Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bay Kemal tehdit ediyor değil mi? Öğretmenleri tehdit ediyor, subayları tehdit ediyor, polisleri tehdit ediyor, hangi memur sınıfında kardeşlerimiz varsa hepsini tehdit ediyor. Ama bilmiyor ki Allah'ın izniyle benim memur kardeşlerim, kamu görevlilerim bunlara pabucu bırakmayacak." dedi.
Memur-Sen Büyük Türkiye Buluşması'nda Erdoğan, Memur-Sen'in demokrasiye yaptığı katkıların yanı sıra 2009 yılından bu yana yetkili konfederasyon olarak toplu görüşme ve toplu sözleşme süreçlerine de yön verdiğini anlattı.
Kamu görevlilerinin elde ettiği birçok kazanımın altında Memur-Sen'in de imzası bulunduğunu kaydeden Erdoğan, Memur-Sen'in kardeş coğrafyalarda sendikal hareketlerin güçlenmesi amacıyla yaptığı çalışmaları da memnuniyetle karşıladıklarını dile getirdi.
Türkiye'nin kamu sendikacılığı alanındaki birikimini ve tecrübesini tüm dünyayla paylaştığı için de Memur-Sen'i tebrik eden Erdoğan, "Milletimizin koronavirüs salgınıyla mücadelesine verdiğiniz destek için de sizlere ayrıca şükranlarımı sunuyorum. Önümüzdeki dönemde de merhum Akif İnan'ın temellerini attığı, rotasını belirlediği, hayatıyla bizzat örnek olduğu şekilde güçlenerek yolunuza devam edeceğinize inanıyorum." ifadelerini kullandı.
28 Şubat sürecine değinen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Buradaki dostlarımızın hemen hepsi Türkiye'nin 19 yıl önceki halini gayet iyi hatırlıyor. Çoğu arkadaşımız 28 Şubat döneminin meşum günlerini ya memur ya öğretmen ya da üniversite öğrencisi olarak bizzat tecrübe etti. Aramızda sakalından dolayı tahkikata uğrayanlar, başörtüsünden dolayı okulundan atılanlar, fikirlerinden dolayı soruşturma geçirenler, kimliğinden dolayı sürgüne gönderilenler oldu. İrtica ile mücadele kılıfı altında aralarında kamu görevlilerinin de bulunduğu yaklaşık 6 milyon insanımız vesayetçiler tarafından fişlendi. Sadece Milli Eğitim'de 33 bin öğretmen disiplin soruşturmasına uğrarken 11 bin 890 öğretmen disiplin cezası aldı. 11 bin öğretmen de istifa etti. Devlet kurumlarında çalışan tüm başörtülü hanım kardeşlerimiz, inançları ile meslekleri arasında tercih yapmaya zorlandı. Bürokrasi yanında ekonomiden siyasete, sivil toplumdan günlük hayata kadar her alanda milletimiz çok ağır baskılarla, maddi-manevi kayıplarla karşılaştı."
Milletin inancıyla, değerleriyle, kültürüyle kavgalı darbeci zihniyetin Türkiye ekonomisine 300 milyar doların üzerinde zarar verdiğini aktaran Erdoğan, bu rakamın vesayetin millete sadece ekonomide bıraktığı fatura olduğunu, ülkenin geri kalma pahasına vesayete arka çıkanların verdiği zararların hesabının tutulmasının ise mümkün olmadığını söyledi.
Milletin desteğiyle başlattıkları demokrasi ve kalkınma mücadelesini sıkıntılı bir zeminde yürüttüklerini ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
"Bu faşist zihniyetin mesleki eğitim başta olmak üzere eğitim sistemimizde yaptığı tahribatın etkilerini ortadan kaldırmak için halen uğraşıyoruz. Tabii bu anlattıklarımızın özellikle yaşı 30'un altındaki genç Memur-Sen'li kardeşlerimiz için uzak tarihlere ait hikayeler gibi göründüğünün farkındayız. AK Parti Türkiye'sinde doğan veya büyüyen gençlerimiz, milletimizin maruz kaldığı bu baskıları, bu zulümleri anlamakta haklı olarak zorlanıyor. Bay Kemal tehdit ediyor değil mi? Öğretmenleri tehdit ediyor, subayları tehdit ediyor, polisleri tehdit ediyor, hangi memur sınıfında kardeşlerimiz varsa sıradan hepsini tehdit ediyor. Ama bilmiyor ki Allah'ın izniyle benim memur kardeşlerim, kamu görevlilerim bunlara pabucu bırakmayacak. Kardeşlerim tüm bunlar ve çok daha fazlası öyle 1-2 asır değil, daha 20-25 yıl öncesine kadar ülkemizin gerçekleriydi."
Son 19 yılda elde edilen her başarının gerisinde çok ciddi bir emek, gayret, sabır, strateji ve alın teri olduğunu aktaran Erdoğan, Türkiye'ye kazandırdıkları her eser, proje ve demokratik reform için çetin mücadeleler verildiğini kaydetti.
Dün, Çanakkale'deki 18 Mart Köprüsü'nün son tabiyesinin vidalarının sıkıldığını hatırlatan Erdoğan, köprünün karadan karaya uzunluğunun 4 bin 200 metre olduğunu, açılışının da 18 Mart'tan önce yapılacağını söyledi.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir zamanlar feribotların havalar bozuk olduğu zaman çalışamadığı Çanakkale'de bu köprüden 6 dakikada karşıdan karşıya geçeceğiz. Peki bu nasıl yapıldı? Bu parayı nereden buldunuz? Evet söyleyeyim. Burası 2 milyar 400 milyon avroya çıkmış olan bir köprü. ve bunu biz "yap-işte-devret"le inşallah 12 yıl sonra bu köprü kime kalacak? Devlete, Millete kalacak. Ama bunların kafası bunu basmaz. Diyor ki 'Nasıl yaptınız bunu?' İşte böyle yaptık. Türk firmalarıyla Kore iş birliğiyle yaptık. Birçok yatırımlarımızı böyle gerçekleştirdik. Hala gerçekleştiriyoruz. Şu anda burada 5 bin kişi çalışıyor. 'Millet aç' diyor. Bu 5 bin kişi burada çalışıyor. ve buradan hepsi ücretlerini alıyor. Bu mesele ekonomide kafanız nasıl çalışıyor buna bakıyor. İşte biz bu noktada ekonominin evelallah kitabını yazdık, yazmaya devam ediyoruz. 19 yıldır Türkiye'nin dört bir yanında eğer yollar yapılıyorsa, 6 bin 100 kilometreden eğer biz bu yolları aldık ve bunu 28 bin kilometreye bu yolları çıkardıysak evet bu iş bilenin kılıç kuşananın anlayışıyla oldu. Eğitimde aynı şeyleri yaptık. Okullarımızın halini biliyorsunuz, burada benim emsalim kardeşlerim veya benden 10-15 yaş küçük olan kardeşlerim bilirler. Okullarımızın hali neydi? Kitabımız yoktu. Teksir kağıtlarıyla okuyorduk. Kırtasiyeci dükkanından kitap alamazdık. O günleri yaşadık. Geldik dedik ki, 'Biz sıralarınızın üzerine kitaplarımızı koyacağız ve yavrularımız ücretsiz olarak okullarını okuyacaklar.'
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › Cumhurbaşkanı Erdoğan, Memur-Sen Büyük Türkiye Buluşması'nda konuştu: (2) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?