anlamlıdır. Onun için kınalı kuzu vardır. İşte kınalı kuzunun sırrında da bu yatmaktadır. Askere bu şekilde bakan bir milletin evlatları, bu işin hesabını da er veya geç bunlara soracaktır."
"Bölgedeki vatandaşların 1990'lı yıllara dönüleceği şeklinde kaygıları var. Onlar için ne söylemek istersiniz" şeklindeki soruya da Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eğer 1990'lara dönülecek olsa bu 80 tane milletvekilinin şu anda parlamentoda ne işi var. Eğer bu 80 tane milletvekili parlamentoya girebildiyse, herhangi bir yere sığıntı olmadan girebildiyse, demek ki 1990'larla bu işin hiçbir alakası, yakından uzaktan alakası yok. Bu kadar açık, ortada" yanıtını verdi.
(Bitti)
Son Dakika › Güncel › Cumhurbaşkanı Erdoğan, Canlı Yayında Konuştu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?