Cumhurbaşkanı Gül.İslam Aleminin Problemlerine Biz Çözüm Bulmazsak, Başkaları Kendi Çözümlerini... - Son Dakika
Güncel

Cumhurbaşkanı Gül.İslam Aleminin Problemlerine Biz Çözüm Bulmazsak, Başkaları Kendi Çözümlerini...

Cumhurbaşkanı Gül.İslam Aleminin Problemlerine Biz Çözüm Bulmazsak, Başkaları Kendi Çözümlerini...

İstanbul'da gerçekleştirilen İSEDAK 29.toplantısına katılan Cumhurbaşkanı Gül, İSEDAK'ın, üye ülkeler arasındaki ekonomik ve ticari iş birliğini geliştirme yönünde son dönemde çok önemli ve somut adımlar attığını belirtti.

20.11.2013 12:24

İstanbul'da gerçekleştirilen İSEDAK 29. toplantısına katılan Cumhurbaşkanı Gül, İSEDAK'ın, üye ülkeler arasındaki ekonomik ve ticari iş birliğini geliştirme yönünde son dönemde çok önemli ve somut adımlar attığını belirtti. Küresel sorunların çözümü noktasında İslam ülkelerinin daha fazla rol almasının önemine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Gül, "Sorunlarımızın çözümü için hepimiz sorumluluk almalıyız. İslam aleminin problemlerine biz çözüm bulmazsak, başkaları kendi çözümlerini dayatacaktır" dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İstanbul'da gerçekleştirilen İSEDAK 29. toplantısına katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanlığı internet sitesinde yer alan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Gül, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, kuruluşundan bu yana üye ülkeler arasındaki dayanışma, kardeşlik ve iş birliğinin pekiştirilmesine önemli katkılarda bulunan İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi'nin (İSEDAK), günümüzde de aynı işlevini sürdürdüğünü ve yapılacak görüşmelerin, iş birliğinin ilerletilmesinde yeni ufuklar açacağını söyledi.

-"KÜRESEL EKONOMİK KRİZ VE İYİ YÖNETİŞİM AÇIĞI, İSLAM ÜLKELERİNİ ZORLUYOR"-

Dünyamızın, siyasi ve ekonomik çalkantıların sürdüğü zor bir dönemden geçtiğini ve İslam âleminin de bu zorluklardan ziyadesiyle etkilendiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, "Bir yandan, küresel ekonomik krizin beraberinde getirdiği durgunluk, işsizlik ve yoksulluk gibi sorunlarla karşı karşıyayız. Kriz, zengin ile fakir arasındaki makasın giderek açılmasına yol açmaktadır. Bunun, toplumsal etkileriyle baş etmek zorundayız. Diğer yandan, İslam âleminin bir kısmı alevler içindedir ve her gün yüreklerimizi dağlayan görüntülerle karşı karşıyayız. 2003 yılında Tahran'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısında belirttiğim gibi, kronikleşen iyi yönetişim, adalet ve özgürlük açığı, İslam âlemindeki bazı rejimlerin sonunu getirmiş, bazılarının da çatırdamasına yol açmıştır. Kardeş ülke halklarının bir bölümünde iç çatışma ve çekişmeler, tüm şiddetiyle sürmektedir" dedi.

-"BİZİM SORUNLARIMIZA, BİZE AİT ÇÖZÜMLERLE CEVAP VEREBİLİRİZ"-

Cumhurbaşkanı Gül, Suriye'deki iç savaşın bir milletin kendi kendini tüketmesine yol açtığını, yaklaşık üç yıldan bu yana devam eden Suriye'deki iç savaş sonucunda 100 binden fazla insanın hayatını kaybettiğini ve milyonlarca insanın evlerini, yurtlarını ve yakınlarını terk ederek komşu ülkelere göç ettiğine dikkat çekerek şunları söyledi:

"Bu tür sorunların çözümü için üye ülkelerimize daha fazla sorumluluk düşmektedir. Şayet İslam âlemini ilgilendiren sorunlara biz çözüm arayıp getirmezsek, başkaları kendi çözümlerini dayatacaktır. Evimizi düzene koymak, herkesten önce bizim sorumluluğumuzdur. Yangın evimizdeyse, komşumuzdaysa; söndürmek herkesten önce bizim meselemizdir. Aksi halde yaşanacakların maliyeti, hepimiz için çok büyük olacaktır. Bu yüzden, tüm üye ülkeleri "bizim sorumlarımıza', "bize ait çözümler' getirilmesi için çabalarını arttırmaya davet ediyorum."

