Dede Korkut Hikayelerinin el yazmasını bulan Hoca'ya teşekkür beratı

Dede Korkut Destanı'nın üçüncü el yazması nüshasını bulan kütüphaneci Veli Muhammed Hoca'ya, Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından teşekkür beratı verildi.

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Tayyare Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Veli Muhammed Hoca'ya Saygı" programında, eseri bilim dünyasına kazandıran Hoca'ya teşekkür beraatı takdim etti.

Programda konuşan Aktaş, şimdiye kadar Dede Korkut Destanı'nın 2 nüshasının bulunduğunu söyledi.

Yakın zamanda destanın yeni bir nüshasının bulunduğunu öğrendiklerini anlatan Aktaş, " İran'ın Türkmen Sahra bölgesinde Veli Muhammed Hoca tarafından sahafta bulunan 3'üncü nüsha, Türkmen Sahra nüshası herkesi heyecanlandırdı. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak bu önemli ve sevindirici gelişmeye biz de kayıtsız kalamazdık." dedi.

Destanın üçüncü nüshasını oluşturan 13'üncü hikaye olan "Salur Kazan'ın Yedi Başlı Ejderhayı Öldürdüğü Hikaye"nin minyatür çizimini hazırlattıklarını belirten Aktaş, "Amacımız hem Veli Muhammed Hoca'ya şükranlarımızı sunmak hem de Dede Korkut'u yad etmektir." diye konuştu.

Hoca'nın nüshayı bulma sürecini anlatan Prof Dr. Atabey Kılıç ise şunları söyledi:

"Kendisi iyi bir koleksiyoner. Türkçe eserleri topluyor. İran'da sahafları gezerken bir insan peşine takılıyor, elinde bir yazma eser. 'Bunu ben sana satayım' diye zorluyor. Hoca, 'Yok almayacağım, çok da anlamadım' diyor alelacele. Adam diyor ki, 'eğer almazsan kaldırıp çöpe atacağım.' ve 2 dolara satın alıyor. Aşağı yukarı 60 sayfalık bir eser böylece eline geçiyor."

İran'da yaşayan Azerbaycan Türk'ü Veli Muhammed Hoca da dedesinin vasiyeti üzerine Dede Korkut'un mezarını ziyaret ettiğini kaydetti.

El yazması eserlerin bulunduğu bir kütüphanesinin olduğunu dile getiren Hoca, şöyle konuştu:

"Kimde Türkçe bir eser görürsem bana vermelerini istiyorum. Kaç liraysa onu da vermeye çalışıyorum. Dede Korkut'a hürmet etmeyi vazife bildim. O nüshayı 2 dolara aldım. Bazı adamlar 'fazla para vermişsin, buna değmez' dediler. Ama Allah'a şükür ki, Türkiye'de alim çok. Her bir kitabı, zatı tanıyorlar. Herkese teşekkür ederim."