-"SORUNLARIMIZI ANCAK İŞ BİRLİĞİ İLE AŞABİLİRİZ"-

Sorunların devamının, İslam dünyasının tekâmülü bakımından büyük önem taşıyan tabii ve beşerî kaynaklardan istifade edilmesini de zorlaştırdığını dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, süregiden istikrarsızlık ve belirsizlik ortamının, iktisadi ve ticari gelişmenin önündeki temel engellerden birisi olduğunu, küreselleşmenin çok ileri boyutlara ulaştığı bir devirde, bu tür sorunlara iş birliği ve ortaklık ruhuyla elbirliğiyle çözüm aranması gerektiğini aktardı.

Cumhurbaşkanı Gül, başkanlığını yürüttüğü İSEDAK'ın öneminin, bu şartlar altında daha da arttığını belirterek, İSEDAK'ın, son dönemde karşılaşılan ekonomik ve sosyal sıkıntıların aşılmasına yardımcı olacak enstrümanların geliştirileceği en doğru adres olduğunu vurguladı.

-"ÖZEL SEKTÖR DE ÇÖZÜM REÇETELERİNE DÂHİL EDİLMELİ"-

Konuşmasında, "Bu yöndeki çalışmalarımızı kamu kuruluşlarıyla sınırlı tutma lüksüne sahip değiliz. Sermayenin sınır tanımadığı çağımızda, özel sektörü de çözüm reçetelerine dahil etmek zorundayız. Zira sürdürülebilir kalkınma ve ilerlemenin yolu, doğrudan yatırımların arttırılmasından geçmektedir" diyen Cumhurbaşkanı Gül, İSEDAK toplantısının temasının "İİT Üyesi Ülkelere Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımlarının Akışının Arttırılması" olarak belirlenmesinin de, bu açıdan isabetli olduğunu ifade etti.

-"İSEDAK ÜLKELERİ ARASINDAKİ SERMAYE HAREKETLİLİĞİ ARTTIRILMALI"-

Geniş bir coğrafyaya yayılan İSEDAK ülkelerinin, farklı sermaye birikimlerine, tasarruf düzeylerine ve yatırım ihtiyaçlarına sahip bulunduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Gül şöyle konuştu:

"Birçok zengin İslam ülkesi, ciddi ölçüde ticaret fazlası vermektedir. Bu ülkelerde sermaye birikimi hayli yüksektir. Bu çerçevede, 2009'da 101 milyar dolar olan İİT ekonomilerinin cari işlem fazlasının, 2012'de 350 milyar dolara yükselmesi elbette sevindiricidir. Ancak tablo, her ülke açısından bu kadar olumlu değildir. Kantarın öteki ucunda, genç ve dinamik nüfuslarıyla, üretim ve istihdam arayışında olan Müslüman ülkeler yer almaktadır. Yapılması gereken ilk iş, İSEDAK ülkeleri arasındaki sermaye hareketliliğini arttırmaktır. Daha yalın bir ifadeyle, sermayedarlar ile yeni iş, üretim ve yatırımlar için sermayeye ihtiyaç duyanları bir araya getirmektir. Bu doğrultudaki gayretlerimizin neden yoğunlaştırılması gerektiğini, bazı istatistiki verilere dayanarak anlatmak istiyorum."

-"DAHA FAZLA YABANCI SERMAYE İÇİN GÜVEN VE İSTİKRAR ELZEMDİR"-

Cumhurbaşkanı Gül, hâlihazırda İSEDAK ülkelerinin, dünya genelindeki doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının sadece yüzde 10'unu cezbedebildiğini, bu oranın, gelişmiş ülkelerde ise yüzde 42 olduğuna işaret ederek, İSEDAK üyelerine yapılan doğrudan sermaye yatırımlarının yüzde 71'inin, sadece 10 ülkeye odaklanmış olduğunu söyledi. Bu itibarla, üye ülkeler arasındaki sermaye hareketliliğini arttırmak kadar, diğer küresel aktörlerden sermaye akışını hızlandıracak adımları da atmak gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, "Kendi tasarrufları, kalkınmalarının sağlanması için yeterli olmayan ülkelerin, yabancı sermayeyi ülkelerine çekmek için gerekli şartları hazırlamaları gerektiğinin bilincine varmaları şarttır. Bunun yöntemi, siyasi istikrar ve kamu düzenini sağlayacak kapsamlı yapısal reformlardır. Hukuki altyapıların, sermayeyi cezbedecek şekilde hazırlanması elzemdir. Bunun sebebi çok basittir. Hiçbir ülke ya da yatırım şirketi, bir ülkeye gözü kapalı yatırıma yönelmez. Sermaye sahiplerinin yatırım kararı alırken en fazla dikkat ettiği husus güvendir. Güven sağlamanın yolu ise siyasi istikrar, hukuki güvence, öngörülebilirlik ve şeffaflıktan geçmektedir. Ülkelerimiz ve halklarımız için teknoloji transferi, istihdam, büyüme, kalkınma ve refah peşindeysek, kısa vadeli reçetesi ne kadar ağır olursa olsun, yapısal reformları kararlılıkla hayata geçirmeliyiz" dedi.

-YENİ İSEDAK STRATEJİSİ-

Ekonomik ve ticari iş birliğini geliştirmek amacıyla kurulan ve üye ülkeleri küresel ekonomik sistemle daha iyi entegre etmeyi hedefleyen İSEDAK'ın, üye ülkeler arasında bilgi, tecrübe ve iyi uygulamaların paylaşımını her geçen gün arttırdığına da işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, bu platformu daha etkin hale getirmek için geçen sene Mekke'de yapılan 4. Olağanüstü İslam Zirvesi'nde yeni İSEDAK Stratejisi'nin kabul edildiğini belirterek, stratejinin uygulanması için atılan adımları da memnuniyetle takip ettiğini aktardı.

Cumhurbaşkanı Gül, yeni stratejinin, tüm başarılı entegrasyon modellerinde tatbik edilen ilkelere dayandırıldığını; bu çerçevede, nihai aşamada malların, fikirlerin, sermayenin ve insanların serbest dolaşımı, dayanışmanın arttırılması ve daha iyi yönetişimi hedefleyen adımların atılmasının öngörüldüğünü bildirdi.

Bu doğrultudaki çalışmaların altı ana başlık altında özetlenebileceğini aktaran Cumhurbaşkanı Gül, bunları ticaret, ulaştırma ve iletişim, tarım, turizm, yoksullukla mücadele ve mali iş birliği olarak sıraladı.

-İSLAM ÜLKELERİ STANDARTLAR VE METROLOJİ ENSTİTÜSÜ'NÜN KURUMSALLAŞMA ÇALIŞMALARI-

Cumhurbaşkanı Gül, "İş birliğimizin itici gücünü oluşturan ticaret alanında, Tercihli Ticaret Sistemi'ne özellikle dikkat çekmek istiyorum. Bu vesileyle, Ticaret Sisteminin bir an evvel hayata geçirilmesine yönelik adımların atılmasına ilişkin çağrımızı yineliyorum. Ayrıca, kısa adı SMIIC olan İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü'nün kurumsallaşma çalışmalarının tamamlanması için, tüm üye ülkelerin kıymetli desteklerini beklediğimizi hatırlatmak istiyorum. Standardizasyon, hiç şüphesiz ticaretin serbestleştirilmesi ve tarife dışı engellerin kaldırılması bakımından çok önemlidir. Kıymetli desteklerinizle çalışmalarını sürdürecek SMIIC, İslam coğrafyasında ticaretin geliştirilmesine önemli katkılar sağlayacaktır" dedi.

İSEDAK bünyesinde son yıllarda mali iş birliği alanında da ümit verici adımlar atıldığına da dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, bu çerçevede, İİT Üyesi Ülkeler Menkul Kıymetler Borsaları Forumu, İSEDAK Sermaye Piyasaları Düzenleyici Kurumları Forumu ve İİT Merkez Bankaları ve Para Otoriteleri Toplantıları çok önemli işlev gördüklerini aktardı.

-İSEDAK ZEMİNİNDE ATILAN YAPISAL ADIMLAR-

Cumhurbaşkanı Gül, Menkul Kıymetler Borsaları Forumu bünyesinde geliştirilen İSEDAK-50 Shariah Endeksi'nin, dost ve kardeş ülkeler arasında sermaye akışının arttırılmasına büyük katkı yapacağına inancını dile getirdi Mali İşbirliği Çalışma Grubu'nun, bu alandaki iş birliğinin derinleştirilmesine yardımcı olacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, bir diğer iş birliği alanı olan turizm alanında İSEDAK Özel Sektör Turizm Forumu'nun çalışmalarını da önemsediğini belirtti.

-KAYNAK YÖNETİMİNDEKİ SORUNLAR İLE YOKSULLUK ARASINDAKİ İLİŞKİ-

İSEDAK'ın üye ülkelerinden 21 tanesinin, En Az Gelişmiş Ülkeler arasında yer aldığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, "İsraf ve kaynak yönetimindeki sorunlar, yoksullukla bağlantılı toplumsal maliyetleriyle karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle İSEDAK'ın gündeminde yer alan Kalkınma için İslami Dayanışma Fonu (ISFD), Afrika'nın Kalkınması için Özel Program (SPDA) ve İİT Mesleki Eğitim Programı (OIC-VET) çalışmalarına desteğinizi en güçlü şekilde bekliyorum" dedi.

-"ŞUNU MUTLAKA ZİHİNLERE VE YÜREKLERE KAZIMALIYIZ: İSLAM'DA TERÖRE YER YOKTUR"-

Konuşmasında, "Yüce Dinimiz ve Müslümanlarla ilgili temelsiz önyargıları körükleyen İslamofobi ciddi bir sorun olarak varlığını sürdürmektedir. Bu sorunun devamında, kasıtlı kara propaganda faaliyetleri kadar, maalesef bir kısım karanlık ruhlu şahıs ve mahfillerin, mukaddes İslami değerlerimizi, kendi emellerine alet ederek yürüttükleri şiddet ve terör eylemlerinin payı da büyüktür. Sevgi, hoşgörü ve uzlaşma dini olan İslam ile mahşeri vicdanda mahkûm edilen terörü yan yana getirenlere malzeme veren her türlü sapkınlığa karşı mücadele etmeliyiz. Bizim dinimiz, bir kişiyi haksız yere öldürmekle, bütün insanları öldürmeyi birbirine eş tutmaktadır. Şunu mutlaka zihinlere ve yüreklere kazımalıyız: İslam'da teröre yer yoktur" diyen Cumhurbaşkanı Gül, eğitimsizlik, manevi boşluk, fakirlik ve gelir adaletsizliği gibi sıkıntıların, bu tür akımları beslediğinin göz ardı edilememesi ve bu sorunların üzerine kararlılıkla gidilmesi gerektiğini vurguladı.

-"İSLAMOFOBİ İLE MÜCADELE, KALPLER KAZANILMASINI SAĞLAR"-

Cumhurbaşkanı Gül, İslamofobi ile mücadelenin kalplerin ve zihinlerin kazanılmasını sağlayacak önemli bir husus olduğunu, İslam ahlakının en iyi şekilde ekonomik faaliyetlere yansıtılması gerektiğini kaydederek, "Üretirken, alırken ve satarken, işimizi en düzgün ve en iyi şekilde yapmak, Müslümanlarla ilgili menfi algılamaların izalesine şüphesiz katkı sağlayacaktır. Bu çerçevede İSEDAK üyeleri olarak, daha kaliteli üretmenin yanı sıra tıp, sanayi, hizmet sektörü ve finans gibi alanlarda, küresel refahı arttıracak yeni buluşlar, yeni enstrümanlar geliştirmemiz de çok olumlu bir etki yapacaktır" dedi.

-"KÜRESEL SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ İÇİN GAYRET SARF ETMELİYİZ"-

Küresel sorunların çözümü için gayret sarf edilmesinin İslam âleminin geleceğiyle ilgili bir diğer husus olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Gül şöyle konuştu: "İklim değişikliği, fakirlik ve örgütlü suçlarla mücadele, göç, radikalizm, narkotik ve insan kaçakçılığı gibi küresel sorunlar karşısında daha aktif bir rol oynamamız, hiç şüphesiz İslam ülkelerinin önünde yeni ekonomik ve ticari fırsatlar açacaktır."

Geleceğin teminatı olan gençlerin yetiştirilmesinin önemine de dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, teknolojideki baş döndürücü değişime en çabuk ayak uyduranların gençler olduğunu belirterek, "Gençlerimizi çağımızın rekabetçi şartlarına hazırlarken, kendi değerlerimizin pekiştirilmesine de özen göstermek zorundayız. Bu kapsamda çok yönlü ekonomik, sosyal ve kültürel programlara ihtiyaç vardır. Gençlerimizi küresel gelişmelerin ve akımların pasif takipçileri olarak yetiştiremeyiz. Kendi topraklarının hamuruyla yoğurulmuş, yüksek ideallere sahip, yenilikçiliğin peşinde koşan, sadece tüketen değil, araştıran, üreten ve yeni buluşlar geliştiren nesiller yetiştirmeliyiz" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasının sonunda katılımcıları ülkemizde ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, görüşmelerin tüm üye ülkeler açısından hayırlı neticelere vesile olması temennisini dile getirdi.

Kaynak: ANKA

Son Dakika Güncel Cumhurbaşkanı Gül.İslam Aleminin Problemlerine Biz Çözüm Bulmazsak, Başkaları Kendi Çözümlerini... - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement